Sabah telefonumun sesine uyandım. Baek yanımda tüm mükemmeliğiyle uyuyodu o uyanmadan yataktan kalktım. Bir şeyler almak için markete gitmeye karar verdim. Kapıyı açtığımda tuhaf bi adamla karşılaştım. Ne işi vardı burda? Kimdi? Ve neden garip davranıyodu. Daha önce bizim binada hiç görmediğim biri. Tanımadığım bi adam hakkında fazla düşünmüştüm kim bilir belki yeni taşınmıştır. Onu umursamayıp yoluma devam ettim.
...
Yiyecekleri alıp eve gittim. Baek uyanmıştı.
"Günaydın"
"Sanada"
Yanağından öpüp kahvaltı hazırladım şu sıralar okulu baya bi astık. Masaya oturduk. Biz güzel güzel yerken baek'in telefonu çaldı. Konuşması bitince masadan kalktı.
"Nereye?"
"Çıkmam gerek"
Bişey söylememe izin vermeden evden çıktı. En azından ne olduğunu söylemesi gerekirdi.
4 SAAT SONRA
Nerdeki bu nerde kaldı niye gelmedi. Kapının önüne oturarak onun gelmesini bekliyodum. İçim hiç rahat değildi. O sırada kapıdan bi ses geldi delikten baktım oydu. Neden yanıma gelmemişti ki. Ne olduğunu anlamaya çalışırken fark etmeden kapıyı açmış onun kapısına doğru ilerliyodum. O sırada biri kolumdan tutup çevirdi beni.
"Sessiz ol herşeyi anlatacağım burda olmaz aşağıya inelim bay byun'un durumu hiç iyi değil"
Bişey söylemeden adamı takip ettim aşağıya indik binadan çıktık. Binanın arkasına götürdü beni.
"Bu bi emir kusura bakmayın hanım efendi"
Ne olduğunu anlamak için soru soracaktım ki arkamda olduğunu bilmediğim adam ağzıma bi bez tutmuştu ve gerisi karanlık
...
Kulağıma gelen seslerle gözlerimi açtım. Nerdeydim ben. Ve sonsuza kadar burda yaşaya bilirim çok güzel. Etraf bembeyazdı beyaz koltuk takımı ve pembe çiçek desenleri vardı ev kusursuzca döşenmişti. Kim kaçırdıysa Allah razı olsun. Yanıma bi kadın yaklaştı.
"Uyandınız mı küçük hanım ben hanım efendiye haber vereyim"
"Hanım efendimi mi? Küçük hanım mı? Kimsiniz?"
Kadın sorularıma cevap vermeden yukarı kata çıkan merdivenden çıkmaya başladı. Etrafıma göz gezdirdim cidden harikaydı.
'Kaçırıldığının farkındasın demi'
Ooo iç sesimde burdaymış
'Ahh cidden aptalın tekisin"
Buda kaçırlmamı canım cennete düştüm
'Umutsuz vaka'"Demek uyana bildin"
Sesin geldiği yere kafamı çevirdim karşımdakini görünce sinirlerim tepeme attı. Görüntüsünü görmek bile sinirlerimi fırlatıyodu
"Bayan byun"
"Unutmamışsın"
"Ne yaptığınızın farkındamısınız"
"Fazlasıyla"
"İyi o zaman polisler gelincede aynı şeyi söylersin"
"Buraya seni konuşman için getirtmedim sus ve beni dinle"
"Peki"
"Nerden geldiğini kim olduğunu hayatını herşeyini biliyorum"
"Özel hayatın gizliliğini ihlal etmekte suçtur"
"Susmanı söyledim"
"Sadede gelin bi zahmet"
"Oğlumdan uzak durucaksın seni kesinlikle onun yanında görmeyeceğim"
"Uzak durmassam"
"Bende seni akıllı sanırdım taeyeon. Seni onun yanında kalmaya devam edersen o zarar görecek hatta bu gün dersini aldı bile"
"Ona zarar mı verdin"
"Neden olmasın herneyse amerika'ya dönmek için güzel bi fırsat en kısa süre içinde defol"
Düşündüğüm tek şey baekhyun'du ona zarar mı vermişti nasıl anne bu
"Şimdi gidebilirsin"
Hiç düşünmeden koşarak evden çıktım. Bir saat içinde eve ulaşabilmiştim eveleri baya bi uzaktaydı. Hızlıca merdivenleri çıktım. Kapısını çaşdım açtı. Açar açmaz sarıldım ona ve ordayken akmayan gözyaşlarım onun omuzlarına doğru süzüldü.
"İyimisin"
"Asıl sen iyimisin söyle bana saklama benden bişey"
Koltuğa oturttum onu yüzüne baktım bişey yoktu. Kollarını dikkatlice gözden geçirdim bişey yoktu. Elimi tişörtüne attım tam kaldıracaktım elimi tuttu.
"Sapık mısın"
Yüzüne boş boş baktım elini tutup ittim tişörtü kaldırdım. Karın bölgesi morluklarla doluydu. Elimi üstüne koydum irkildi acıdı sanırım. Gözlerim dolmuştu sesli bi şekilde ağlamaya başladım.
"Özür dilerim,özür,dilerim,özür dilerim,özür dilerim,beni affet, özür dilerim"
"Şşşşşş sen bişey yapmadım taeyeon lütfen sakin ol"
Kollarını bana doladı. Kafamı omzuna koydum. Ağlamaya devam ettim. Kollarının arasında olduğumdan mı bilmiyorum ama daha sesli ağlamaya başladım. Gözyaşlarımın sıcaklığını hissede biliyodum.
"Hepsi benim suçum"
"Lütfen sakin ol. Seni seviyorum"
"Sevme beni."
Sım sıkı sarıldım ona. Saçlarımı okşadı.
"Doktora gidelim"
"Gerek yok taeyeon ben iyim"
"Aptalmısın sen karnın ne halde görmüyomusun"
"Sen yanımdasın ya"
Ayağı kalktı kucağına aldı beni.
"İndir beni iyice kötü olacaksın"
"Senin yüzünden kötü olmam ben olsa olsa mutlu olurum"
Beni odasına götürdü ilk girişimdi odasına yanı başında bir fotoğrafım vardı. Yatağına kibarca bıraktı beni. Kafam onun yastığındaydı. Üzerime eğildi saçlarımı okşadı.
"Bidaha ağlama taeyeon"
Hiç beklemediğim bi anda dudaklarını bana sundu tüm sıcaklığıyla. Bu öpücük diğerlerine göre daha sertti. Sertçe dudaklarını hareket ettiriyodu. Ona ayak uydurmakta zorlanmıştım. Vücüdümü alev almıştı sanki. Elini belime koydu. Ben farkına varmadan elim onun boynuna gitti. Nefessiz kalmıştım anlamış olacak ki geri çekildi. Boynuma yöneldi. Yavaşladı birden karnındaki ezikler ona engel olmuştu hareket etmesinde. Benimde buna son vermem gerekiyodu. Omuzlarından ittirip onu sırt üstü yatırdım yanıma. Dudaklarına küçük bi öpücük kondurdum sonra anlına.
"Uyu ve dinlen ben yanındayım"
"Bu gece çok daha farklı olabilirdi biliyosun demi"
"Sen öyle san"
"Bana karşı koyabileceğini mi sanıyosun"
"Ohaa yavaş gel,fesatlaşma yat uyu"
Arkamı ona döndüm oda belime sarıldı. Üzgünüm baek sana zarar gelmesini göze alamam özür dilerim...
******Yorum yapın vote verin lütfen çok az vote var😭😭😭
![](https://img.wattpad.com/cover/77516555-288-k943864.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTEL ODASI~~baekyeon
Hayran Kurguİlk kitap aradan yıllar geçti cringe yerler olabilir çok şaapmayın😂 "Kimin aklına geçe ikincı katta bi otel odasının penceresini çalan ve kızlardan kaçtığını söyleyen bir şerefsizin okulda popi olduğunu gelir ki"