Bella ve arkadaşları, Chris geri döndüğünde eski mutluluklarına yeniden dönmüştü ama her mutluluk uzun sürmüyordu.
İnsanlığın hatta kurtadamların, belki de dönüm noktaları olan bir virüs tümüyle çevreyi sarmıştı. Bundan kurtulmak içinse özel bir...
"Şu yaram iyileştiği zaman kafanı koparacağımı biliyorsun değil mi?"
Sırıtmıştı.
"Bana hiçbir şey yapamazsın Bella. Sopanın sıradan bir sopa olduğunu sanmıyorsun herhalde." "Nasıl olsa iyileşeceğim." Dediğimde beni açtığı kapıdan içeriye doğru fırlattı.
İnleyerek doğruldum ve ona doğru baktım.
"Yenileceğinizi biliyorsunuz. Neden zorluyorsun?" Diye sordum elim karnımda onu kışkırtmaya çalışarak. "Kapa çeneni!" Dedi sert bir şekilde ve kapıyı kapattı. "Beni burada tutmak ne işinize yarayacak? Şu yaram iyileştikten sonra beni burada tutamayacağını biliyorsun...aynı zamanda kafanı kopartacağımı da biliyorsun." Dedim sırıtarak.
Yanında duran taşı bana doğru fırlatarak bağırmıştı.
"Sana çeneni kapat dedim!"
-Jessica
Stella tam karşımızda duruyordu. Bir bize bir de Chris'in sürüsüne doğru bakıyordu. Em sonunda da bakışlarını Tessa'nın üzerinde durdurmuştu.
"Bella'yı ver Stella! Biz de canını yakmayalım." Dedi bir adım önde durarak.
Stella sırıtmıştı.
"Ömrüm boyunca düşünsem ailemin, bizi darmadağın eden bir kızın yanında olacağı aklıma gelmezdi." "Bu kızın suçu değil! Büyükannesi yüzünden dağıldık ama bunun acısını da bütün aileden çıkartamayız." "Sen de en az benim kadar hırslısın Tessa. Neden kardeşini sırtından bıçaklıyorsun?" "Yapma Stella. Chris'i düşün!" Dediğinde Stella, Chris'e doğru baktı. "Senden nefret ediyorum." Dedikten sonra tekrar Tessa'ya doğru baktı ve hızlı adımlarla birbirlerine doğru yürümeye başladılar.
"O kız yüzünden Bill öldü! Yetmez mi?" "Yetmez!" Diye bağırmıştı.
Stella suratını ekşitti ve bağırmaya başladı.
"Hepinizden nefret ediyorum!" Diye bağırdı.
O sırada Stella'nın arkasında duran Eric'e doğru bakmıştım. Bunu yapacağından haberim yoktu.
Tessa yeniden bağırmıştı.
"Bella nerede?"
O sırada yerin altından kulakları sağır edecek derece de kükreme duyulmuştu. Tessa haricinde herkes kulaklarını kapatıyordu.
-Bella
Ayağımla sert bir şekilde yüzüne doğru tekme atmamla geriye doğru düşmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hızlı bir şekilde ayağa kalktı ve üzerime doğru atladı. İkimizde bağırıyorduk.
Boğazımı sıkıyordu. Bacağımın birini altından kurtarıp karnına ayağımı geçirdiğimde altından ancak kurtulmuştum.
-David
Tessa ve Stella birbirleriyle laf savaşı yaparlarken Chris bana doğru yaklaştı. Ona doğru baktım. Kulağıma doğru eğildi.
"Aşağıya git ve Bella'yı bul. Bodrumda yanında biri var. Dikkatli ol" demesiyle kafamı salladım ve kimsenin dikkatini dağıtmadan geri geri giderek oradan ayrıldım. Dolapların arasında koşturuyordum. Merdivenlere ulaştığımda büyük adımlarla aşağıya doğru indim. Bağrışma seslerini daha net duyduğumda onların bodrumda olduklarını kestirmiştim. Bir kat daha aşağıya indim ve oradaki büyük kapıya doğru ilerledim. Yanılmamıştım. Ses kesinlikle buradan geliyordu.
Daha fazla zaman kaybetmeden kapıyı açmaya çalıştım ama başaramamıştım. Bağrışma ve kükreme seslerin artmasıyla paniğe kapılmış kapıyı yumruklamaya başlamıştım. Bir yandan da bağırıyordum.
"Bella!...Bella!....Bella!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zorlu çabalarım sonunda kapıya son kez tekme vurmamla kapı kırılarak yere doğru düşmüştü.
Karşımda Melissa'yı görmem ile olduğum yerde kalmıştım. Bella'nın boğazını sıkıyor ve bana doğru bakıyordu. Bella'nın suratı kıpkırmızı olmuş, gözlerindeki damarları belirginleşmişti.
"Melissa sen ne yapıyorsun?" Diye sorduğumda Bella'yı da sürükleyerek birkaç adım geriye doğru gitti. Onlara doğru yaklaşmaya başladığım sırada bağırmaya başlamıştı.
"Eğer daha fazla yaklaşırsan onun kafasını bedeninden ayırırım."
Elimi kaldırdım. "Hayır Melissa. Bun sen değilsin. Lütfen yapma bunu!" "Her halde ikimizden birini kaybedeceksin. Neden bu ben olayım ki?" Diye sorduğunda aklıma bir şey gelmişti. "Haklısın ikinizden birini kaybedeceğim. Ya sevgilimi ya da dostumu." Dedim.
Kafamı yere doğru eğdim. "Ve ben sevgilimi kaybedemem." Dedim kafamı sallayarak.
Yüzü yumuşamıştı. Bundan istifade ederek hızlı bir şekilde Melissa'nın kolundan çektim ve onu duvara doğru fırlattım.
Bella, Melissa'nın kollarından kurtulur kurtulmaz boğazını tutarak yere doğru düşmüştü. Hemen onun yanına doğru koştum. Kafasından tutarak onu doğrultmaya çalıştım.
Melissa'ya doğru baktığımda bayılmış olduğunu fark etmiştim. Yerde öylece yatıyordu.
Bella'nın yerden kalkmasına yardım ettikten sonra boğazına doğru baktım. Kıpkırmızı olmuştu. Bir anda bana doğru sarılmıştı. Ayrıldığımızda ise yere doğru baktı.
"Sen iyi misin?" Diye sorduğumda ise yalnızca kafa sallamakla yetinmişti.
