kırk dört

2.3K 126 38
                                        

MULTİDEKŞ RESMİ GÖRĞNCE ÇILDIRIDMSJJDWLXMALSLLSKDKWKDLWŞXŞSŞXLSLXLX

Annem ile buluşacağım için Justin'i evde bırakmıştım. Yorgun hissettiği için tüm gün yatacağını söylemişti.

Kafeye geldiğimde annemin pembe sandalyede oturduğunu, elinde ki kahveyi sıkıca tuttuğunu gördüm. Stresli gibi ayağını bir ileri, bir geri sallıyordu.

Yanına gittiğimde ona bir şey demeden yeşil çay sipariş ettim ve arkama yaslandım.

"Seni neden buraya çağırdığımı biliyorsun," derken kaşlarını çatmıştı.

"Aslında bilmiyorum, artık senin hareketlerini çözemiyorum."

Elindeki kahveyi masaya bıraktı. Normalde kahve içmez hatta kokusuna bile dayanamazdı. Bu kadını bu kadar değiştiren olay neydi?

"Seni babanla tanıştıracağım."

Bu lafa başkası olsa şaşırırdı ama ben o evreleri Justin sayesinde atlatmıştım. Babamın kim olduğunu zaten biliyordum.

"Sen merak etme ben o aşamaları çoktan geçtim."

Annem gözlerini kırpıştırdı ve sanki ağzına çirkin bir tat gelmiş gibi yüzünü buruşturdu.

"Ne? Buna kim cürret edebilir? Seni babanla kim tanıştırdı?"

Tam cevap vereceğim sırada arkamdan gelen, "Ben tanıştırdım," cümlesi beni gülümsetti.

Emma sarı saçlarını savurarak annemin karşısında durduğunda annem çoktan ayağa kalkmıştı.

"Yediğin tehditler az mı kaldı?"

Annemin dediği şey Emma'yı güldürürken kapıdan giren polisler annemi tuttular. Olanlar karşısında biraz şok olsamda hala yeteri kadar bilgim olmadığını fark ettim.

Annem oradan çıkarılıp götürülmesine rağmen tepkisiz kalmam kendime acımama sebep olmuştu.

-

"Anneni karakola mı götürdüler yani?"

Derin bir nefes aldım ve sakin kalmaya çalıştım.

"Justin bu soruyu kaçıncı soruşun?"

Ağzına fermuar çekermiş gibi yaptı ve koltuğa yayıldı. Gri eşofmanı ve beyaz tişörtü sıradan olsa bile onu çekici yapıyordu.

Düşüncelerime sinirlendim ve yanına geçtim. Elim saçlarında yer bulurken beni belimden tutup kendine çekti.

"Artık oteli bırakıp bende yaşamaya başlamalısın."

Söylediği cümle aklıma bir çok güzel anı getirirken gülümsedim.

"Yeter ki sen iste."

Yavaşça bana döndüğünde üzerime doğru eğildi ve başını boynuma doğru getirdi. Kokumu içine çekerken titredim. Sakin bir şekilde elini belimdeki huylandığım bölgeye koyarken huysuzlandım.

Bende elimi ensesine koydum ve onu iyice kendime bastırdım. Boynuma sıra sıra öpücükler koydu ve yavaş yavaş dudağıma doğru ilerledi.

Dudağıma üflediği nefesi kendimden geçmeme sebep olurken koltukta biraz daha yatay pozisyona geçtim ve tamamen üzerimde olmasına izin verdim.

Gözleri gözlerime takılırken bir şey demeye çalışır gibiydi.

Buna izin vermeden dudaklarımızı birleştirdim ve gülmesine sebep oldum.

Geri çekildiğinde yüzünde hiç gitmeyecek gibi duran gülümseme vardı.

"Bu eve geldiğinde sana yapacaklarımdan korkmalısın."

selam

kızgın mısınız bilmiyorum ama çok yoğundum ve yazacak zaman bulamadım

zaten telefonum babam tarafındam alınıyor...

neyse yorumlarınızı bekliyorum;)

texting // jb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin