7.Bölüm
Soslu makarnayı silip süpürürken kapı çaldı ve herkesten önce elimde tabakla fırladım.
"Huzurlu bir yemek yiyebileceğiz değil mi?"dedi annem masanın karşısından.
"Elbette, onu kızdırmayı seviyorum, biliyorsun."dedim ve koşar adımlarla yeni hizmetçi Wanda'yı durdurdum.
"Zahmet etme, hayatım. Ben bakarım."
Afalladı ve sonra gülümserken utanıp gözlerini kaçırdı.
"Pekala, Bay Jarmin."dedikten sonra kafasını kaldırıp kaçamak bir bakış attı.
Bir gönül daha çalmıştım. Ekstra bir şey yapmadan yanından ayrılıp kapıyı açtığımda yağmurdan sıçana dönmüş Logan karşımdaydı. Dudağımın kenarına bulaşan sosa ulaşmak için dilimin sınırlarını zorlayarak "Ne haber?"dedim.
"Kapıya sen mi bakıyorsun?"
"Wanda sana doğru koşuyordu, ben engel oldum."
İç çektiğinde yanımdan dolanacaktı ki önüne geçip dilimle dudaklarımın her köşesini yaladım ve "Dur, seni bir öpeyim."dedim.
Yaklaşmamla beraber kaçtı ve "İstemiyorum."dedi.
Ceketini çıkarttı ve hazırda bekleyen Wanda'ya ceketi ve atkısını verdi. Gömleğinin üstünde ki süveteri çıkarttı ve koluna asıp "Annem nerede?"diye sordu kıza.
Kız ağzını açmadan kocaman bir kaşığı ağzıma sokmuşken "Mutfakta."dedim ve biraz döke saça konuştum.
Bana tiksinti ile baktı ve "Sana sormadım."dedi.
"Çok kırıldım."dedim gözlerimi büyütüp.
Mutfağa gittiğinde peşinden kedi gibi takip ettim ama öncesinde Wanda'ya dönüp "Onların üstüne bunu dökmeme izin verirsen seninle evlenirim."dedim.
"Bunun uygun olacağını sanmam."
"O halde tuvalete atıp sifonu çek."
"Bunun hiç olacağını sanmam Bay Jarmin."
"Bay demeyi kes, soyadımdan nefret ediyorum ayrıca, Brandon de. Biraz daha samimi olursak Brad bile diyebilirsin."dedim ve flörtken bir göz kırpışının ardından mutfağın kapısına kuruldum.
"Anne, konuşmamız lazım."
"Aha! Gene canımı sıkacaksın! Söyle ne oldu?"dedi annem çatalı bırakıp.
Logan sandalyedeydi, benim sandalyemde ve önünde kalan kola bardağıma arkasından uzandığımda dikkati dağıldı. Burnundan soluyarak bana baktı.
"Pardon, sen devam et."dedim ve gürültülü bir yudum aldım.
"Tepemde duracak mısın?"diye bağırdı.
"Kardeşine bağırma!"dedi annem "Gel, otur Brandon."dedi.
Yanağından makas aldım Logan'ın ve "Sinirleri yıpranmış besbelli."dedim.
Elim bardağın nemi yüzünden ıslaktı ve elinin tersiyle yanağını sildiğinde yanında ki iskemleye oturdum.
"Evet, anlat."
Bilmiyormuş gibi Logan'ın yüzüne ilgiyle baktım, gözlerimi patlattım ve bir yandan da makarnanın uzayan kısmını toplamadan şapırdatarak dudaklarımın arasından içeriye çektim.
"Önce bitirsin."dedi Logan. Buna sinir olduğunu biliyordum ve şansıma o kadar uzun bir çubuğa denk gelmiştim ki tamamını çekmek yarım dakikamı alacağa benziyordu.
"Sen devam et."dedim.
"Biz,"dedi anneme bakıp "Ertelemeye karar verdik."dedi.
Ağzı açık kalan annem bir süre durdu, çatalı mı kaşığı mı önce fırlatacak diye kendimle iddialaşmaya başlamıştım ki "Pardon?"dedi.
"Böylesinin daha doğru olacağını düşünüyoruz,"dedi ve ellerini masaya koyup "Birbirimizi tanımamız için."dedi.
Cıklamaya başladığımda "Kes sesini!"dedi.
"Ağabeyin haklı! Neden böyle bir şey yaptın?"
"Ben yapmadım, bu Roxenna ile ortak kararımız."
"Ah, tabii. Birkaç gün önce provalara beraber gittik. Beraber alışveriş yaptık, kız heyecandan ölüyordu. Şimdi gelmiş bana-"
"Yaz düğünü olmasını istiyoruz ve birbirimizi biraz daha tanımak."
"Yoga yapıyor musun?"diyip zart diye araya girince "Çatalı koluna saplayacağım."dedi.
"Sadece ortamı yumuşatmaya çalışıyorum."
"Roxen'i arayabilirsin, o da bundan memnun. Bugün konuştuk."
"Düğüne bir gün kalınca mı böyle şeylerden söz ediyorsunuz?"
"Aslında onu kırmamak için bir şey dememiştim. O da aynısını yapmış. Bugün sadece biraz ima etti ve hemen uzlaştık. İnan bana bir sorun yok, onu seviyorum ve onunla evleneceğim."
Annem tatmin olmamıştı, ben ise öyle eğleniyordum ki kahkaha atıp yerde yuvarlanabilirdim. Artık 2-0 öndeydim. Hem düğün için kırmayıp onları gelmiştim hem de böyle korkunç bir tutarsızlık yapmamıştım, Logan'ın gözden düşmesi bile başlı başına beni öne çıkarırdı.
"Ağabeyin senin için buraya geldi."
Bana baktı ve zoraki da olsa "Evet, sana minnettarım."dedi.
"Kusura bakma, Logan ama böyle çocukça şeylere ayıracak zamanım yok benim!"
"Şansını zorlama."dedi dişlerinin arasından.
Sıcak bir gülümseme takınıp kaşlarımı birbirine yaklaştırdım ve omzunu yakalayıp sağlamca sıktım. Ses etmedi, dudaklarını birbirine kenetledi.
"Yine de o haklı anne. Evlilik çok önemli bir müessese, en iyisi hazır hissettiklerinde bunu yapmaları, yanılıyor muyum?"dedim kafamı kafasına dayayıp.
Logan bozmadan durdu ve dişlerinin arasından sadece "Evet."diyebildi.
"Çok sıkmıyorum değil mi?"
"İyi geldi, boş zamanında neler yapıyorsun böyle?"dedi sesini iyice boğuklaştırarak.
Melodik bir tonda "Küçük kardeşim, ah, tahmin bile edemezsin."dedim.
"Merak ettim."
"Kediyi öldürür."
"Ben buradayım!"dedi annem ve telefonunu çıkartıp "Emily'i arayacağım ve durumu bir de ondan dinleyeceğim."dedi.
"Elbette."dedi Logan.
Tekrar başımı başına dayayıp "Bence Emily ile kaçacaksın."dedim.
"Ne?"dedi bir hışımla ve yüzünü yüzüme çevirince "Öyle yapma, öpüşecek gibi olduk."dedim. Kafamı itti ve tabağına uzanıp çatalı taktığında "Ah, bir de yemek yiyebiliyorsun."dedim.
Annem o sırada masadan kalktı ve yemek odasından "Emily, hayatım..."diyerek çıktı.
"Bu işe karışma."
"Karışmıyorum."dedi ve tabağımda kalanları sıyırırken;
"Hayır, ben çok ciddiyim."dedi kaşlarını çatıp.
"Ben daha ciddiyim. Sadece merak ediyorum."
"Neyi?"
"Emily ile mi kaçacaksın Wanda ile mi?"
Kaşlarını çattı ve bardağına uzanıp "Bu aptalca şeyleri anneme söyleyeyim deme."dedi.
"O zavallı kızı ayarttın değil mi?"
"Emily'i mi Wanda'yı mı?"
Bir yudum aldım ve dudak büzüp "İkisini de."dedim.
"Kapat çeneni, tamam mı? Roxen'i seviyorum ve bu işi bok etmene izin vermem, çeneni üçünün de yanında kapalı tutacaksın. Kadın gibi evde oturduğun sürede kadınlar gibi dedikodu yapmayacaksın."
"O halde Wanda'da gözün yoksa ben bir süre takılabilir miyim?"
İç çektiğinde "Varsa da takılırım... Neyse o konuyu kapatalım. Üç kişi kim? Bana tek tek söylemen lazım, anlamıyorum."dedim.
"Hayır."
"Uğraştırmayı seviyorum. Söylemezsen hiç susmam."
"Emily,"dedi tıslarcasına "Roxen ve annem."dedi.
"Emily ile Roxen'i nerede göreceğim?"
"Damon'un dediğine göre Emily ile hemen kanka olmuşsun."
"Yaşlı kadınlarla ancak kanka olabiliyorum, beni hemen seviyorlar. Genelde kızları için düşünüyorlar."
"Duydun mu?"
"Dudaklarım mühürlü."dedim ve kolam bittiği için şişeye uzandığımda gözlerini benden ayırmadı. Kaşları gözlerini perdeleyerek kadar aşağı indiğinde "Brandon?"dedi.
"Bana sadece Brad de."dedim sesimi ciddileştirip.
"Gözüme bak ve söz veriyorum de."
Ona baktım ve kolamı doldurur doldurmaz işaret parmağımla kulağına vurdum.
Omzuyla kulağını kaşıdığında göz kırptım ve "İzci sözü."dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚜Son Bir Kez⚜
Lãng mạn*. *. *. *. *. * "Hiç şansın yok." "Bu teklif değildi." "Teklifti." "Kırmızı sevmem." "Bende yalan konusunda iyiyimdir, özellikle de gözlerini üstümden alamayanlara karşı." "Bak tatlım benim prensiplerim var." "Neymiş onlar?" "Ben aşık olmam aşık ed...