gnash: i hate u, i love u
-
Onu göremiyordum, ona sarılamıyordum ve en en önemlisi ona ulaşamıyordum. Ne olursa olsun benden nefret ettiğinin farkındaydım. Bunun sebebini öğrenmek istiyordum en azından bir kere olsun.
Kantinde otururken sürekli etrafa bakıp onu görmeye çalışıyordum. Yanına gitmeyecektim, beni istemediğini açıkça belli etmişti zaten. O sırada masama tanımadığım bir çocuk oturdu.
"Pardon sormadan oturdum ama soluklanmam gerekiyordu."
Kafamı iki yana salladım ve etrafa bakmaya devam ettim.
"Okulda yeni misin?"
Çocuğa döndüğümde onada başımı salladım.
"Seni ilk defa görüyorum."
"Bende seni," diyerek kitabımı elime aldım.
"Seninle tanışmak isterim," dediğinde tek kaşımı kaldırdım. Ne kadar rahattı.
"Gerek var mı?"
Sorum üzerine gülümsedi.
"Zor birisin."
Gözlerimi devirdim ve masadan kalktım.
"Bari ismini söyleseydin," dedi ve güldü.
"Peki buna gerek var mı?"
"Neyse Faith, zaten biliyorum."
Gözlerim şaşkınlıkla açılırken çocuğun koluna kitabımla vurdum.
"İnsanları kandırmak hoşuna mı gidiyor?"
"Hayır, sadece arkadaş olmaya çalışıyorum. Bir kaç gündür gözlemlediğim üzere çok üzgünsün. Sürekli kitap okuyorsun ama anlamadığının farkındayım. Birini bekliyor gibisin."
Gözlerimi ondan kaçırdım. Sahi o kadar belli oluyor muydu onu beklediğim?
"Bu konuları konuşmasak daha iyi," diyerek konuyu kapadım.
"O zaman resmi bir tanışma yapalım," dedi ve elini uzattı. Bu hareketi gülümsememe sebep olurken bende elimi uzattım.
"Scott."
"Faith."
Elimi geri çektiğimde elimi salladım ve arkamı döndüm. Belkide iyi arkadaş olabilirdik. Arkamı döndüğümde Justin'in kantinin diğer köşesinde Emma ile elele tutuşurken bana baktığını gördüm.
Gözlerimin aniden dolmasına lanet okudum. Güçsüz olmaktan nefret ediyordum. Çenem titredi ama ona bakmaya devam ettim. O ise bir süre sonra kafasını çevirdi. Onu özlemiştim.
Kantinden çıktığım gibi ağlamaya başladım. Kızlar tuvaletinde kabine girip kilitledim. Telefonum bildirim sesi ile titrerken bulanık görmeme rağmen mesajın Justin'den gelmesi beni heyecanlandırmıştı; çünkü salaktım.
Justin: ağlama
Faith: sanane
Justin: ağlama Faith
Justin: oraya gelirim
Faith: benden uzak dur
Justin: yapma
Faith: ne yapma ya ne yapma
Faith: beni yalnız başıma bırakıp gittin
Faith: ve eminim ki artık benden nefret ediyorsun
Faith: en çok acıtan da bu ya zaten
Justin: senden nefret etmiyorum
Justin: böyle olması gerekiyordu
Justin: ve oldu
Justin: sorgulama lütfen
Faith: bak ne yap biliyor musun
Faith: siktir git
şş ayıp
yorum istiyorum:(

ŞİMDİ OKUDUĞUN
texting // jb
Fanfiction"Zorsun Faith, ben bu zorlukları yenmek için buradayım. Benim için ne iş yaptığının önemi yok, şu sol tarafında atan bir kalp var ya; işte onun önemi var."