MOON LIGHT

Alkol ve Hüzün

Petra

'Büyük parti' ye sayılı gün kaldı. Aslında mezuniyet partilerine hiç bir zaman büyük bir ilgi duymamıştım. Ancak bu yıl her şey farklıydı, sonunda Gabriel ile tanışabilecektim! Benim gibi bir insan bile Fangirl'lük yapabiliyor evet. Her zaman onun gibi bir savaşçı olabilmeyi istedim. Ama kılıç tutmak kim ben kim? Sadece klasik bir liseliyim.

Tüm Negatif düşünceleri kafamdan atıp Gabriel ile tanışabilme şansım için sevinmeye karar verdim. Bir sorun vardı, mezuniyet geceleri hakkında GERÇEKTEN hiçbir fikrim yoktu. Sırf orta okul mezuniyetine katılmamak için ne yaptığıma kimse inanamaz...

*FLASHBACK*

''Hadi ama Pet. Sadece bir dans istiyorum!''

''Git başımdan Ryan. Yeterince huzursuzum zaten.''

''Tamam, tamam özür dilerim. Benimle dansa katılmasan bile April'in düetine katılmak zorunlu biliyorsun.''

''NE?!''

Bir şeyler düşünmek zorundaydım. Düet ve ben mi? Partilerden nefret ediyorum!!.... AHA! Tabi ya!

''Ryan?''

''Hm?''

''Bana bir iyilik yapmanı istesem?''

''Söyle bakalım.''

''Telefondan beni çaldırır mısın?''

''Neden?''

''Sus ve yap!''

''Peki..''

-Telefon çalar ve açarım-

''Hmm.. evet.. NEEE! EV Mİ YANIYOR?!!!!'' diye çığırmamla beraber herkes bana baktı.

''TAMAM HEMEN GELİYORUM!!''

''Petra, ne yapıyorsun!?''

''ÜZGÜNÜM!'' dedim ve koşarak partiden çıktım.

*FLASHBACK SONU*

Yine de, gerçekten akıllıcaydı. Bu fikir aslında arkadaşımın hikayesinden aklıma gelmişti. Gerçekten pahalı bir lokantaya fark etmeden oturup menüye baktıklarında ve fiyatlarla yüzleştiklerinde bu numarayı kullanarak kaçtıklarını söylemişti. Vay be, günler!

Yüzümde gülücüklerle koridorda yürürken bizimkileri görmemle beraber düşüncelerim uçuşuverdi. Selamlaşıp biraz sohbet ettik. Gün sonu olduğundan tabii ki tatlı zamanı gelmişti, yemekhaneye oturup sohbeti kaynatmaya başladık.

''OOTS'nun geleceğine hala inanamıyorummm!!'' heyecanla atıldı Olivia. Grubun içinde en çok heyecanlanan oydu, bu tarafını ilk defa görüyorum. Tabi ben bunları düşünürken Olivia Ellegaard'ı övmeye çoktan başlamıştı. Onunla beraber Axel'in Magnus'u övmesi, ikisinin kavgaya tutuşması... Siniri hatsafaya ulaşan Jess sonunda patladı.

''SOKULUN KAFANIZI DA TIKININ YETER!''

Olivia ve Axel birbirine ölümcül bakışlar atarken Jesse'nin araya kaynadığını duydum.

''Onu bunu bırakın şimdi de okuldan sonra biraz maceraya ne dersiniz?''

''Bugün Axel'ın bizi içine soktuğu macera bana yetti sağol.''

''Oyunbozancılık yapma Olivia, önce dinle.'' Herkes meraklı bakışlarını Jesse'ye diktikten sonra derin bir nefes alıp devam etti. ''Öncelikle, herkes eve dağılıp kendine çeki düzen verdikten sonra bizim mekana gidelim.''

''E tamam neresi macera bunun?'' Axel söylendi.

Jesse bir anlığına bana baktı ve gözlerimiz buluştu. Gülümseyerek göz kırptı ve konuşmasına devam etti. Aww! Ölüyorum! ''Belki işin içine biraz Alkol katarız?''