tek taraflı

462 38 19
                                    

"...iğrenç insanların kullandığı koku"

Bu derece neftet ediyomu benden. İğrenç diye bilecek kadar.

"İğrenç mi? Bana mı diyosun. Anlıyorum seni. Senin tişörtünü giymekte bende aynı hissi uyandırdı"

Babamın yanıma her ihtimale karşı verdiği korumalardan biri geldi.

"Hanım efendi bi sorun mu var"

"Aaa demek adamlarında var. İstediğin zaman bana vutmaları için emir verebilirsin"

"Sorun felan yok gidip bana giyecek bi şey bulun"

Adam gitti. Az sonra adam geldi. Elindeki poşeti alıp gönderdim. Üzerimi çıkarıp adamın getirdiğini giyindim. Elimdeki tişörtü ona fırlattım.

İki gün sonra

Baek benle uğraşmayı bırakmıştı. Daha çok erkeklerle uğraşıp her gün bi kavgaya karışıyodu bu günde tuvalette çocuğun birini fena dövdü.

Gün çoktan bitmişti. Herkes gitmişti. Bende çantamı alıp okuldan çıktım. Arabaya binip eve gittim. Üstümü değiştirip salona geçtim. Telefonum çaldı babam okula gidip bi dosya vermem gerektiğini  söyledi.

Üstümü giynip çıktım evden. Okulun önüne gelince arabadan indim. Şöförle değilde kendi arabamla geldim. Müdürün odasına girip dosyayı teslim ettim.okulun bahçesine çıktım yerde baekhyun'u gördüm. Koşarak yanına gittim. Ağzı yüzü kan içindeydi.

"Ne oldu sana"

"Dayak yemek iyidir. Her şeyi unutur acılarınla uğraşırsın"

"Aptal"

Kolundan tutup kaldırdım. Arabaya bindirdim.

"Evin nerde"

Hiç bişey söylemedi. Bende kendi evime götürdüm. İçeri soktum. Koltuğa yatırdım. Yüzüne pansuman yaptım. Ateşi vardı. Ölçtüm otuz sekizdi.

"Oha naptın böyle sen derdin ne kendine gel"

Ateşi fazla yüksekti. Kaldırıp banyoya soktum. Suyu soğuk açıp kenera çekildim. Suyun aktına ittim onu ben geri çekildim. Birden kendine çekti beni.

"Çok soğuk"

Salak ya onun yüzünden bnde ıslandım.

"Beni çekmene gerek varmıydı. Benim ateşim yok senin var."

"Şşşşş çok konuşuyosun"

Ellerini belime doladı kafasını omzuma koydu. Kokusu aynıydı her zamanki gibi muhteşemdi. Ona yaklaşınca anladım ki birazda içkiliydi. Kendine geldi biraz. Salona geçtik.

"Acaba büyümüşmüdür"

"Kim"

"Küçücüktü,hafifti bebek gibiydi. Şimdi nasıl acaba büyüdü mü. Kilo aldımı."

"Kim olduğunu bilmiyorum ama eminim büyümüştür"

Benden bahsettiğini biliyodum.

"Görsem tanırmıyım. Geri geldimi acaba"

"Hadi üstünü değiştir"

"Yoojin tıpkı ona benziyo. Ama sırf ona benzediği için yanımda tutuyorum. Ona bencilik yapıyorum. Oda aynısını bana yaptı. Bende bi başkasını gördü."

Hızla odama girdim. Yastığıma sarılıp göz yaşlarımı bıraktım. Bu kızı iyice araştırmalıyım.

"İyimisin"

"Evet"

"Ben gidiyorum"

Evden çıktı. Soğuk davranıyodu bana. Rahatlamak için dışarı çıkıp yürümeye başladım. Hiç fark etmeden o gün atladığım yere gelmişim. Aşağıda su vardı ama baek bunu bilmeden arkamdan atlamıştı. Kenardan yürürken ayağım bi taşa takıldı ve sesli bi cığlıkla aşağıya düştüm.

Kafam suya gömüldü. Geri çıkardığımda bi el belime dolandı.

"Baekhyun"

Sadece yüzüme baktı. Güldü

"O cığlık neydi öyle"

"Gayet doğaldı"

"Korkakmısın"

"Hemde çok"

"Aşağoda balıklar var dikkat et ısırmasınlar"

Ayaklarımı kaldırıp beline doladım. Kollarımı omuzlarına koydum. Yüzüne baktığımda yandan yandan gülüyodu.

"Tam bi pisliksin"

Bu mümkünmüydü acaba. Benden sonra kalbine kilit vurmuştu. Benim ben olduğumu bilmeden yeniden bana aşık olabilirmiydi acaba.

Beni fark etmsi için ona biraz yaklaştım. Gözlerini kapatıp derin bi nefes aldı. Kokumu içine mi çekmişti yani. Elini belime koydu gözlerini gözlerime dikti suyun içinde ilerlemeye başladı. Kıyıya gelince beni yere indirdi.

"Amma ağırsın"

"Çok biliyon"

Üşüdüm. Eve gittim. Eve gidip üstümü değiştirdim yemeğimi yedim uykum gelmişti yatağa girip uyudum.

...

Tiffany beni almaya gelmişti. Arabasına binip okula gittik. Arabayı park edince. İndik. Bahçede ilerlerken bi öğrenci tiffany'yi bi hocanın çağırdığını söyledi o gidince ben tek kaldım. Bi çocuk geldi kolumdan tutup koşmaya başladı okulun arkasına gelince durdu. Beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı.

"Ben hep istediğini alan biriyim ve seni istiyorum. Benim olacaksın"

"Git başımdan."

"Benim oyuncağımla kimse oynıyamaz"

Sesin sahibi baek'ti. Çocuğun omzundan tutup kendine çevirdi. Yumruğu yüzüne geçirdi. Çocuk kaçtı.

"Ne yapıyosun sen"

"Seni kurtardım"

"Birini döverek mi"

"Ne yapsaydım"

"Uff tamam haklısın sağol"

... 

Tiffany ile beraber matematik dersine girdik. Baek'te geldi. Bu ders ihtiyacı olanlar içindi. Hoca tahtaya çok zor bi soru yazdı. Baek'in mallıkları yüzünden. Ben cevap vermek zorunda kaldım. Veremeyince. Sınıfa rezil oldum. Zil çaldı önden çıktı arkasımdan gidip kolundan tuttum.

"Ne yaptığını sanıyosun"

Arkasını döndü güldü

"Oyunu tek taraflımı oynayacağını sandın bebeğim."
****

Vote+YORUM

OTEL ODASI~~baekyeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin