''Açlık!'' 4.Bölüm

1.5K 31 2
                                    

Atlas yavaş bir şekilde Alara'nın kollarından ayrıldı.Gözlerini kaçırıyordu ve hafifçe başını eğmişti.''Ben...ben biraz atıştırmalıyım.'' diyerek kapıya yöneldi.O an Alara şok geçirdi.Be odun,be camış! Ne kaba birisin sen,burada teşekkür ediyoruz.Allah belanı verecek! gibi düşüncelere kapılırken aynı zamanda küplere binmişti.Kendini hakim olamayarak kapıdan neredeyse çıkmakta olan Atlasın kolundan tuttu ve geri çekti.Çocuk geriye sendeledi,neredeyse düşüyordu.Sertçe Alara'nın elini,bileğinden kavrayarak çekti ve bıraktı.Alara'nın tüyleri ürpermişti.Çocuğun elleri kendisine baya soğuk gelmişti ve Atlas'ın bu yaptığına bir anlam verememişti.

Atlas sağ elini yumruk yaparak tuvaletin büyük gösterişli camlarından birine indirdi.Rahatsız edici bir gürültüyle camlar tuz buz şekilde çocuğun üstüne inerken Alara'nın ağzı açık kalmıştı.Atlas kafasını kaldırdı.Gözleri kanlanmış ve sulanmıştı.Öncekilere göre daha farklı görünüyordu.Saatlerce ağlamış bir kızın gözlerinden farksızdı.Sanki öfke saçıyor gibiydi gözleri,ama Alara emin değildi.O gözlerde başka şeylerinde gizlendiğini düşünmeden edemedi.Atlas hafifçe sesini yükselterek ''Aşk,nefret,özlem,hırslar,hayal kırıklıkları...Bunların hepsini yoğun bir şekilde hissetmen nedir biliyor musun? AÇLIK!'' sesinden bir tür gizemlilik ve tehlike seziliyordu.Açlık kelimesini söylerken Atlas'ın gözleri büyüdü ve üstüne basa basa söyledi.Daha sonra kafasını eğdi ve sakin bir şekilde mırıldanarak ''Ben birşeyler yesem iyi olacak.'' diye hızla tuvaletten çıktı.

Alara müthiş bir şokun içindeydi.Ne demişti bu çocuk?Bir insan sırf acıktı diye bu kadar delirir miydi?Hem elinde ki kanı gördüğünde de gözleri böyle olmuştu ancak bu sefer daha kötü görünüyordu.Belki de birşeye içinde çok üzülmüştü diye düşündü.Kafası çok karışmıştı,çocuğun hemen arkasından çıkarak ona hissettirmeme çabasıyla onu takibe koyuldu.Çocuk normal bir insandan hızlı yürüyordu.Kendi de söylemişti zaten,bu yüzden Alara ek bir şaşkınlık eylemine girmedi bu sebepten dolayı.Atlas'la arasında 6 adım mesafe falan vardı.Koridorun köşesinden döndü.Alara,bu hareketini görünce ona yetişmek adına adımlarını hızlandırdı.Amacı Atlas'ı görüş açısından çıkarmamak ve herhangi bir kötü durumda onun yardımına koşmaktı.Koridoru döner dönmez,yerinde durdu.Koridorda birkaç kızdan başka kimse görünmüyordu.İlerledi tekrar,o koridorun sonuna gitti.Sağa baktı,sola baktı.Nereye kaybolmuştu bu çocuk?

---------Atlas'ın Anlatımı------------

Ah,yine bu lanet olası his.Gözlerimin kızardığını hissediyordum.Bu hisse karşı koymak o kadar zorki,çünkü çok hoş bir his.Arzunun ne demek olduğunu tam anlamıyla hissettiğin bir his.Alara'ya sarılırken,kendimi kontrol altına almaya çalışıyordum.Genelde bu konuda iyi sayılmazdım,o yüzden okulda da hep yalnız takılan havalı çocuk modunda olurdum.Ama Alara konusunda bu hisse karşı gelmek istiyordum,onunla birlikte takılmak ve onunla konuşmak beni mutlu ediyordu.Nefes alışverişimi düzeltirken ''Gözlerin...'' dedi Alara.O kadar deniyorum,neden başaramıyorum ki?! Görmemesi için omzuna kafamı gömdüm ve ''Kandan dolayıdır.Birazdan geçer'' gibisinden birşeyler mırıldandım.Ama olmuyordu.Şu an omzuna kafamı gömdüğümden dolayı,damarlarında dolaşan kanın sesini çok net bir şekilde duyuyor ve kokusunu yoğun bir şekilde alabiliyordum.Bir de üstüne Alara değer verdiğim biri olduğundan,diğer insanlardan daha çok onun boynuna yapışıp bedenindeki tüm kanı mideye indirmek istiyordum.Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda,ondan ayrıldım ve kapıya yöneldim.

Kolumu tutmasıyla,refleks olarak bileğinden kavrayarak onu geri ittim.Demin birşeyler söylemişti-yani sarılırken-ama kendimi kontrol etmeye çalıştığımdan hiçbir şey anlamamıştım.Geri adım attım,içimdeki isteği yok etmek için gidip tüm gücümle aynaya vurdum.Ayna tuz buz olmuş bir şekilde üstüme döküldü.Umrumda değildi.Sesimin ne kadar yükseldiğini anlayamadan ''Aşk,nefret,özlem,hırslar,hayal kırıklıkları...Bunların hepsini yoğun bir şekilde hissetmen nedir biliyor musun? AÇLIK!'' diye ona bağırmaya başladım.Şu an resmen benim ne tür bir canavar olduğumu çözebilecek ipuçlarını ellerimle ona veriyordum.Umrumda değildi,daha sonra bu hatamı düzeltebilirdim.Ama şu an kendimi kaybetmiş bir haldeydim.Gözleri büyüdü,eliyle bluzunun köşesini sıktığını görebiliyordum.Kalp atışı hızlanmıştı,benden korkuyordu...

Benden korktuğunu düşünmem kalbimi kırmıştı.Bu halimi onun zihninden silersem de,onu kandırmış olacaktım.Daha fazla yanında durmamalıydım.Ona birşeyler yemem gerektiğini söyleyerek tuvaletten çıktım.Adımlarımı büyük atıyordum ve sakin olmaya çalışıyordum.Onun arkamdan geldiğini,ayak seslerini,duyabiliyordum.Koridorun sonunu gördüğümde adımlarımı hızlandırdım ve köşeyi döner dönmez toz oldum.Yaklaşık 5 saniye içinde koridoru geçmiş,merdivenlerden inmiş ve okuldan çıkıp okulun bahçesinin dışına gitmiştim.Bu kolay birşeydi,sadece istemem yetiyordu.Canavar olmanın iyi yanları...

Hızla uzaklaşırken araba camlarından birine gözlerim takıldı.Gözlerim kanlanmış ve çok sulanmıştı,Alara bunu görmüş olmalıydı.İçimden lanet okudum,belki de zihnini silmek zorunda kalacaktım...

-------Alara-----

Alara,koşarak koridorları gezmeye devam etti.Atlas'ı bulana kadar durmayacaktı ki,sınıftan çıkmakta olan İkbal hocayı gördü.Annesiydi sonuçta,nerede olduğunu bilir veya onu arayarak öğrenebilirdi.Alara'nın yanına geldiğini görünce İkbal hoca gülümsedi.Alara gelir gelmez,hafifçe yüzüne eğildi.''Evet canım?'' dedi.Alara nefes nefese ve paniklemiş bir sesle ''A..Atlas nerede biliyor musunuz? Acaba...?'' diyebildi.Kadın tek kaşını kaldırdı,birşeylerden kuşkulanmıştı.Elini Alara'nın omzuna koydu ve yüzüne biraz daha yaklaştı.Alara'nın lensli gözlerinin içine,siyah kısmına bakarak ''Neler oldu?'' dedi.Yüzünden endişesi ve panik olmuş hali okunan Alara'nın yüzündeki ifade silindi ve tamamen ifadesizleşti.''Atlas ile birlikte kızlar tuvaletindeydik.Ona sarıldım,çünkü ondan önce kötü bir olay yaşamıştık.Zaten ondan hoşlanıyordum,ve bana güven vermesiyle kendimi ona sarılmaktan alıkoyamadım.Ancak tuvalette garip bir olay oldu.Beni itti,gözleri kanlanmış ve sulanmıştı.Camı kırdı,bana bağırarak birşeyler dedi ve hızla gitti.Sonra koridorda birden kayboldu,onu bulamadım.Size sormak için gelmiştim.''dedi.Kadın bir süre düşündü ''Ne dedi peki?'' demesiyle Alara zaten bu soruyu bekliyormuş gibi ''Aşk,nefret,özlem,hırslar,hayal kırıklıkları...Bunların hepsini yoğun bir şekilde hissetmen nedir biliyor musun? AÇLIK!'' diye Atlas'ın dediklerini tekrar etti.İkbal hocanın gözleri şaşırmışcasına açıldıktan sonra öfkeyle kaşlarını çattı.''Onun hakkında ne düşünüyorsun,sence o bir...ne?'' Alara tekrar yanıt verdi.''Bence kan onu fazla tutmuştu,ve duygusal olarak beni düşünmüyordu.Onun üstüne gitmiş olabilirim,ha birde fazla odun!'' dedi yine duygusuzca.İkbal hoca sırıttı.''Şimdi konuşmamızı unut.Dün Atlas'a sarıldıktan sonra,onu ben çağırdığım için yanından ayrıldı.Bu koridordasın çünkü tuvaleti arıyordun'' Alara kafasını onaylarcasına sallayarak ''Tamam'' dedi.İkbal hoca Alara gözünü kapatıp açtığında ortalarda yoktu.

Alara,elini başına koydu ve çevresine bakındı.Kaçıncı kattayım ben ya?Ne ara geldim buraya? Allah Allah.En son tuvalete bakıyordum ama...Burası 12lerin koridoru,en iyisi buradan toz olmak diye düşünüp hızla alt kattaki tuvalete girdi.Atlas'la olanları düşününce sırıttı,aynadaki ifadesi ne de komikti.Yan aynanın kırılmış olduğunu görünce yüzünü buruşturdu.Bu okulun ne de zarar vermeye meraklı öğrencileri varmış! diye mırıldandı.

Nesin sen?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin