"Diyorum ki sana siktir git dediğimi hatırlıyorum. Siktirme kısmını hallettiğine göre sence de sıra gitmen gereken kısımda değil mi?" boş gözlerle karşısındaki küçüğe bakarken sert sözlerini fütursuzca savurmuştu.
"Sen gerçekten tam bir orospu çocuğusun Jeon Jungkook." çatık kaşlarına eşlik eden sinirli ses tonuyla dişlerinin arasından konuşurken gidip kapının kilidini açtı ve odadan çıktı.
İşte şimdi pişman hissediyordu.
**********
Emin adımlarına eşlik eden dolu gözleri ile odasına girdiğinde arkadaşının orada olmadığını gördü. Biraz da olsa rahatlamıştı çünkü sinirden de olsa dolan gözlerini kimsenin görmesini istemiyordu.
Her attığı adımda arkasında hissettiği sızı olanları unutmaya çalışma çabasının şimdiden başarısız olduğunun habercisiydi fakat bunu görmezden gelerek odanın içindeki banyoya yöneldi. Üstündekilerden bir çırpıda kurtulduktan sonra küvetin dolması için tıpayı taktı ve musluğu açtı. Gürültüyle akan suya boş gözlerle bakarken bacaklarındaki gücün çekildiğini hissetti ve olduğu yere oturdu.
Yaptığı şeyin doğru olmadığının, üstüne üstlük kullanılmış olduğunun farkındaydı fakat asıl canını sıkanın bu olmadığını kabul etmek istemiyordu.
Jungkook ile birlikte olmak ona bir kere bile olsun yanlış gelmemişti. Yani sadece sözde doğru olmadığını biliyordu ama iş icraata gelince tam aksini düşünüyordu. Onun kemikli ve kaslı ellerini vücudunda hissetmek fazlasıyla hoşuna gitmişti ve olanlara rağmen bunu tekrar istemesi sinirini bozuyordu.
Düşüncelerine taşmak üzere olan küvet ile ara verdi ve musluğu kapattı. Küvete girmeden önce banyonun kapısını kilitlediğinden emin oldu ve suya girdi.
Vücudu ile temas eden sıcak su, bedenin farklı bölgelerindeki tırnak izlerinin yanmasına sebep oluyordu fakat bu Jimin'in umrunda değildi. Sadece biraz da olsa rahatlamak istiyor ve yediği bokun sonuçlarına katlanmayı ertelemek istiyordu.
Yaklaşık yarım saatin ardından içeriden duyduğu kapı sesi ile mayışmış vücudunu toparladı ve tıpayı çekti. Küvette azalan su seviyesini umursamadan saçlarını kısa sürede yıkadı ve bir su dökündükten sonra kaymamaya dikkat ederek küvetten çıktı. Havluya sarındıktan sonra kilitlediği kapıyı açtı ve odanın içine buhar dolmasına izin verdi. Görüş alanına giren bedeni umursamadan gidip dolabı açtı ve ihtiyacı olan kıyafetleri çıkardı.
"Sana da merhaba (!)" Taehyung uzandığı yataktan başını hafif kaldırıp alayla söylendi.
"Selam..." mırıldanırken bir yandan da iç çamaşırı çekmecesini açmaya çalışıyordu.
"A-Ah normalde cevap vermezdin, başına saksı falan mı düştü Jiminie?" sorusunu sorarken başını arkaya atmış ve gözleri kapalı bir şekilde kıkırdamıştı.
"Her neyse..." sonunda çekmeceyi açmayı başardığında derin bir nefes aldı ve siyah iç çamaşırlarından birini kavrayıp banyoya yöneldi.
"Sende bugün bir şeyler var ama üzerinde durmak için fazla yorgunum. Yarın sabah hatırlat da o zaman halledeyim." duyabilmesi için sesini yükselterek konuştu Taehyung.
Jimin ise karşısındaki aynada duran yansımasına bakarken arkadaşının sözlerini işitmişti fakat duymamazlıktan geldi ve gözlerini devirdi.
Üstünü giyindikten sonra odaya tekrar girdiğinde arkadaşının cenin pozisyonunda uyuya kaldığını gördü.
"Hasta olacaksın aptal." bıkkınlıkla mırıldandıktan sonra arkadaşının vücudunu tek eliyle kavradı ve kaldırdı. Diğer eliyle de az önce üstüne uzandığı için kırışmış olan yorganı tuttu ve çekti. Taehyung'u yatağa yatırdıktan sonra üstünü örttü ve kendi yatağına uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Justice◾pjm+jjk
Fanfiction"Benimle savaşma Jungkook. Çünkü kazanırsan, kaybedersin."