17. Bölüm "Aynı baban gibisin. Katır kadar inatçı..."

112 9 3
                                    

Merhabalar... Okulum bu hafta başladı ve eskisi kadar fazla yazamıyorum. Bu yüzden bölümlerin kısa olmasını ve bazen geç gelmesini mazur görün lütfen. Elimden geldiğince paylaşmaya çalışacağım.

İyi okumalar dilerim :))


Dava edilen şirketin adı Alkan Holding'ti.

Daha o anda Zafer Bey'in bahsettiği davanın bu olduğuna neredeyse emindim. Beni dövdükleri anlar aklıma geldi ve tüylerim diken diken oldu. Adamların mafya ayağı olduğu kesindi.

Davanın ilerleyişini inceledim. Kazadan sonra dava ileri bir tarihe atılmış yeni avukat tayin edildikten sonra da davayı Alkan Holding kazanmıştı.

Su götürmez bir şekilde şüpheliydi ama bu dava olduğundan nasıl emin olacaktım? Ve her şeyden önce suikast olduğu bile belli değildi. Derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Bu işin içinden çıkabilecek miydim?

Bu belgeleri bir süreliğine bırakıp kazayı araştırmaya karar verdim. Yazmadan önce parmaklarım bir süre tereddüt etti. -Suat-Nilüfer Keskin kazası-

Mert'in de dediği gibi çok bir şey yoktu. Bu yüzden küçük haberlerden birine girip haberi yapan kişiyi buldum. Gazeteyi arayıp kişiyi sorduğumda orada öyle birinin çalışmadığını söyleyip yüzüme kapattılar. Kısa bir şaşkınlık geçirdikten sonra kafama dank etti. Doğru ya dile kolay 19 yıl geçmişti.

Zafer Bey'in sözleri aklıma geldi. "19 yıl önce olmuş bir olayı araştırmak ne kadar kolay sence?"

Gerçekten de Zafer Bey'in sesini duyunca irkildim. "İşinden kaytarıp başka şeyler mi yapıyorsun?"

Bakışları bilgisayarın üzerindeydi. Hemen sayfayı kapatıp normalde yapmam gereken şeyi bulmaya çalıştım. Kafam çok dağınıktı ve ne olduğunu hatırlayamadım. Elindeki ince dosyayı bana uzattı.

"Sanırım bunu arıyorsun." Utanarak aldım.

"Bunları staj belgelerine geçeceğimden şüphen olmasın." Odasına doğru yürüdü. Arkasından bakakaldım. Şu anda umurumda bile değildi staj. Hışımla kalkıp peşinden gittim ve o kapıyı kapatacakken tutup içeri girdim.

"Lütfen..."

"Anlayamadım?"

"Lütfen bana yardım edin."

"Sana bunun olmayacağını söyledim ben..."

"Babamın arkadaşı olduğunuzu söylediniz ama nasıl bir arkadaş bu olayın üstünü kapatıp olmamış gibi yaşamaya devam eder. Ben böyle çırpınırken bunca yıldır geceleri nasıl rahat uyku uyuyabildiniz?"

Sözlerimle olduğu yerde çakılıp kaldı. Yüzünde gördüğüm şey kesinlikle suçluluktu.

"Her gün andığıma emin olabilirsin."

"Ama?"

"Bak öyle olduğunu bilmiyoruz bile ve eğer öyleyse adamlar bizi fark ettiği anda işi kökünden çözeceklerdir. Anne babanda olduğu gibi..."

"Öyleyse onlar fark etmeden ortaya çıkarsak iyi olur." Kızacağını düşündüm ama yüzünde küçük şefkatli bir gülümseme ortaya çıktı.

"Aynı baban gibisin. Katır kadar inatçı..." Bu söz benim de gülümsememe sebep oldu ama aynı zamanda gözlerimin dolmasına da engel değildi.

"Ahh... Bunu yapmamalıyım." Kafasını iki yana salladı. "Pekala, neler buldun getir bakalım." hızla dönüp kapıyı açtım.

"Cemre... İyi bir avukat olacaksın. Azimli ve asla vazgeçmeyen..."

Kalbime KilitliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin