Bölüm 15

8.9K 742 5
                                    

15.Bölüm

Lanet olsun. İlk bulduğum adamın onun dönüşüyle ilgili olması canımı sıkıyordu. Elimden gelse dönmesini sonsuza kadar engellerdim ama ailesine kavuşacağı için gözlerinde okuduğum mutluluktan sonra bunu asla yapamazdım. Biliyorum... Tanrı yardımcım olsun ki, tüm kalbimle bu küçük kadına aşığım ve onun gidecek olduğunu bilmek. Tüm acıların en büyüğü.

  Sanki avucumdan kayan sabun köpüğü gibi. Her sabah yataktan onun gülüşünü, bana sataşmasını ve çılgınlıklarını görmek için heyecanla kalkıyorum. Âmâ gittiğinde o berbat hayatıma giren güneşte yok olacak ve ben tekrar karanlıkta boğulacağım. Şimdi artık güneşin parlaklık ve sıcaklığını tattıktan sonra karanlıkta nasıl yaşayacağım...

Onunla gidemem, soyumun devamı bana bağlı. Ayrıca beni istediğini bile bilmiyorum. Sevinçli olarak parlayan yüzüne baktım.

"Sevindim. "dedim. Bana bakan gözlerindeki ışık söndü.

"Bende öyle tahmin etmiştim. Ayağına fazla bağ oldum. Üzgünüm." Bunu kastettiğimi de nerden çıkarmıştı. Lanet olsun.. Tekrardan.. söylediğim sözlerle kadınları bir gecede yatağıma çekerken, bu kadın nasıl olup ta söylediğim her şeyi ters anlıyordu.

"Kathy" dedim ama bana omuz silkip döndü ve ilgisini yaşlı adama çevirdi.

"Buraya nasıl geldiğimi biliyor musun?" Yaşlı adam derin bir nefes aldı ve arkasındaki sandalyeye çöktü.

"Buna inanamıyorum. Kapıyı açtığıma inanamıyorum. Hayatımın 20 yılını bunun için harcadım." dedi kendi kendine konuşarak. Âmâ Kathy sabırsızdı. Onun yanına gitti ve yere çömeldi. Edmount'a baktı.

"Adı neydi."

"Sör Ozborn." Kathy ilgisini tekrar yaşlı adama çevirdi ve eldivenli küçük elleri ile adamın ellerini avucunun içine aldı. Yaşlı adam aniden bakışlarını ona çevirdi.

"Gelecekteki tüm kadınlar senin kadar güzel mi hayatım." Sinirle bir adım attım ama Edmount beni durdurdu. O anda onu zararsız bir yaşlıdan kıskandığımı fark ettim şaşırarak.

"Sör Ozborn, benim buraya nasıl geldiğimi biliyor musunuz?" Yaşlı adam ilgili bakışlarla ona bakarak başını salladı.

"Peki, beni geri götürebilir misin? "Onu biraz süzdü yaşlı adam ardından.

"Sanırım, bunu yapabilirim." Kathy'nin yüzü sevinçle aydınlandı.

"Ama dolunaydan önce olmaz."

"Neden?" diye atıldı Edmount. Dolunay, daha dolunaya 1 hafta vardı ve bu Kathy ile geçireceğim son haftaydı. Bir an için Tanrı'ya yakardım.

"Ne yani şaka anlayışın bunumu? Elime bir parça şeker verip, hemen gerimi alıyorsun? Harika." diye geçirdim içimden. Sonrada iç sesim devreye girdi." Ardından ağlayan kadınlara say Samuel." Sinirden yay gibi gerilmiştim.

"Çünkü paradoks ancak dolunayda bir şey geçecek kadar genişliyor. Bende icadımla onu büyültüyorum."

"O paradoks ya da her neyse onu sen mi yaptın?" diye atıldı Edmount. Bense adeta şok olmuşçasına kalmıştım. Gideceğini hissettiğimden beri hareket edemiyordum. Tek ümidim onunla olan son haftamdı.

"Hayır." dedi yaşlı adam.

"Ama onu ben fark ettim." Sonra elindekini kıza uzattı. Ardından da yaşlı titrek elleri ile Kathy'nin yanağını okşadı.

"Seni evine götürebilirim sanırım." Birden ayaklandı.

"1 haftam var. Acele etmeliyim. Senle tatlım, 1 hafta sonra seninle çarpıştığımız yerde tam gün doğumunda buluşalım." Kathy sevinçle başını salladı ve heyecanla elindeki siyah şeye odaklandı. Elindeki şeyden çıkan ışığı gördüm. Yaşlı adam ona yaklaştı.

"Haftalardır, onu çözmeye uğraşıyorum. " Kathy ona harika gülümsemelerinden birini yolladı.

"Çekmediğini biliyorum ama en azından fotoğraflara bakabiliriz. Hah işte Mia." Yavaşça ona yaklaştım ve o alette Kathy'i yanında sarışın bir kızla sarmaş dolaş gördüm.

"Tanrı aşkına buda ne böyle!" Edmount hayretle arkamdan bakıyordu.

"Bu bir fotoğraf ve bu sarışın kızda benim kız kardeşim Mia." Edmount güldü.

"Tanrım, sizdeki soydan tek bir kusurlu çıkmaz mı?"

Kathy Edmount'a bakıp gülümsedi.

"Mia, her zaman her erkeğin ilgisini çekmiştir."dedi. Sonra gözleri beni buldu. Ona gülümsedim.

"Ben esmerlerden hoşlanırım."  Gülümsemesi yüzüne yayıldı ve bu iltifattan hoşlandığını düşündüm. Sonra ona ve elindeki sihirli kutuya baktım.

"Gelecekten geliyorsun!" dedim hayretle.. Şu ana kadar buna inanmamak için diretmiştim. Tatlı bakışlarla bana döndü.

"Sana söylemiştim." dedi. Sonra elindeki aparatın üzerinde parmağını sürttü ve resim değişti.

"Buda büyükannem!"dedi.

Resme baktıktan sonra Edmount'la birbirimize bakakaldık. Ellerimi onun omuzlarına koydum.

"Tatlım, sanırım büyükannen doğruyu söylüyor. Sen bir asilsin."

DARTMOUND SERİSİ 1 AŞK YÜZYILIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin