25

294 10 4
                                    

"Tatlim nasilsin?" Dedi kalin bir ses. Kafayi yemek uzereydim bunu diyen kisi Matt'ti!

"Ne isin var burada?!" Dedim korkuyla. Sesimin titreyisinden anlamis olacak ki sessiz bir kahkaha atti. Daha da sinirlendim. Korkudan, acidan zevk aliyordu bu insanlar. Benim her zaman hayatimda olan oyuncular...

"Seni yeni isine goturmeye geldim" dedi kustahca. Kendimi tutamiyordum artik, agzimdan cikanlarin da onemi yoktu icime atmaktan yorulmustum.

"Hersey sahteymis. Gercekten beni, Damon'i sevmedin degil mi Matt?" Bunlari soylerken gozlerim doldu. Damon'a olanlara hala alisamamistim. Alismak mumkun degildi. Kalbim aciyordu.

"Evet tatlim biraz oyle oldu" dedi siritarak

"Seni orospu çocuğu mutlu musun simdi? Herseyim mahvoldu, herkesi kaybettim, hayatimi kaybettim!" dedim kendimi tutamayarak, sinirden ellerimi yumruk yapmış sıkıyordum. Tirnaklarim etime girmeye baslamisti.

Ben sinirlendikce o eğleniyordu sanki. Dediklerimden keyif alircasina hafif bir kahkaha atti. Ne yapacagimi bilemiyordum yine. Boşluktaydim. Birden ağlamaya basladim. Ani duygu gecislerime ben bile yetisemiyordum. Yasadiklarim cok fazlaydi.

"İNDİR BENI!" diye bagirdim.

"Yapamam tatlim, Jack'e sözüm var onu yuzustu birakamam" dedi. Daha fazla ağlamaya başladım. Anlasilan ise yaramayacakti. Kaderime goz yummaliydim. Haketmiyordum ama goz yummaktan baska yapabilecegim birsey yoktu.

Cok uzun surmeyen yolculuk sonrasinda Matt arabayi durdurdu. Kapiyi acip disari cikti. Etrafinda dolastiktan sonra gelip benim kapimi acti. Saka gibiydi. Centilmen olmaya calisiyordu. Disaridan onu goren bir erkek ne kadar centilmen, iyi gorunumlu biri diye dusunurdu. Oyleydi de, ama içi pislik doluydu. Zaten ici bok kaynayan insanlar bunu ortbas etmek icin fiziki goruntusune gereginden fazla onem vermez miydi?

Beraber mekana girdik. Aglamaktan gozlerim yaniyordu. Basim adeta catliyordu. Giriste resepsiyon gibi biryer vardi. Sandalyede bir kadin oturuyordu. 30'lu yaslarindaydi. Matt ona beni tanitti. Kadin gulumseyerek ayaga kalkip bana dogru geldi.

"Liza, artık yeni evin burasi" dedi. Aglamamak icin kendimi zor tuttum ama gözümden kacan birkac damla gozyasina engel olamadim. Kadin da halimden mutsuz oldugumu anlamis olacak ki bu manasiz konusmasini daha fazla surdurmedi. Yeni evimmis. Cehennemim olacakti..

Kulis gibi bir yere girdik. Heryerde makyaj malzemeleri ve aynalar vardi. Yanimdaki genc kiz bana bugun dinlenecegimi soyledi. Bugun sadece isi anlatacakmis. Yarin gece ise baslayacakmisim. Isin detaylarini anlatti, benim dinlemeye halim yoktu. Bana verdikleri odaya ciktim. Isiklar 1 saat sonra kapatildi. Hapishane gibiydi. Ne yapip ne edecegime karar vermeliydim. Hayatimi burada gecirmezdim. Ya ölecektim, ya kacmanin bir yolunu bulacaktim. Annem gibi. Bu sozu kendime bile soylemek beni cok zorluyordu. Bogazim dugumlenmisti. Uyumaya calismaliydim artik. Dusunecek halim yoktu. Sonra karar vermeliydim. Biraz agladiktan sonra nihayet uykuya dalmistim.

HOMOLANDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin