kırk bir

2K 135 69
                                        

Imagine Dragons - Dream kesinlikle bununla okuyun.

Otel odasının penceresinden dışarıya bakıyordum. Her şey o kadar garipti ki. Benden saklanan şeyler kalbimi kırıyor hatta paramparça ediyordu. Ama gene de benden saklanıyordu.

Odanın kapısı çalındığında hızlıca kapıya ulaştım ve açtım.

Karşımda ki kişi şaşırmama sebep olmuştu. Burada ne işi vardı ki?

Yüzündeki makyaj akmış, ağlamaktan gözleri şişmişti. Kıyafetleri sanki 10 gündür üzerindeymiş gibi duruyordu.

Sonunda göz göze geldik. Emma bana bir adım yaklaştı ve kapıyı kapattı.

"Sen sebep oldun," derken sesi çok sakindi.

"Neye?"

Güldü ama eski bilmiş gülümsemesi bile yoktu suratında. Acı vardı.

"Sırf senin yüzünden babam yoğun bakımda!"

Bağırması üzerine şok olmuş gözlerle ona baktım. Benim yüzümden mi?

"Senin baban iğrenç biri Faith! Seni Justin ile ayıramadığım için babamı öldürene kadar dövdürttü. Şimdi anlıyor musun neden Justin'in sürekli yanımda olduğunu?"

Nefes alamıyordum.

"Ben babamı tanımıyorum," derken sesimin çıkması bile büyük bir şanstı.

"Büyük bir yalanın içindesin. Bunu bir tek sen bilmiyorsun! Kuzenim olduğun için senden nefret ediyorum!"

Olduğum yere çivilendim.

"Ne?"

Beni tekrar omuzlarımdan itti ve ağlamaya başladı.

"Hiç bir suçun yokken sana kötü davranmaktan nefret ediyorum..."

Sesi alçalmıştı. Duygu karmaşası yaşıyordu ki bu çok normaldi. Ağlamaya başladığımı fark edince bana döndü.

"Beni hatırlamıyorsun. Oysa ki küçükken hep oyun oynardık. Tek arkadaşın bendim Faith. Sonra ne oldu? Teyzenlere bırakıldın, yalnız kaldın. Temizliğe başladın. Her gidişinde benim sayemde biraz daha fazla para aldın. Sana yardım ettim ama sen hiç fark etmedin!

Beni hep kötü biri olarak gördün. Buna sebep oldum. Ama artık saklayacak gücüm kalmadı."

Elimi kalbime koydum ve bir elimi de Emma'ya uzattım.

"Dur artık."

Yaşlar gözlerimden teker teker akarken yutkunamadığımı fark ettim. Emma'da ağlıyordu.

En sonunda kalbimden geçen cümleyi söyledim.

"Özür dilerim."

Anında bana dönerken yanıma geldi. Birbirimize garip bakışlar atıyorduk.

Birden bana sarıldı. Çenem omzuna değdiğinde bende kollarımla sarılışına karşılık verdim.

"Bende özür dilerim."

we all are living in a dream

but life ain't what it seems

texting // jb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin