Atlas'ın Vampir Olma Hikayesi 6.Bölüm

1.4K 39 3
                                    

Alara sağ eliyle yaşlı gözlerini silerken,diğer eliyşe evin kapısını kapattı.Burnunu çekti ve hızla merdivenlere yöneldi.Bu sırada arkasından endişeyle bağıran annesini duymazdan geliyordu,gelmek zorundaydı çünkü ağlamaklı sesiyle cevap verseydi,annesinin daha çok endişeleneceğini biliyordu.Koşarcasına odasına girdikten sonra kapıyı kapattı ve yavaşca kilitledi.Annesinin odanın kapısında belirerek üstüne gelmemesini umuyordu.

Dün geceden açık kalmış ve uyku moduna girmiş laptobunun açma tuşuna basar basmaz dün gece dinlediği ama uykusuzluktan ölmek üzere olduğunu düşündüğü için,henüz yarım kalan duygusal metal bir şarkı çalmaya başlayınca,duyguları içinde sel oldu gitti.Gözyaşları hızlandı,ardı arkası kesilmiyordu.Artık silmekten de vazgeçmişti yaşları,yüzünden çenesine doğru akan her damla tenini gıdıklıyordu.Umrunda da değildi zaten.Yere çömeldi,sırtını duvar yasladı.Bacaklarını kendine çekti ve dizlerine başını koyup sessizce ağlamaya devam etti.Şarkının onu en çok etkilediği kısmı gelince,hıçkırmaya başlamış ve hızla laptobu kapatmıştı.

Ayağa kalktı,başını yastığa gömdü ve göz yaşlarının yatağı ıslatmasına izin verdi.Biraz uykuya ihtiyacı vardı,uyku herşeyi iyileştirecek diye düşündü.Sakinleşmeye başlamıştı.Bir çocuğun onu nasıl bu duruma getirebildiğine inanamıyordu?Tamam,tatlıydı ve onu elde etmek istiyordu ama ona bu denli bağlı olmak da istemiyordu.Yüzünü tavana döndüğünde neredeyse uyumak üzereydi ki,soğuk bir elin göz yaşlarını okşarcasına  yüzündeki yaşları sildiğini hissetti.Ürperdi.Gözlerini açtı,ortada kimse yoktu.Yataktan kalktı,odasının ışığını açtı ve boy aynasının önünde kendini incelemeye başladı.Yüzü ve özellikle burnu kızarmıştı.Gözleri hala suluydu ve şişmiş görünüyordu.Yüzüne biraz önce temas eden soğuk eli anımsadığında tüyleri ürperdi.Geri geri adım attı ve yumruk atarcasına ışığı sertçe kapattı.Kilidi açtı,lavaboya yöneldi.Tüyleri ürpermişti ama garip bir şekilde korkmuyordu.Yüzüne bir kaç kez soğuk suyu vurduktan sonra gözlerini yakan lensleri çıkarttı,derin bir nefes alıp merdivenlerden aşağı indi.

Annesi onu fark etmemişti,kek yapıyordu.Ve annesi yemek yaparken dünyadan kopan bir kadındı.Alara gülümsemeye çalıştı,elini ensesine koydu ''Hey!'' dedi yapabildiği en tatlı sesiyle.Annesi birşeyler karıştırıyordu,bıraktı ve endişeli bir ifadeyle kızına döndü.''Sen...iyi misin canım? Geldiğinde kızgın olduğunu düşündüğümden yanına  gelmeye birazcık''duraksadı ve gülümsedi ''tırstım da.'' Alara yüzüne sahte bir gülümseme kondurup ''Önemli birşey yok.'' diye açıklama yaptı.Annesi tatmin olmuşcasına başıyla onayladı ve işine geri döndü.

Alara dolaptan kendisi için bazı abur cuburlar karıştırırken bir anlığına başını kaldırdı ve kapıdan birinin geçtiğini gördü.Elindekini bıraktı,yavaşca kapıdan çıkt ı ve koridorda ürkek adımlarla ilerlemeye başladı.Koridor zaten kısaydı ve sonunda bir pencere bulunuyordu.Açık pencereden dışarı uçuşan perdelere baktı Alara.Tek kaşını kaldırdı,delirmeye mi başladım diye düşündü.Ve tekrar mutfağa geri döndü.

--------------Atlas-------------------------

Ne kadar tatlıydı diye düşündü Atlas.''Melek gibisin...'' diye fısıldarken,Alara'nın kızıl saçlarını okşuyordu.Bu yaptığının yanlış olduğunu bilmesine rağmen kendisine hakim olamadı.Sessizce derin bir nefes aldı ve Alara'nın yumuşak ellerinden birini kavradı sonra da kendi gözlerini yumdu.

Balkanlarda Türk akımı döneminin orta zamanlarıydı.Üzerinde Atlas'ın o zamanlar giydiği ama şimdi düşününce ona komik gelen günlük kıyafetler vardı.Bulgarlar,Macarlar ve  Türk'lerin birlikte yaşadığı huzur dolu küçük bir Osmanlı kasabasıydı burası.Silistre.Köy meydanında oradan oraya koşuşturan peçeli kadınlar ve kafasında fes olan adamlar vardı.Atlas böyle etrafı özlemle seyrederken tanıdık bir sesle tüm dikkatini sesin geldiği yöne verdi.Üzerinde vişne çürüğü renginde bir kaftan ve gözlerine kadar taktığı tülle bir kız ona doğru yaklaşıyordu.Atlas ile aralarında 1-2 adım mesafe kaldığında,kız yüzündeki tülü indirdi.Şimdi Atlas'In karşısında gülümseyen bir Alara duruyordu.Ne de yakışmıştı bu hal ona...

Atlas onun elinden tutup onu köy meydanından çıkardı ve ağaçlık bir bölgeye yönlendirdi.Yürüyorlardı.Atlas fısıldadı ''Buraları çok özlemişim...''Daha sonra iç çekti ve ekledi ''Ama buraların yıkıldığını kendi gözlerimle izledim.Hala canımı yakıyor.''Alara onu dinlerken olan herşeyi başıyla onayladı,zaten uyanacağı için bunu bir rüya olarak hatırlayacağından Atlas içinden geçen herşeyi ona anlatmaya kararlıydı.Bir ağacın dibine oturdular.''Ailem,arkadaşlarım ve beğendiğim bir kız vardı...'' dedi Atlas.Alara beğendiğim bir kız vardı kısmına kadar gülümsüyordu,daha sonrasında yüzünü buruşturdu ve gözlerini kaçırdı.Atlas gülümsedi ''Kıskanıyorsun demek.'' Ardından yüzündeki gülümseme tekrar soldu ve anlatmaya devam etti ''Sonra bir gün bir eşkiya grubu geldiler,herşeyi yakıp yıktılar.Ailem dahil pek çok kişiyi öldürdüler ve şey...Beni de öyle.'' Alara anlamamış gibi bir ifadeyle ona baktı,cümleyi sindirmeye çalışıyordu.Atlas hüzünlü ve çatlamış bir sesle devam etti.''Eşkiyalar arasında bir de kadın vardı.Korkudan titreyerek bulduğum ilk yere saklanmıştım.O da beni orada bulmuştu.Bir süre durup beni süzdü,birşeylere karar vermeye çalışıyor gibiydi.Ben,çok korkuyordum.Daha sonra gözlerime baktı ve ellerimi kavradı.''duraksadı.Alara merakla onu dinliyordu.''Daha sonra kendi bileğini ısırdı ve zorla beni kendi kanını emmeye zorladı.O kadar korkuyordum ki,onun dediği herşeyi yaptım.Ki ben kandan tiksinen bir  çocuktum.Sonra da bana benim için geleceğini söyleyip,gitti.'' Atlas yüzünü buruşturdu.''O gidince tükürmeye başlamıştım,kan yüzünden midem kalkmıştı.O sırada içeriye biri girdi.''Atlas'ın ses tonu değişti,bu ses tonu öfke saçıyordu.Ellerini yumruk yapıp sıktı.''Beni görünce sırıttı.Kolumdan tutup beni kaldırdı.Çenemden tutup kaldırdı ve gerilmiş olan boynuma hançerini dayadı.''Atlas bir eliyle boynunu tuttu,diğer elindeki yumruğu hala sıkıyordu.

Şimdi Alara ve Atlas'ın olduğu mekan birden nasıl olduysa değişmişti.Atlas'ın anlattığı son sahne karşılarında duruyordu.Alara Atlas'ın küçüklüğünü görünce korkuyla geriledi.Atlas iç çekerek korkudan bembeyaz kesilmiş ve boncuk gözleri sulanmış küçüklüğüne baktı.Adam hançeri tam çekerken,bulundukları mekan tekrar değişmişti ve o sırada Alara'dan kulakları sağır edecek bir çığlık yükselmişti.

Şimdi ise tekrar köy meydanının ortasındaydılar.Ama bu sefer,köydeki her şey yıkılmış,dökülmüş veya yakılmıştı.Oradan oraya koşuşturan insanlar,yerde yatan ölü bedenler ve dehşet saçan bir grup...Alara'nın dikkatini Atlas'ın odaklandığı yer çekmişti.Kafasını çevirip onun baktığı yere baktı.Atlas'ın küçüklüğü yerde oturmuş,başını ellerinin arasına almış ve bir acıyı bastırmaya çalışıyor gibiydi.Boynunda kan izleri vardı.Daha sonra arkasında ona hançer dayayan adam belirdi.Atlas'ın küçüklüğünü kolundan çekerek yere itti ve çocuğu görür görmez yüzü şok bir ifadeyle ''Sen...sen?''diye kekeledi.Atlas'ın küçüklüğü ayağa kalktı ve adamın üstüne yürümeye başladı.Yürüdükçe gözlerinin içindeki kan damarları belirginleşiyor ve gözlerinin çevresine anlatılması güç bir kararma geliyordu.Bakışları şeytanileşmişti.Adama iyice yaklaşınca ona saldırdı ve onu tam ısırırken Atlas'ın küçüklüğünün dişlerinin gören Alara çığlık atmaya başladı.

Bulundukları mekan hızla değişti,şimdi tekrar ormanlık alandaydılar.Atlas,Alara'ya sarıldı,onun başını kendi gövdesine yasladı ve şşş gibisinden birşeyler mırıldandı.Titriyordu ve ağlıyordu.''Özür dilerim,çok özür dilerim.Bebeğim korkma,bu sadece bir rüya...''dedi Atlas.Artık Alara'nın zihnini rahat bırakma zamanı geldiğini anlamıştı.Zaten zihnine girdiğinde kendini kontrol edememiş ve bu meleği korkutmuştu.

Atlas gözlerini açtı,elini nazikçe Alara'nın elinden ayırdı.Boncuk boncuk terlemişti Alara.Atlas onun kalbinin korkudan ne kadar hızlı attığını duyabiliyordu.Suçlu hissederek yanağına bir öpücük kondurdu.

---------------Alara---------------

Gördüğüm kabustan dolayı sıcaklamıştım ve kalbim deli gibi atıyordu.Bu çocuğu rüyalarımda bile görüyordum,nasıl da bilinçaltıma girmiş diye düşündüm.Rüyada gördüklerimi yavaş yavaş hatırlamaya başlarken yanağımda hissettiğim soğuk bir öpücükle gözlerimi açtım.Yatağımın karşısındaki boy aynasında takılı kalmıştım.Bu Atlas mıydı,yoksa hayal mi görüyordum?Gözlerimi direkt ona doğru çevirdim.

 Bu bölümü çok çok heyecanlanarak yazdığımı söyleyebilirim.Açıkçası ben çok beğendim ve sizinde beğeneceğinizi umuyorum.Vote vererek bana destek olabilirsiniz,bundan sonraki bölümlerin bu bölümdeki heyecanı aratmayacağına da garanti veriyorum! ^.^

Nesin sen?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin