''Ben Deniz.'' 15.Bölüm

1.1K 37 0
                                    

3 gündür Atlas ortalarda yoktu ve ben umutsuzluğun içinde kaybolmuştum.Öyle ki bu sabah saçımı bile taramamış,bir parlatıcı bile sürmemiş bir şekilde okula gelmiştim.İçimden güzel olmak gelmiyordu.Atlas yokken kendimi kime güzel gösterecektim ki?Hem korkuyordum.Ya başına birşey geldiyse? Her türlü yolu denemiş,okuldaki neredeyse herkese sormuştum.Bu 3 gün boyunca da İkbal hocayı 1 kez bile görememiştim.Nasıl bir durumdu bu!İstemediğimde sürekli önüme çıkan bu kadın,onu aradığımda ortalardan yok oluyordu.İlginçti doğrusu.

Nefes aldım ve gözlerimi kapattım.Sınıfın kapısını açıp içeri girdiğimde yavaşça gözlerimi araladım.Ardından hayal kırıklığım bir tokat etkisi yarattı.Yine Atlas yoktu.Ayaklarımı yere sürterek sırama ilerledim ve çantamı attım.Montumu sinirle çıkartırken yanıma gelmiş olan Ceren'i fark ettim.Endişeliydi.''Sen iyi misin?'' dediğinde zoraki bir gülümsemeyle karşılık verdim.''Evet.'' Gözlerini devirdi,ah bu kızı asla kandıramayacakmıydım ben! Bakımlı ve yumuşak elini omzuma koyduktan sonra güven veren bir gülümsemeyle ''Beni kandıramazsın kıvırcık.Sorununun ne olduğunu biliyorum...''

Gözlerimi kırpıştırdım.Ardından arkasını döndü ve çantasını alıp Atlas'ın yerine koydu.İtiraz edecek gibi olduğumda o çoktan hızla Atlas'ın yerine oturmuş,söze başlamıştı.''Seninki gelmiyor diye böyle yapıyorsun.Umutsuz olma.Belki de biraz hastadır ve... bilirsin işi de olabilir.Sonsuza dek gelmeyecek değil ya!''dediğinde sesindeki inandırıcılık dikkatimi çekmişti.Pür dikkat onu dinliyordum.Birşeyler ekleme gereği duymuş olacak ki ''Hem şimdi dersimiz İkbal hocaya.Geldiğinde ona sorarsın,nasılsa onun oğlu.'' gülümsedi.İşte o an kafama dank etmişti!İkbal hocanın dersi olduğunu bile unutmuştum.Bu haberle, umutsuzluk kuyusundan hızlı bir şekilde yükseldiğimi hissettim.Küçük bir umut vardı.Ve küçük şeyler bazen büyük şeylerden daha büyük olabilirdi.Aslında ne mantıkla son cümleyi söylediğimi düşünürken kendi kendime gülümsedim.Son 3 gündür somurtmaktan kurumuş dudaklarım umutla ve keyifle yukarı kıvrıldı.

5 dakika boyunca gözlerimi ayırmadan kapıya baktım.5 dakikanın sonunda kapı açıldığında nefesimi tutmuştum fakat içeri giren nöbetçi öğrenci ile tekrar bir hayal kırıklığı yaşadım.Öğrenci'nin ''İkbal Hoca izinli.Bu hafta derslere girmeyecek.''demesiyle hayal kırıklığım daha da arttı.Bu nasıl bir şeydi böyle.Lanet olsun! Bakışlarımı Ceren'e çevirdim.Yaramazlık yaparken yakalanan çocukların yüz ifadeleri olur ya hani,aynen öyle bakıyordu.Mahcup olmuştu.Ona nasıl öldüresiye bir bakış attıysam,kollarını kaldırdı ve '' Sakin ol şampiyon.İkbal hocada yoksa yüksek ihtimal oğluyla birlikte bir işleri vardır veya ne bileyim işte.Bir yere falan gitmişlerdir.'' omuz silkti.Haklı olabilirdi.Ama şu an dedikleri beni tatmin etmiyordu.Cevap vermeden önüme döndüm,kafamı sıraya koydum.

Gözlerimi kapatmıştım.Hayalkırıklığım gözlerimin sulanmasına neden oluyordu.Ağlamak istemiyordum.Daha çok bağırmak,ortalığı yıkmak istiyordum.Yine duygu karmaşaları içindeydim.Ergenlikten mi yoksa bu olanlardan mı bilemiyordum ancak,hissettiklerim beni hiç memnun etmiyordu.Bir anlığın gözlerimi açtığımda Ceren'in ifadesi dikkatimi çekmişti.Gözlerimi ardından kapatmış ve tekrar,büyüterek,açmıştım.Ceren'in yüzünde şu an saf kıskançlık vardı.Evet resmen saf kıskançlık.Bir yere odaklanmıştı.Şu an umrumda değildi doğrusu.Gözlerimi tekrar kapatmamla duyduğum sesle doğrulup sese bakmam bir oldu.''Ben Deniz.'' Şaşırmıştım.Deniz dediğinde aklıma direkt anonim olarak konuştuğum kişi gelmişti.Fakat şu an karşımda duran kız gerçekten müthiş çekiciydi.Bu da Ceren'in bakışlarını açıklıyordu işte.Mavi gözleri,sarıya kaçan uzun saçları ve yüz yapısıyla bu kız....Kıskanıyor muydum yoksa?Yok artık daha neler! diyerek tekrar sıraya kafamı koydum.Atlas gelse bu kızı beğenip,beni bırakır mıydı acaba? diye düşünürken içimin geçtiğini farkında değildim.

----------1 hafta 3 gün sonra--------

Hava serindi.Uzun bir aradan sonra Atlas için tüm umutlarım tükenmiş bende normal hayata ayak uydurmaya çabalıyor haldeydim.Lenslerimi takmıştım.Bu,büyük bir ilerleme olabilirdi.Yine de içim içimi yiyordu.Bunu umursamamaya çalışmak bile beni hızla yaşlandırabilirdi.İçimi çektim.Kıpkırmızı olmuş burnum akıyordu ve ben soğuktan canımı acıtmaya başlayan ellerimi birbirine sürterek okula giriyordum.Özgüvenimi toplamam kısa sürerdi fakat sınıfımıza yeni gelmiş olan şu kızdan sonra bu süre uzayacak gibiydi.Haddinden fazla güzeldi.Bunu kıskanıyordum.Onun yanında kendimi çok çirkin hissediyordum.Bana doğru gelmekten olan Ceren'i görünce gülümsedim.O da öyle.Ama onunki biraz farklıydı.Yine sinirli olduğu belliydi.Onun durumu da  benden farksızdı.Yeni gelen,adı lazım değil, şahsiyetten pek memnun değildi.O geldiğinden beri her sabah ''Bu sürtüğü öldüreceğim.Ahhh,yüzünde bir tarla sivilce çıksın da insan içine çıkama inşallah!''diye sitem ediyordu.Tekrar  yanıma geldiğinde tekrar aynı şeyleri söyledi.Artık onunla birlikte aynı anda söyleyecek konuma gelmiştim.Her sabah yaptığım gibi başımla onayladım ve sınıfa geçtik.Çantamdan okumakta olduğum vampir romanını çıkartıp okumaya başladım.Birkaç sayfa geçmiştim ki,tanıdık bir sesle kafamı kaldırdım.Şaşırmıştım.Ders İkbal hocanındı ve şu an karşımda duruyordu.Sınıfa gülümsüyordu.Kitabı hızla çantamı tıkıştırdıktan sonra kalp atışlarım hızlanmıştı.Kendi içimde bir savaş veriyordum.Gidip sorsam rahatlayacaktım ama sormazsam da...Umrumda olmayacak ve normal hayatıma devam edecektim.İkilemlerin kızıydım ben.Ayağa kalktığımda çoktan kararımı vermiştim.İkbal hocaya doğru yürürken,o da bakışlarını bana sabitlemişti.Veya hayır...Arkamda birşeye?

10 vote'dan sona yeni bölüm gelecek.

Nesin sen?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin