3 gun kadar gecmisti. Bana anlatilan gercegin sokunu ustumden atamamistim. Sandalyede oturmaktan vucudum tamamen uyusmustu. Uyuyamiyordum. Yorgundum. Yasiyor muyum yasamiyor muyum anlamiyordum. O kadar bitkindim ki. Tukenmistim. Gunde 3 kez ayni adam gelip bana yemek yediriyordu. Beni canli tutmaya çalışıyorlardi ama bilmiyorlardi ki ben coktan ölmüştüm. Gozlerimi zor aciyordum ama uykuya da dalamiyordum. Aniden omzumda birinin dokunusunu hissettim. Kafami kaldirip bakacak gucum bile yoktu.
"Iyi misin Liz?" Dedi. Sesi bana birini animsatiyordu. Merakimla birlikte kafamı zor da olsa kaldirdim ve bana bakan kisinin Jack oldugunu farkettim.
"P-peki.. ama.. sen..?"
"Aklinda bir cok soru isareti oldugunu biliyorum. Beni burada gormeyi ummadigini da biliyorum Liz. Birkac gun once gerceklerin bir kismini ogrendin. Simdi sira devamini ogrenmende" Dedi. Tepkisiz kaldim. Artik sasirmiyordum. Agzimi acmadim. Sadece bir an once anlatip bitirmesini bekliyordum. Tam bunları dusunuyordum ki hala sasirabilecegim birseyler oldugunu farkettim. Tekrar sok olmustum. Dizlerim titriyordu o sozunden sonra;
"Sen benim kizimsin" demisti. Onun kiziydim. Parcalar yavas yavas birlesiyordu. Bu hayatta daha sasiracagim seyler vardi anlasilan.
"Hep seni izledim. Hep yakininda durdum. Bir sekilde gözüm sende oldu. Ta ki seni kullanabilecegim yasa gelene kadar. Aslinda yillardir seni buraya hazırladim. Karsina cikan insanlar hepsi kiralik oyunculardi. Annen ve Damon haric. Onlar gercekti, gercek olduklari icin simdi ölüler. Hepsi planliydi. Senaryo benimdi, sen oynadin. Bunlari simdi aniden duymak seni derinden sarsabilir, anliyorum. Ama yillar once bana yapilani sadece annenin canini almakla unutamam. Sen de bu isin bir parcasisin bunu unutma" dedi
Sozlerini bitirdikten sonra gitti ve ben aglamaya baslamistim. Ne dusunecegimi bilmiyordum sadece bu karmasikligin icerisine kisilip kalmistim. Agliyordum hayatima, kaderime, anneme, uvey babama.. tek gercek onlardi Annem ve Damon. Onlar oyuncu degildi. Tek gercegimdi. Ve ikiside yoktu artik. Hayatim kurgu ustune kurulmustu. Son derece basite indirgenmisti. Dusunulmemistim, umursanmamistim. Canim yakilmisti ama kimse gormuyordu. Agliyordum, duyulmuyordu. Hicbir zaman bu kadar caresiz hissetmemistim. Yalanlarin icinde buyumustum. Her mutlulugum yalandi. Belki Nova'da yalandi. Onceki sevgilerim de yalandi. Koca yanlislarin icinde tek dogru bendim. Bu da bir onem tasimiyordu. Kalbim sizliyordu. Acisina son vermek istiyordum.
"Liza? Liza!?" Gozlerimi araladigimda karsimda takim elbiseli, kisa sacli, esmer bir kadin gordum. Bayilmis olmaliyim ki beni yerden kaldirdi. Her tarafim agriyordu ama onemi yoktu, en kotusu kalbim agriyordu.
"Seni hazirlamamiz gerek, artik ise baslama vakti" dedi. Ne isiydi? Neler oluyordu yine?
"N-ne isi?" Dedim zor konusarak. Nefesim yetmiyordu artik.
"Buraya sadece bu odada kapali tutulmak icin getirilmedigini anlamissindir zaten hayatim. Artik asil isine goturuyorum seni. Genelevde calisacaksin. Artik zamani geldi. Gercekleri de ogrendin. Kendini toparlaman icin zaman tanidik sana. Pek iyi gozukmuyorsun ama yakinda alisirsin. Disarida seni bir araba bekliyor. Sana isi ogretecek insanlar var. Onlari iyi dinle. Bundan sonra hayatin bu. Isini iyi yapmaya bak tatlım" dedi. Son derece sogukkanlilikla..
Bu sirada aklima tek gelen sey; kendimi oldurmek icin firsatim olacagiydi. Bu bana tebessum ettirdi. Ölüm benim icin kurtulustu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOMOLAND
Science FictionSadece eşcinsel insanların var olduğu bir dünya hayal edin ve hikayeye başlayın.