''Deniz için bir...salyangoz kadar yavaştı.'' 19.Bölüm

951 34 7
                                    

''Hadi ama Alara.Onlardan biri olamazsın sen.''dedi Ceren alayla.Yüzümü buruşturdum.''Nedenmiş o?!'' ''Onlar serseri.'' omuz silkti.''Olay serseri olmaksa,istersem kendimi o konuda çok iyi geliştiririm.Biliyorsun değil mi?''önüme bakarak dedim.Hızla önüme geçti ve omuzlarımdan tuttu.''Sen iyi bir kızsın.Onlarla takıl tamam...Ama sakın onlar gibi olma.Sakın Alara.''Sarıldı.Kulağıma fısıldadı ''Orası iyi değil.İnan bana.'' sanki kendisi yaşamış gibi konuşuyordu.Bu konuyu daha sonra deşecektim,dediklerinde haklıydı.''Zaten şimdi eve gidicem.Benim...yani...biraz ders çalışmam gerek.'' Gülümsedi ve omzuma vurup ''İyi kız olayım diye inek olma sakın.'' ardından havadan bir öpücük atıp,hızlı adımlarla okuldan uzaklaştı.Çıkışa geldiğimde grupla karşılaştım.Gülümsedim.Gerilmiştim.Ege her zamanki gibi beni süzdükten sonra başıyla gel işareti yaptı ve Alev'i de arkasına katarak yürümeye başladı.Birkaç saniye sonra gelmediğimi fark ettiğinde durdu.''Hadi?'' dediğinde,elimde tuttuğum kitabı kavrayıp karnıma bastırarak yanına gittim.Gülümsemeye çalıştım.Ama tepkisinin ne olacağını tahmin edemediğimden,gergin olduğumu anlamış olacaktı.Tüm bedeniyle bana döndü.''Noldu?'' sesi yumuşaktı.''Ben...bu gün gelemeyeceğim.'' kaşlarını kaldırdı.''Ah,hadi ama.Bu gün sırf senin için çilekli sigara  alm...'' lafını keserek açıklamada bulundum.''Uzun süredir eve geç gidiyorum.Annemin dikkatini baya çektim.Bu gün zamanında gitsem...iyi olacak.'' nefesini sıkıntıyla üfledi.''Ah,pekala.'' eğilip yanağıma bir öpücük kondurduğunda,bakışlarımı yere çevirdim.''Görüşürüz ufaklık.''dedikten sonra ilerideki gruba yetişmek adına adımlarını hızlandırdı.

Bende sırt çantamın askılarını tutup arkamı döndüm.Dönmez olaydım.Ben döner dönmez servisim yanımdan geçti ve gitti.Sadece elimi kaldırmakla kalabilmiştim.''Hey...?''diye fısıldadım.Kaşlarımı çattım.Beni nasıl bırakırlardı?! Eve yürümeye üşeniyordum zaten.Yapacak birşey yoktu.Ellerimi siyah deri ceketimin ceplerine soktum ve yürümeye başladım.Tamam turkuaz montum kadar ısıtmıyordu ama bu ceketle kendimi çok daha iyi hissediyordum.

Atlas...Napıyordu acaba şimdi? İngiltere'de gece olmalıydı şu an.Uyuyordu herhalde.Onu uyuyorken görmeyi isterdim.Uyuması gerekmiyordu aslında,onu görsem yeterdi.İç çektim.Boğazıma oturan acıyla birlikte gözüme beni kıskançlıktan kudurtacak bir sahne geldi.Deniz ve Atlas el ele.Saat kulesinin önündeler,çok mutlular.Atlas beyin umurlarında değilim.Deniz hanım beni yendiği için zafer edalarıyla sırıtıyor.İkbal hoca da fotoğraflarını çekiyor.Şimdi Atlas'tan çok ikbal hocaya kızdım.İstese Atlas'la görüştürürdü beni.Ona olan ilgimi görmemek için kör olmak gerekirdi zaten!Buna rağmen ne telefonla konuşmamızı sağlamıştı ne de iletişim kurabileceğimiz adresleri birbirimize vermemizi.Ama...İsteseydi Atlas annesine arattırırdı.Ama istemiyordu işte.Sinirlendiğim için adımlarımı daha sert atıyordum ve botlarımdan zemin yüzünden çıkan sese sinir olmuştum..Durdum.Derin bir nefes aldım.Atlas'ın umrunda değildim ki.Bu bariz belliydi.Yavaş yavaş yürüyerek evime giden sokağın başına geldim.Tekrar durdum ve gözlerimi kapattım.''Ege var ki,Atlas kimmiş?Atlas umursamıyorsa,bende umursamıyorum.Deniziyle mutlu olsun.Piç.'' evet,bu telkinleri beynimde kendi kendime tekrar ederken arkadan gelen bir çıtırtı yüzünden korkuyla irkildim.Arkama bakmayacaktım.Koşmaya başladım.Tırsmıştım.Belki de beni kaçırmak için arkamdan birkaç kişi geliyordu.O korkuyla daha da hızlandım.Arada tek başıma yürürken böyle kendi kendime senaryolar üretir,eve gelene kadar akla karayı seçerdim.

--------------------------------

Deniz okulun bahçesinde oturmuş okul girişinde konuşan Ege ve Alara'yı dinliyordu.Alara'nın eve gideceğini duyduğunda sırıttı.Servise binmek üzere olan adama koştu.Kolundan kavradı ve kendine çevirdi.Gözlerine odaklanarak ''Alara'yı bekleme.Elinden geldiğince hızla okuldan ayrıl.''adamın göz bebekleri normale döndüğünde başını onaylarcasına salladı.Ardından servise bindi ve hızla okuldan uzaklaştı.Servisin arkasından baka kalan Alara'ya birkez daha bakıp sırıttı.Bahçede oturduğu yere döndü.Ceren'le onun için kavga ettikleri oğlanın yanına oturdu.''Merhaba meleğim.'' Oğlan gülümsedi.''Hey'' ''Birazdan Alara'yı öldüreceğim,o yüzden şimdi seni yalnız bırakmak zorundayım.'' saçını savurdu.''Bilek lütfen.'' Ardından elini uzattı.Oğlan bileğini Denizin eline koydu.Deniz bileği kavrayıp dudaklarına götürdü.Küçük bir öpücük koyduktan sonra uzayan dişleri ve kırmızıya dönüşen gözleriyle,şeytani haline geldi.Deniz dışarıdan tepki göstermiyordu.Etki altındaydı çünkü.Ama kalbi korkudan deli gibi atıyordu.Deniz bunu duyabildiği için sırıttı ve dişlerini oğlanın bileğine geçirdi.

5 dakika sonra dişlerini çekip kan bulaşmış dudaklarında dilini gezdirdi.Çocuğun gözlerine baktı.''Eve git.Bileğini sar.Yarın görüşürüz.'' çocuk itaat etti ve dediğini yapıp yanından ayrıldı.''Tavşancık da,uzaklaşıyor ben ona yetişeyim.''deyip hızla okuldan çıktı.Alara kendi evinin olduğu sokağa girdiğinde durmuştu.Bu Deniz için bir fırsattı hızla ve sabırsızlıkla şeytani halini aldıktan sonra vampir hızıyla Alara'ya koşmaya başladı.O sırada biri onu belinden tutup eliyle ağzını kapattı.''Eğer ona zarar verirsen...Seni öldürürüm''diye fısıldadı İkbal.Okuldan çıkarken Denizi görmüştü.Birşeyler karıştıracağını anlamış ve onu takibe almıştı.Şimdi de iyi ki almışım diye düşünüyordu.Deniz gözlerini devirdi.Eliyle 3 yaptı ardından 2 ve sonra 1 yapınca çevik bir hareketle dönerek İkbal'in kolunu kırarak geriye fırlattı.Çıkan çıtırtı yüzünden durmakta olan Alara ürkmüştü.Deniz kalp atışlarından anlayabiliyordu.Ve koşmaya başlamıştı.Bir faydası olmayacaktı.Alara korkudan koşuyordu ama Deniz için bir...salyangoz kadar yavaştı.Deniz son sürat ona koşarken ve neredeyse  aralarında 3 adımlık mesafe kala kendini bir anda yerde buldu.Biri üstüne atlamıştı ve  şu an sırtında oturuyordu.Eliyle ensesini kavramıştı.Bu yüzden kim olduğunu göremiyordu.Sırıttı.Planı işe yaramıştı.Ağzını açıp fısıldadı ''Atlas...Onun için geleceğini biliyordum.'' Ardından ensesinde hissettiği mine çiçeği demetiyle çığlık attı.Sanki ensesinden bıçaklıyorlardı onu.Ensesi yanıyordu,acıyla karışık kaşınıyordu ve bu iğrenç bir duyguydu.Acıdan gözleri doldu.Tekrar bağıracakken, arkadakinin eli onun ağzını tutup kapattı.O sırada net olmasada sulu gözleriyle beyaz elin bileğinde küçük bir dövmenin varlığını gördü.Bu...Atlas olamazdı.Ve o bunu yeni fark etmişken,acıdan bayıldı.

Bölüm kısa oldu farkındayım ama diğer bölümde telafi edeceğim.Diğer bölümde olacakları öğrenmeniz için sabırsızlanıyorum.Atlas geri mi döndü?Deniz aslında kim?İkbal ne yapacak? Peki...Alara'yı koruyan diğer kişi kim? Multimedia İkbal.Ayrıca hikaye kapağında sol tarafta da İkbal var.10 vote sonra yeni,uzun ve harika bir bölüm gelecek! *-*

Nesin sen?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin