''Nesin sen?Sorunlu falan mı?'' 33.Bölüm

503 28 6
                                    

(Alara)

Sürtüğüm parlatıcının ardından dudaklarımı büzerek aynadaki yansımama baktım.Gülümsedim.Dün Atlas'ın gözlerinde gerçekten pişmanlığı görmüştüm.Onu çoktan affetmiş olan kalbim,dün aramızda yaşananlardan sonra tüm yelkenlerini suya indirmişti.Onunla eskisi gibi olmaya hazırdım.İlk günlerdeki gibi...

Bu gün okula gitmemiz birşeyleri normale döndürmek için iyi bir adımdı.En azından benim için.Zaten yeterince kıvırcık olan saçlarıma sürdüğüm bukle belirginleştirici ile saçlarımı daha hoş bir hale getirmiştim.Üstüme bebek mavisi renginde bir askılı onun üstüne de salaş krem rengi hırkamı geçirmiştim.Bu halim bana farklı geliyordu...Eski beni hatırlatıyordu.Masum olan beni.

Uzun süreden sonra gerçekten iyi göründüğüme karar verdim,mutlulukla aşağı indim.Annem ve babamla güzelce bir kahvaltı ettikten sonra gülücükler saçarak,sallana sallana okula gittim.

------

(Atlas)

Hızlı hızlı atan kalp atışlarını duyduğumda kafamı kaldırdım.Gözlerimi ovalayıp,elimi saçımda gezdirirken,kapıdan içeri giren meleğimle birlikte yüzüme büyük bir gülümseme yayıldı.Kaşlarımı kaldırdım.Şaşırmıştım.İçimdeki umut,yakın zaman önce bir mum kadar aydınlık saçarken şimdi güneşe dönüşmüştü.Alara...meleğim... karanlıktan kurtulmuş,masumiyet denizinde uzun bir zamanını harcamış gibi görünüyordu.Normaldi.Eskisi gibi.Onu sevdiğim gibi.

Yanıma oturana kadar gözlerimi ondan ayıramadım.Oturur oturmaz çantasından birkaç şey çıkarttığında bende bakışlarımı sıraya çevirdim.Böyle bir konuşmanın bu kadar işe yarayacağını bilseydim,daha önceden yapardım.Elimde kalemi oynarken,bakışlarını üzerimde hissettim.İçimde hoş bir duygu yayıldı.Onunla tanıştığım ilk zamanki gibiydi.Ve dudaklarımı aralayıp fısıldadım ''Gözlerini üzerimden çekecek misin bu yüzyıl içinde?''

---------

''Nesin sen?Sorunlu falan mı?'' Alara'nın omzuma attığı yumruk ile hafifçe geriye sendeledim.Gülüyorduk.Hızla arkasında belirdiğimde kulağına fısıldadım.''Ne olduğumu görmek istemezsin.'' Tüyleri diken diken olmuştu.Başını yana yatırıp elini ensesine koyduğunda,huylandığını anlamıştım.''Yoksa gıdıklanıyor musun?'' ağzımdan çıkan her kelimeyle,onun ensesine vuran nefesim onun daha çok huylanmasına sebep olmuştu.Hızla bana doğru dönüp imayla ''Gıdıklanmak mı?Ben mi?Asla''dedi.Sırıttım.Hızla bir hamleyle tekrar arkasında belirdiğimde ani bir refleksle dirseğini karnıma geçirdi.Yüzümü buruşturmam dışında pek bir şey olmamıştı.''Öğle arası bitmek üzere.Açlıktan ölmek istemiyorum!'' yemekhaneye doğru ilerlerken arkasından takip ettim.Bu gün,bu an her zaman benimle olacak,benimle kalacaktı.

O karanlığın piçi ikimizinde aklına gelmiyordu.Birbirimizi ne kadar özlediğimizi fark etmiştik.Bir süre hiç hissetmediğim insan tarafım Alara sayesinde ''Ben  buradayım!''diye bağırıyordu,pardon ulusa sesleniş yapıyordu.İkimizinde Ceren'in yaptıklarından veya Yeşim'le ilgili olacaklardan habersizdik.Belki herşey daha güzel olacaktı belki de daha kötüye gidecekti.Belki de biri ölecekti? Veya dönüşecekti?

-----------

(Ege)

Ah...Ciddi olamazsınız diye düşünüp gözlerimi devirdim.Zavallı lise öğrencileri bir karınca misali kalabalık şekilde okuldan ayrılırken gülüşen Alara ve Atlas direkt gözlerime takılmıştı.Bir anlık boşluktan faydalanıp Alara'nın aklını çelmiş olmalıydı...Dişimi alt dudağıma geçirip,onlar beni fark edene dek sinirimi kontrol altına almaya çalıştım.Bu manzara pek de hoşuma gitmemişti.Fırsatçı Atlas!

Nesin sen?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin