2.2

4.8K 430 166
                                    

Islak saçlarına son bir öpücük kondurduktan sonra çoktan uyumuş gencin kulağına fısıldadı.

"İyi uykular güzelim."

**********

"Neden böyle bir yere gelmek zorundaydık ki!" sitemle söylendi sarı saçlı genç, yüzüne vuran sigara bulutundan dolayı öksürmeden iki saniye önce.

"Niye, sevmiyor musun bu tarz yerleri?" dalga geçercesine konuşmasına rağmen sorusunda oldukça ciddiydi Hoseok.

Sigara içmek için dışarı çıktığında en yakın arkadaşını Jimin ile oldukça samimi bir pozisyonda görmüştü ve olacakları tahmin ettiğinden dolayı, apar topar evi boşaltmıştı. Hiçbir açıklama yapmaması çocukları pek ilgilendirmese de sarı saçlı gencin iflah olmaz merakı yüzünden şimdiye kadar elli soru almıştı. "Niye gidiyoruz, neden geldik buraya, Jimin nerede, Jungkook da yok o nerede" ve benzeri bir sürü soruyu birer dakikalık aralarla sormuştu ve sormaya devam ediyordu.

"En son böyle bir yere geldiğimde sizinle tanışmak zorunda kalmıştım, yani sevdiğim pek söylenemez." sesinin duyulması için bağırırcasına konuştuktan sonra omuzlarını silkti.

"Aman çok üzüldüm..." gülerken konuştu Namjoon ve ardından sevdiği adamın elinden çekiştirerek kalabalığın arasında girerek gözden kayboldu.
Şimdi geriye sadece Hoseok, Taehyung ve Yoongi kalmıştı. En azından Taehyung öyle zannediyordu, ta ki soluna dönene kadar.

Hoseok adımlarını gözünü kestirdiği masaya yönlendirmiş ve masanın etrafındaki deri koltukta oturan derin dekolteli kızı hışımla kaldırıp kendisi oturduktan sonra kucağına çekmişti. Genç kız ise sanki bu çok normalmiş gibi sesini çıkarmamıştı.

Nedensizce sinirlendiğini hisseden Yoongi, küçüğünün bileğinden yakaladıktan sonra bar tezgahına yönlendirdi. Vardıklarındaysa sarı saçlı gencin bar taburesine oturmasına izin vermeden ne istediğini söylemiş ardından içkisini eline alarak küçüğü arka kapıya yönlendirmişti.

Sessizce onu takip ettikten sonra yüzüne çarpan soğuk hava içini titretmişti Taehyung'un. Neden kendisini götürmesine izin verdiğini bilmiyordu, sadece öyle yapması gerekiyormuş gibi hissetmişti.

Dışarı çıktıklarında büyük olanın elindeki bardağın içindeki acı sıvıyı tek dikişte bitirdikten sonra bardağı sinirle yere çarpmasını korkulu gözlerle izlemişti küçük olan.
Sesini çıkaramıyordu çünkü şu an Yoongi'nin davranışları oldukça sinirli olduğunu hissettirse de yüzünde milim bir oynama yoktu ve bu durumu olduğundan daha korkutucu kılıyordu.

"S-Sen n'apıyorsun?" geri geri çekilerek bir duvara yaslanmıştı ve vereceği tepkiden korkarak sormuştu küçük olan.

Yoongi başını yukarı kaldırarak derin bir nefes aldı. Havanın soğukluğundan dolayı dışarı verdiği karbondioksit bulutu gözle görülebilir bir haldeydi. Başı hala yukarıdayken yutkundu.

Dışarıya onunla birlikte çıkma amacı onu korkutmak değildi, sadece merak ediyordu. Nedenini merak ediyordu fakat istediği şeyin hiçbir olumluluğunun yok gibi görünmesi içten içe ağlamak istettiren bir şeyler uyandırıyordu fakat Min Yoongi ağlamazdı, bağırır çağırırdı fakat ağlamazdı. Ona göre değildi bu tarz şeyler.

Bir süre öyle durduktan sonra konuşmaya başlamadan önce daha fazla sakinleşmesi gerektiğini düşündüğü için cebinden çıkardığı sigara paketinden bir dal aldı ve çakmağını da çıkardı. Eliyle çakmaktan çıkan alevi sönmesin diye siper ettikten sonra ağzındaki sigaraya yaklaştırdı. İçine derin bir nefes çektikten sonra siper yapmış olduğu elini indirdi. Ardından kuvvetli esen rüzgarın çakmağın alevini söndürmesini izledi.

Justice◾pjm+jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin