8. Bölüm "Berat arıyor."

130 9 24
                                    

Heyy! Nihayet yeni bir bölüm yazabildim. Bu bölüm önceki bölümdeki Onur'un bakış açısıyla başlayıp Cemre'nin bakış açısıyla devam ediyor.

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim :)


Onur'un Bakış Açısı

Evet Cemre bir saflık yapıp o Semih denen ite kanmıştı.

Ancak...

Bu hale gelmesinin tek sebebi bendim...

Buraya geldiğim gün babam şirkete gidip birkaç kişiyle görüşmemi istemişti. Görüşmeden sonra gelmişken biraz dolanmaya karar verdim. Nerede ne var merak etmişim.

flashback

Ofislerden birinin yanından geçerken kapının açık olduğunu ve içerideki adamın volta attığını gördüm. Adam da beni fark etmişti. Tam kafamı çevirip yürümeye devam edecekken adam kapıya gelip seslendi.

"Hey sen! Bilgisayardan anlar mısın?"

"Eh işte." dedim omuz silkerek aslında oldukça iyiydim.

"Bilgisayarlarla ilgilenen çocuğun izin alacağı tutmuş gel de bak şuna bi." Adamın konuşması sinir bozucuydu. Kim olduğumu bile bilmeden gayet rahat ve emir vericiydi. Patronun oğlu olduğumu söyleyip onu bozmak istedim ama olabildiğince az kişinin bilmesine karar vermiştik. Babam işe kökten başlayıp hakkımla yükselmemi istiyordu. O yüzden dişimi sıkıp içeri girdim.

"Sorun ne?"

"Bilgisayardan bir veri kopyalanıp kopyalanmadığını anlayabilir misin?" Yüzüne hayretle baktım.

"Size bunu düşündüren nedir?"

"Az önce bir bayan geldi. Kısa bir süreliğine ofis dışındaydım. Geri geldiğimde acil bir işi çıktığını gitmesi gerektiğini söyledi. Bilgisayarda hayal meyal flash çıkarıldı bildirisi gördüm."

"Belge hırsızlığı mı yaptı yani?"

"Dediğim gibi emin değilim ama emin olmak epey iyi olurdu."

"Anladım bir bakalım."

...

Ben adamın haklı olduğunu söylemeseydim kimse Cemre'nin peşine takılıp onu dövmeyecekti. Babamın bu tip göz dağı veren adamlarla çalışmayacağını biliyordum ya da öyle umuyordum. Ama babam ya da değil şirkette birileri iş karıştırıyordu.

O anda kim olduğunu bilmeden birinin belgeleri arakladığını söylediğimde doğru bir şey yaptığım konusunda hiçbir şüphem yoktu. Ama bu ucunun Cemre'ye dokunduğunu bilmeden önceydi ve bu fazlasıyla yanlış hissettiriyordu.

Cemre'yi kapımın önünde o halde görünce kendi canım yanmış gibi hissettim. 3 yıl önce istemeden uzaklaşmış olsak bile o benim ilk gerçek arkadaşımdı. Başkaları gibi param için yaklaşmamıştı. Kendini beğenmiş bir şekilde konuştuğumda bana karşılık vermişti. Şimdi düşününce ben insan olmayı onunla öğrenmiştim. Babamın dediği gibi adam olmaya onun sayesinde başlamıştım.

Cemre'ye tekrar bir zarar gelmesini istemiyordum. Bu işin peşine düşsem iyi olurdu ama önce onun yanında olmalıydım. Arabadan çıkıp kilitledim. Zili çaldığımda kapıyı Ege açtı. Bir elinde vazo bir elinde örtü ile dururken temizlik yapan kadınlara benziyordu. Durumu bilmesem kahkahalarla gülerdim. İçeri girip de resmin tamamını görünce insanın içinde mizaha dair kırıntı dahi kalmıyordu zaten.

Kalbime KilitliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin