Bölüm 8

9.9K 733 5
                                    

8.BÖLÜM

Edmount'a baktım, kumral saçları, iri yeşil gözleri ve muntazam yüzü ile oldukça yakışıklıydı. Ama bana bakan gözlerinde hayranlıktan çok muzip bir çocuğun heyecanı vardı. Dans ederken beni süzülerek pistin arka tarafına çekti. Sonra yavaşça durdu. "Bana asılıyor musun Edmount?" diye sordum aniden. Ben böyleydim. Aklımda kalacağına sor gitsin. İçimi yiyeceğine öğren bitsin. Şaşkınlıkla dona kaldı ve benden kollarını çekti. "Bu da ne demek?" Derin bir nefes koy verdim. Lügat sorunu, aynı dili konuşuyor ama yinede anlaşamıyorduk.
"Yani benden hoşlanıyor musun, bir erkeğin bir kadından hoşlandığı manada?" Yüzünün şekli değişti ve bir kahkaha attı.
"Aman tanrım, sende mi Kathy?" Ellerimi belime dayadım .
"Bende mi ne?" Gülümseyerek bana baktı. Evet, oldukça yakışıklıydı ve gülümsediğinde daha çekici bir hale bürünebiliyordu ama nedense bende yalnızca yaramaz bir erkek kardeş hissi uyandırıyordu. Eğer ortada bununla ilgili bir yanlış anlaşılma varsa hemen düzeltmeliydim. Büyük annem her zaman kibar ve nazik, babamsa ne kadar kırıcıda olursa olsun dürüst ol derdi ve ben ne yazık ki babamın kızıydım.

"Sende sana kur yaptığımı mı sanıyorsun?" Aklım karışmıştı buda ne demekti?
"Bunu başka kim sanıyor ki?" Umursamazca ama yinede sırıtarak omuz silkti.
"Samuel tabii ki de!" Bu kez şaşırma sırası bendeydi.
"Nasıl yani?" Bana bir sır verecekmiş gibi eğildi bende ona eğildim. "Sanırım, seni onun elinden almamdan korkuyor?" Yavaşça ondan uzaklaştım ve bir kahkaha attım. Sonrada alışkanlıktan olsa gerek elimi yumruk yapıp omzuna hafifçe vurdum.
"Tanrım Edmount, çok komiksin?" Birlikte gülmeye başladık. Ardından o tok ama derinden gelen sesi duyunca gülümsemem dudaklarımda dondu ve anında gerildim.
"Edmount'un seni bu kadar eğlendirmesine şaşırdım sevgilim, genelde kadınlar onu sıkıcı bulur." Yavaşça başımı ona çevirdim ve ardından dudak büktüm.
"Bence oldukça çekici." dedim. Sonra dönüp Edmount'a göz kırptım. Ardından Samuel'in gerilen çenesinde atan damarı fark ettim. Edmount haklı olabilir miydi? Ne yani gerçekten beni kıskanıyor muydu? Gözlerini gözlerime dikti ve elini uzattı.
"Sizi tanıştırmak istediğim kişiler var leydim." Baştan savma bir referans yapıp uzatılan eli tuttum. Sonrada yanında yürümeye başladım.
"Annem ve babam burada seni görmeye geldiler." Nedense birden damarlarımdaki kan fazla akmaya başladı ve ben sıcakladığımı fark ettim. Sanki gerçekten görücüye çıkıyormuş gibi, sanki bu nişan safsatası gerçekmiş gibi. Kızarmaya başladığını hissettiğim yanaklarımda başımı ona çevirdim ve nedense tepkimi çok inceledi. Kaşları çatıldı. "Neden bu kadar heyecanlandın?" Gözlerimi kısıp ona baktım. Nasıl beni bu kadar çabuk okuyabiliyordu.
"Elimi tuttuğun için değil herhalde, bilmem farkında mısın ama hayatımda ilk kez dük ve düşes göreceğim." Elimi tutan parmakları daha da sertleşti.
"Bende bir düküm." Yavaşça başımı çevirip ona baktım.
"Bunun için babanın ölmesi gerekmiyor mu?" Çene kaslarının sinirle oynayışını gördüm. Ama korkmam gerekirken ki bu kadar iri bir adamın sinirlenmesi kesinlikle göz korkuturdu. Her zaman yaptığımı yaptım aklıma ilk geleni ve uzanıp yanağının yanında sinirle atan damarı öptüm. Bir an için donup kaldı. Sonra inceler ve sorarcasına baktı bana
"Başka türlü sakinleşeceğin yoktu?" dedim omuz silkerek ama kalbim delirmişçesine atıyordu. Elimi elinden çektim ve ilerde Sammy'a oldukça benzeyen adama yaklaştım. Kibar bir şekilde referans yaptım.
"Sayın dük," Uzanıp elimi tuttu ve öptü. Aynı referansı oldukça güzel olan düşese yaptım.
"Sayın düşes." Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Eğer büyükannem burada olsa cıvıldayarak konuşmaya başlardı ama neyse ki Clara hala onu aratmıyordu. "Sizinle tanışmak büyük onur." dedim kibarca."Bizim içinde." Dükün gülümsemesi beyaz bıyıklarının altından tüm yüzünü kaplıyordu. Bakışları ve yapılı oluşu Sammy'e bıraktığı miras olmalıydı. Birden belimde sıcak elin varlığını hissetim. "Sayın dük size nişanlım Katherina Evangeline Dartmount'u taktım etmekten onur duyarım." Dükün gözleri sevinçle ışıldıyordu. İşte tam her şey harika gidiyor derken,dükün omuzlarının arkasından onu gördüm kalabalıkta etrafına bakarak ilerliyordu. Mia... elinde fotoğraf makinesi ile... Vücudumun verdiği tepkiyi Sammy fark etmiş olmalıydı ki elleri belimi daha sıkı sardı. Bir an için kaldım ama Mia bana dönüp baktı. Boş gözlerle... Salonun diğer ucundan kalabalığın arasından bana baktı sadece bir an..  Ona söz vermiştim. Uçakta yinelemiştim sözümü. Tanrı aşkına ben burada ne yapıyordum.. Kardeşime dönmeliydim. Kimseden izin istemeden kalabalığı yararak Mia'nın peşinden koştum. Ardımdan Sammy'nin seslenişi duyuyordum ama ben buraya ait değildim. Bahçeye açılan kapıya gittiğini görmüştüm. Hızla bahçe kapısına yöneldim. Ama yoktu. Kapılardan koşarak bahçeye inen merdivenlere yöneldim. Hava karanlıktı ve bahçeyi ay ışığından başka aydınlatan hiçbir şey yoktu. Gitmişti. Bana kendini hatırlatıp gitmişti. Düşünmeden merdivenlerden indim ve bahçeye ayak bastım tekrar bakındım. Ardından olduğum yere yığıldım ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Mia... Seni asla bırakmayacağım, seni çok özledim.. Büyükannemi özledim..
Omuzlarımdaki sıcaklığı fark ettim önce. Başımı kaldırdım Sammy'nin şaşkın bakışlarla bana baktığını fark ettim. Onun yardımı ile ayağa kalktım ve kendimi kollarının arasına bıraktım. Yüzümü mis gibi kokan göğsüne gömdüm ve hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Bir eliyle saçımı diğer eliyle sevgiyle sırtımı okşuyordu. Kulağıma gelen sesiyle kendimi onun kollarında daha güvende hissettim.
"Neyin var Kathy? Söyle bana ne oldu."
Kollarımı boynuna doladım ve ona sıkıca sarıldım. Sanki ondan başka hiç kimsem yokmuş, nefes almamda bile yardım eden oymuş gibi.
"Beni eve götür Sammy. Eve gitmek istiyorum." Hiçbir şey demedi. Hiç bir şey sormadı. Yavaşça eğilip beni kucakladı. Kabarık eteğime rağmen, başımı omzuna koydum ve özlediğim evime kardeşime ağladım. Ardından onun emreden sert sesini duydum.
"Edmount, arabayı bahçe kapısına getirmelerini söyler misin? Sayın dük ve düşes'e özürlerimi ilet. Nişanlım kendini iyi hissetmiyor. Clara hala seni Edmount getirir. " Sonra beni sıkıca sardı ve kulağıma fısıldadı.

"Evimize gidiyoruz sevgilim."

DARTMOUND SERİSİ 1 AŞK YÜZYILIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin