HATE

5.2K 406 33
                                    

"Şurayı da temizle." Ona sinirli bir bakış attım ve uzanıp camın üstünü 2. Kez tekrar sildim.

"Tamam. Şimdi de yukarı tarafı." Ona tekrar baktığımda bana ciddiyetle bakıyordu. Gözleriyle yapmamı istediği yeri tekrar işaret etti. Kollarımı bu sefer daha yukarı kaldırıp uzanmaya çalıştım ama yüksekte kalıyordu. Kollarım yetişemezken bir kaç kere zıpladım. Ama ultra yüksekte olduğundan bir türlü ulaşamıyordum. Jungkook'un bunu bildiğinden yüzde yüz emindim ve bilerek bana 1 saattir işkence çektiriyordu. "Yapamıyorsun." Dedi. Yaklaşan ayak seslerini duydum. Arkama geldiğinde kolumdan tuttu ve en üst cama kadar götürdü. Tek bir kolum uğruna yamulurken, parmaklarımın uçlarına basıyordum. "Bak böyle yapacaksın. Gördün mü?" Kollarımı bir oraya bir buraya ittirdirdiğinde sağ, sola savruldum. Bilerek güç kullanıyordu. Bir anda bıraktığında acısıyla yüzümü buruşturdum. Kemiklerim fazla asıldığından aralarına boşluk girmiş gibi hissediyordum. Hepsi Jungkook yüzündendi. Arkasını dönüp giderken, ona kızgınca beni görmesi için baktım ama bana dönmemişti bile. Doğrudan diğer odaya gitti. Kızgınlığımı belli bile edemiyordum. Elimdeki bezi bir tarafa fırlatırken beni 1 saattir temizlik yaptırdığı için hayıflanıyordum. Buraya gelmek bir hataydı. Üç büyük günah bunlardan biriydi hatta.

"Senin adın neydi?" Dedi bir saattir çizgi film izlerken kıpırdamayan küçük kız.

"Alaska." Dedim ona doğru yürüdüm. Bana bir şey söylemek istiyor gibiydi.

"Neden Alaska koymuşlar?"

Güzel soru.

"Ailemin en çok gitmek istedikleri yer orasıymış." Bir süre durdu ve elindeki kumandayı kenara koydu.

"Gittiniz mi?"

Derin bir nefes aldım.

"Maalesef hayır."

"Flora, Alaska'ya normal sorular sor." Jan içeri girdiğinde gözüm ona kaydı.

"Yok sorun değil. Merak ediyor sadece."

"Ne dedim ki? Neden gitmediniz Alaska abla?" Durdum ve düşündüm. Mantıklı söyleyebileceğim bir cevap düşündüm.

"Çünkü artık sevmiyorlar."

"Yani seni de mi sevmiyorlar o zaman?"

Evet, beni de sevmiyorlardı.

"Flora bu konuyu kapat." Flora ağzını tıp yaparken Jan ile göz göze geldik. Ona gülümsedim sadece ve sustum.

"Acıkan var mı?" Diyerek içeri giren Jungkook elindeki telefonla bir şeyler uğraşıyordu.

"Ben!" Diye atıldı Flora. "Bende açım." Dedi Jan ve en son gözler benim üstüme döndü. "Sanırım." Dedim ve Jungkook gözlerini rahatsız edici bir şekilde üstümde dolaştırdı.

Telefonu kulağına götürdüğünde gözlerini üstümden çekti ve odada dolaştırmaya başladı. "Sosis al. Sosis al. Lütfen!" Diye bağırdı Flora. Jungkook ona gülerken telefon açıldı ve siparişimiz istendi.

"Pizza'ya ne dersiniz?" Dedi Jan bana ve Jungkook'a bakarken.

"Hayır sosis istiyorum!" Flora kendini abisinin önüne attığında abisi onu görmezden geldi.

"Jungkook?"

"Pizza."

"Tamam bende pizza istiyorum. Sen Alaska?"

Flora ile göz göze geldik.

Bağışlayın beni pizzalar.

"Sosis." Dediğimde Flora hemen bana sarıldı ve az kalsın koltukta tepe takla atarak yere yapışıyordum.

Tell me, this is not love / KookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin