16. Bölüm "Gizemli şeyleri severim."

113 7 13
                                    

Merhabalar yeni bir bölüme daha var mısınız?

Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar dilerim :)


Onaylamadığını açıkça belirtmişti. Yardım etmeyeceği de açıktı. Söylenecek söz kalmamıştı. Haliyle ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Arkamdan seslendi ama ona sinirliydim. Saygısızca olduğunu bilsem bile hiçbir şey demeden çıktım. Eve dönmeyi düşünüyordum ancak oturup biraz daha salya sümük akıtmak yerine hazır buradayken bir şeyler yapabilirdim. Büro sayesinde eski davalara daha rahat ulaşabilirdim.

Stajyerlerin çalıştığı masaya oturup bilgisayarı açtım. Yanımda biri belirdiğinde kafamı kaldırıp baktım. Mert bana bakıyordu.

"Cemre hayırdır hasta filan mısın?" Kılığıma göz atıp ona cevap verdim.

"Onun gibi bir şeyler."

"Peki, yardıma ihtiyacın olursa söyle." Biraz uzaklaşmıştı ki ona seslendim.

"Mert!" Geri dönüp yanıma geldi.

"Efendim." Yakınlarda bizi duyabilecek birileri var mı diye etrafa bakındım. Söylemek konusunda kararsızdım ama biraz yardım kötü olmazdı. Dudaklarımı ısırarak birkaç saniye bekledim.

"Sana güvenebilir miyim?" Gözlerini kısarak baktı.

"Ne konuda?"

"Araştırmak istediğim eski bir dava var ama kimsenin bilmemesi lazım." Az önce benim yaptığım gibi etrafa bakındı. Dudakları hafifçe kıvrıldı.

"Gizemli şeyleri severim."

Böylelikle ona olayı anlattım. Üzgünlüğünü belirtirken ki tavrının samimiyeti ona güvenmem konusunda içimi bir miktar rahatlattı. İşte başlıyordum. Sahiden ailemi elimden alıp da elini kolunu sallayarak dolaşan birileri varsa bunu onlara ödetecektim.

Annemle babamın adlarını aratmakla başladım. Haklarındaki övgü dolu sözler ve işlerindeki başarılar göğsümü kabarttı. Hayatımda hiç gerçek bir amacım olmamıştı ama şimdi biliyordum. Öncelikle bu sorunu çözüp daha sonra da onlar gibi olmak istiyordum.

Ben onlara yaraşır bir evlat olmak istiyordum.

~~

Eve varıp içeri girdiğimde birinin karşıma çıkmasıyla yüreğim ağzıma geldi. Ege gülümseyerek el salladı.

"Hoş geldin yaramaz uğur böceği."

"Senin ne işin var burada."

"Bu ne kabalık ya hu." Dedi elindeki çikolatayla koltuklardan birine otururken

"Kusura bakma da evime izinsiz giren sensin." dedim elindeki çikolataya bakıp "Ve yiyeceklerimi yiyen." Karşısındaki koltuğa geçip oturdum.

"Sana dün sabahtan beri ulaşmaya çalışıyorum ama telefonun hep kapalıydı. Sabah evine bakmaya geldim. Kapıyı da açan olmayınca öldün kaldın diye korktum."

"Nasıl girdin?"

"Garaj kapısından. Bak gördün mü ben denemeseydim orayı kilitlemen gerektiğini öğrenemeyecektin." Dedi sırıtarak.

"Şey... Sağ ol. Sabahtan beri mi dedin sen az önce? Beni evde bulamayınca gitmedin mi?"

"Aslına bakarsan leşini bulmaktan korkmuştum. Ortalık temiz olunca da dedim ki nasıl olsa gelir bekleyeyim. Tabi bu arada karnım acıktı. Buzdolabından biraz bir şeyler yemiş olabilirim."

Kalbime KilitliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin