Jessica
Ağabeyimin stres içinde okul hazırlığı yapması üzerine uyandım. Gerçekten manyak bu çocuk, saat daha 7:10-- 7:10 MU! YİNE Mİ OKULA GEÇ KALDIN AMA!
''Üstüme gelme, uyuyamadım tamam mı?!'' Niye bu kadar kızdı bilmiyorum.
''Ooo hangi şanslı ablamızı düşünyordun bakayım hihihi''
''Bi sus ya..''
Gerçekten aptal olduğu zamanlar olsa bile böyle bir ikizim olduğu için mutluyum. Hem sınıftaki limon sarısı saçlarıyla yüreğimi yakan çocukla da bir iki kere konuştum onun sayesinde. O çocuk bana bakar mı be...
Neyse ki bugün benim dersim yoktu. Mutluluk bu olsa gerek! Bildiğim üzere Jesse'nin dersi de erken bitiyordu. Plan zamanı geldi anlaşılan.
''Evet şunu çağıralım, bu da veee... işte.''
''Ne mırıldanıyorsun sen bakayım?''
''Sen hala çıkmadın mı? Saat 15 geçiyor!''
''Tamam tamam, başına iş açma sakın.''
''Hıhı evet hadi git çalış sen zuhahah''
Jesse'nin homurdanıp kapıdan çıktığını duydum ve yaptığım işe geri döndüm.
*OKUL ZAMANI GELİR*
Olivia
''Bu derste de o varm-- Jesse geldi!! pst pst, saçım güzel değil mi??''...''Hiç uğraşma Maya, Jesse gözünü Nell'den ayırıp sana bakacak mı sanıyorsun?''...Maya ve grubunun alışıldık fısıltı olmayan fısıldamaları.. Şu sıralar herkesin Jesse'ye abayı yakma haftası falan mıydı gerçekten merak ediyorum. Gerçi Maya uzun zamandır Jesse'den hoşlanıyordu da neyse. Yakın arkadaşım olduğundan demiyorum, çok karizma çocuktur. Ancak o kadar da saf! Yani nedir bu? Nell miymiş neymiş pft. Şu sarı çiyanı her gördüğümde cinlerim tepeme çıkıyor ya, umarım Jesse aklını başına toplar da şu bandanalı kıza yüz verir.
Yine Zuhal Topal güçlerim ortaya çıktığına göre kafamı dağıtma zamanı gelmiş demektir. Jess bana bu akşam planladığı bir şeyler olduğundan bahsetmişti ancak olayın detayına girmedi. Jesse burada olduğuna göre ağızından laf almayı umup yanına gidebilirdim. Tabi bu konuda şansım yaver gitmedi.
''Yere bakan yürek yakanımız da sınıfa tehşif ettiler!'' Jesse'ye karışmak gerçekten eğlenceli oluyordu.
''Olivia, bak gerçekten zar zor okula geldim- 'biraz nefeslenip devam etti' -hiç uğraşamam.''
''Tamam be, Nell'in agresifliğine özendin herhalde bu sefer de.'' bir gram dahi sinirlenmem karşımdaki insanın damarına basmam için yeterli bir sebep. Kendiliğinden oluyor yani, elimde değil!
''OLİVİA!'' Jesse bağırarak çıkıştı. Daha fazla sinirlenmemek için gidip sırama oturdum ve 'Kırmızı Taşların Arasından' adlı kitabımı açıp okumaya başladım.
Bir süre sonra kafamı kaldırdığımda Mavi bandana'nın oturacak yer aradığını fark ettim. Jesse odunu çıt çıkarmayınca ben atıldım. ''Pst, çakma kiraz. Şurası boş.''
''Çakma kiraz da ne öyle?'' alaycı bir şekilde söyledi. Gülümseyerek cevap verdim;
''Utanınca biraz fazla kızarıyorsun da.'' of yine bombaladım ortalığı değil mi? Mükemmelim, en birinci benim hatta!
Egomu kabartıp iki gence diktim gözlerimi izledim. Ah bir de çekirdek olsaydı!
''Hey, Jesse. Dün için teşekkürler, yani gerçekten kafamı dinlememe yardımcı oldu.''
''Ne demek'' Jesse gülümsedi. Jesse'nin gülümsediğini sık sık göremezsiniz, değerini bilin bu kızıl kafanın. Öf şimdiden 3 takma isim koydum değil mi, adı neydi? Öğretmenin sınıfa girmesinden bir saniye önce Çiftimizin sohbetine bir kez daha göz attım ve önüme baktım.
Ders sonrası sınıfın cool çocuğunun grubuyla bir şeyler konuştuğunu duydum. Tabii ki de kulak misafiri olacaktım.
''Evet beni de davet etti, gitmek istiyorum açıkçası. Eğlenceli olabilir.''
Neyden bahsediyorlardı. Bekle-- Jess! Tabi ya! Lukas'dan hoşlandığı çok belliydi zaten. Onları da davet etmesine şaşırmadım ancak ne buluşması olacaktı bu. Onların da bilgili olmadığını konuşma ilerledikçe fark ettim.
Jesse
BULUŞMA.. BİR BULUŞMA?.. BENİM EVİMDE?! NE DÜŞÜNÜYOR BU KIZ!
Lukas'ın konuşmasına kulak misafiri olmuştum ve daha fazla şey öğrenmek için sohbete kaynadım. Haberim olmamasına onların da şaşırdığına bahse girerim. Ancak olay çoktan yayılmıştı bile. Lukas, Maya, Axel, Olivia... herkes davet edilmişti. Gerçekten evimde buluşma yapılmasına karşı çok soğuğumdur ancak artık kaçış olmadığına göre eğlencesine bakmak zorundaydım. Nell! Nell'i kesinlikle davet etmeliydim.
Düşüncelerimden sıyrılıp Nell'in sırasına yöneldim.
''Hey, Nell. Kardeşim evimizde bir tür bulu-- Sözüm Nell'in kıkırdamasıyla kesildi.
''Hadi ama Jesse, bundan haberin bile yoktu. Duymadım mı sanıyorsun? Her neyse önemli olan bu değil, sadece bu tür bir şeye harcayacak vaktim yok.'' (Aslında Nell'i severim, sadece bu hikayede biraz gıcıklaştırdım :D)
Kalbimdeki üzüntüyü hissedebiliyordum. Tam bu sırada bir ses duydum.
''Yani geliyorsun değil mi?'' Bu Olivia'ydı.
''Öyle çok eğlence insanı değilimdir ancak ısrar ediyorsan gelirim.'' ve bu da...Petra!
Olivia'yı öldürmek istediğimden hiç şüphem yoktu. Sınıfta bana karşı minnet duyan tek insanın da benim bir ezik olduğumu düşünmesine sebep olacaktı. İç çekip bütün bunları kafamdan silmeye çalıştım. Herkesin aklındaki soru benim aklımda da dönüp duruyordu, ne buluşmasıydı bu, Jess ne düşünüyordu?
Jessica (yine)
''Mumlar tamam, şişe seçildi. Masa düzenlendi ve evet! Ah son bir şey, cezayı ayarlamak. İşte efor gerektiren kısım. Tokat yeterli mi? Hayır, çoğu kişi buna karşı çıkacak. Özellikle kokoşlar validesi Maya. Hala onu davet ettiğime inanamıyorum... Her neyse. BULDUM!'' Aklımdaki fikiri şekillendirdikçe yüzümde güller açıyor, kızarmaya başlıyordum. Çok mu zekiyim ne! ''Bir öpücük her şeyi halledecektir...''
Artık bu geceki şişe çevirme eğlencemiz için geri sayıma başlayabilirdim!
-----------------------------------------------------------
Evet, anlayacağınız üzere Şişe çevirmece bu gecenin buluşması olacak. Peki sizce, kim kime ne sormalı? Kimler soruya cevap veremediği için öpücük cezası almalı?
Sorulara siz karar vereceksiniz! Doğruluk mu Cesaretlilik mi? Hadi bakalım.
KULLANILACAK KARAKTERLER: Jess/Jesse/Petra/Lukas/Maya/Olivia/Axel/Em(Nell ve Emily bu hikayede resmen yer değiştirdi :D)
-----------------------------------------------------------
Ufak bir Not: Carley Batteries, demek hikayen ilk 30'a girdi öyle mi seni pisluh. Tebrik ederim :D
----> Carley Batteries - Invısus
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOON LIGHT
Fanfiction(Cover by Tessie0713) [TAMAMLANDI] ''Zeytin siyahı gözleri, kusursuz uygulanmış farıyla tamamlanmıştı. Deniz mavisi bandanası yüzüne düşen dümdüz, portakal turuncusu saçlarıyla bir bütün oluşturuyordu. Mavi, mor ve siyahın görebileceğim en güzel hal...