3.4

2.9K 238 235
                                    

Sandalyenin üzerine çıkarak kamerayı kavradıktan sonra lense dik dik baktı. Gözleri duyduğu öfkeden dolayı yavaş kararmaya başlarken yüzüne yandan sırıtış ekledi ve kamerayı yere atıp parçalamadan önce konuştu.

"Bu sefer kaçmak yok Park Ji Seok, senin için geliyorum."

**********

"Bu yaptığın başımıza iş açacak biliyorsun değil mi?" küçüğü yerdeki yarı parçalanmış fakat hala kayıtta olduğundan emin olduğu kameraya bakarken, gözlerini onun üzerinden ayırmadan hoşnutsuzlukla fikrini belli etti.

"Jungkook..," bıkkınlıkla nefesini verdikten sonra bakışlarını kendisine tuhaf bir şekilde bakan adama çevirdi. "Burada olduğumuzu zaten biliyorlar. Yani demem o ki az önce yaptığım şey hiçbir şeyi değiştirmez."

"Sen öyle diyorsan..." pes ettiğini belli edecek şekilde başını eğdikten sonra balkonun kapısını açarak tül perdeyi eliyle araladı ve içeriye göz attı.

Odada iki tane yatak vardı ki buradan bu odanın Jimin ve kardeşinin birlikte kaldığı oda olabileceğini çıkardı. Önceden baktığı ev planında herkesin kendi odasının yanında ortak yatak odalarının olduğunu gördüğünü hatırlaması bu kanıyı da güçlendirmişti açıkçası.

Park Ji Seok gibi bir herifin hala nasıl özel alanlara saygı duyduğuna anlam veremese de şu an bulunduğu durumun buna kafa patlatmak için pek de uygun olmadığına karar kıldı ve bakışlarını kendisinin ardından odaya giren küçüğüne çevirdi.

"Hala hatırladığım gibi." yatağın üzerine ütülenip yayıldığını bildiği pikenin yüzeyine parmak ucuyla dokunarak hissederken özlem dolu sesiyle konuştu Jimin.

"Üzgünüm..." kaşları acı çekiyormuş gibi bir şekle bürünmüştü uzun boylu gencin. Sevdiği adamın bu halde olmasından nefret ediyordu.

"Cidden saygısızlık etmek istemiyorum ama beyler elimizi çabuk mu tutsak?" endişeli yüzüne aynı hissiyatı barından ses tonu eşlik etmişti Namjoon'un. "Çünkü burada olduğumuzu biliyor."

"Üstelik tam olarak nerede olduğumuzu!" sinirlenmeye başlamıştı Seokjin. Ölmek istemiyordu ve bu ikisi her an kendilerini öldürtecek gibi duruyordu.

Kısa boylu genç dolmasına ramak kalan gözlerini kardeşinin yatağının üzerinden çektikten sonra duruşunu dikleştirdi ve odanın kapısının önüne gelerek tokmağı çevirmeden önce arkasındaki gençlere baktı. Her an her şeye hazırlıklı olduklarından emin olmak istiyordu.

Gençlerin hızlı atan kalplerini yanında yüz ifadeleri adrenalin etkisiyle sabırsız bir hale bürünmüştü ve bunu gören Jimin memnun kalmıştı. Çünkü adrenalin insana deli cesareti verirdi ve şu an da tam olarak ihtiyaçları olan şey buydu, deli cesareti.

Derin bir nefes alarak kapı tokmağını kavradı ve çevirdikten sonra kendisine çekerek kapıyı açtı.

--

Koruma alanından çıktığı gibi en yakın arkadaşına mesaj atmış ve konum kodlarını bildirmişti genç adam. Ardından da diğerlerinin korumaları devirdiğini umarak motosikletini gizlediği yerden çıkarmış ve harekete geçmişti.

Motosikletini olabildiğince sessiz ve hızlı sürmeye dikkat ediyordu. Arkadaşları dışarıdaki adamları devirdilerse bile bu, daha fazla adamın dikkatini çekmek isteyeceği anlamına gelmiyordu. Bunu yapması durumunda hem kendisi hem de diğerleri zor duruma düşerdi.

Yaptıkları planda Yoongi ve üzerlerine düşenin birinci kısmını halletmiş, yazılımı kurmuşlardı. İkinci kısım ise bu yazılımı harekete geçirmekti. Bu yüzden motosikletini aldıktan sonra Yoongi'yi bulmaya koyulmuştu.

Justice◾pjm+jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin