Sen aklıma geldiğinde gülümserken yakaladım kendimi ve anladım; damarla

295 111 12
                                    

Ne diyorsun,kim takip ediyor bizi.

"Ya Su ,Arda peşime adamlarını taktı,bana güvenmediği için.Ne yapıyorum,kime gidiyorum işte anla, her hareketimden haberdar olmak için."

-Bu nasıl bir manyak Beste ya ,nereden çıktı karşımıza!!!Senin sahibinmiş gibi davranmaktan çok hoşlanıyor sanırım-.Hoşlanmakta ne kelimeydi.Adam elinden gelse bir tasma takıp beni yanında dolaştıracaktı.Adamdan çok bahsetmiş olucaz ki telefonum çaldı.Arayan Arda'ydı.

Su;açma telefonu boşver,zaten takip ediliyoruZ,nerede olduğunu biliyor.

"Doğru söylüyorsun aslında açmayacağım.Oh be beni kendime getirdin az da olsa Su."Onun çıldırdığını düşünmek beni rahatlatmıştı.Arabadan inip ,parkın karşında olan bir kafeye girdik.Su lavoboya gitti.Bende o gelene kadar içecek bir şeyler söyledim.Bu kafeye babamla çok sık gelirdik.Aklıma o geldi,gözyaşlarımı tutamadım.Masada peçete aradım,bulamadım.

O sırada masama biri oturdu.Bu kişi parkta bana yardım eden çocuktan başkası değildi.Karşımda gözlerimin içine bakıp bana peçete uzattı.

"Bu kadar çok acıyor muydu dizin?Bana yardım bile ettirmedin ama."

-Hayır,yok dii ziim acımıyor.-Kekelemeye başlamıştım,nedensizce.Su lavobodan dönmüştü.Bana gözlerini kısarak bakmaya başladı.

"Su gelsene canım ,otursana"dedim.

Arkadaş kim Beste tanıştırmayacak mısın bizi?

Şey arkadaş kim bende bilmiyorum Su'cum.Masamıza pat diye oturdu bana sormadan.Hemen lafa girdi,gözlerini benden ayırmayarak.

"Benim adım Pars ya senin ki diye sormaz mı"Pars ,pars güzel bir ismi vardı.Ama artık şu gözlerini  üzerimden çekerse iyi olacaktı.

"Ben Beste,bu da arkadaşım Su.Bu gün yardımların için çok teşekkür ederim.Fakat daha fazlasına gerek yok.Yani masadan kalkarsan iyi olur,kusura bakma."diye ağzımdan çıkıverdi kelimeler.

-Peki,gideyim o zaman ben rahatsız etmişim madem.Ama gitmedende şunu söyleyim;gözleriniz aklımdan çıkmayacak.Zira bu çift göze vuruldum-.Neler demişti öyle,gözlerimi hiç unutmayacak mıydı?Aman Allahım! bu çocuk  kafamı neden bu kadar çok karıştırmıştı.Klasik bütün erkeklerin kız tavlamak için kullandığı cümlelerdi bunlar.Üniversite hayatımda gunde en az iki kez olsun duyduğum cümlelerdi.Bu güne kadar hiç birini bu kadar düşünmemiştim.Şimdi neden onun peşinden bakakalmıştım.Birden bir cimcikle yerimden irkildim.

"Off Su ne yapıyorsun,canımı acıttın.

"İyi olmuş işte Beste kendine gel diye yaptım.Çocuğu hem masadan kovdun hem de peşinden alık alık bakıyorsun.Hem çocuk sana yardım etmiş, sen masadan kovuyorsun.Bir şey anlamadım valla.

"Neyini anlamadın Su çocuk beni tavlamaya çalışıyor.Ben takip ediliyorum ya görürlerse bizi, Arda akşam bana sormayacakmı o çocuk kimdi diye?Kendim için değil Arda'yı az çok biliyorsun sorgulamadan çocuğa bir şey yapar.

"Haklısın ama artık biraz kendini düşün Beste.Birilerine bir şey olmasın diye sürekli kendini feda edemezsin.Hem o çocuğa çok farklı baktın arkadaşım."

-Ciddi misin?Çok farklı bir şey gördüm gözlerinde.Sanki yıllardır tanıyormuşum gibi onu.İnsanın içine işliyor bakışları daha önce kimsede göremediğim bir şeyler işte anlattırma bana.-Su gözlerimin içine bakıp gülümsedi.Belli ki konuştuklarım onun hoşuna gitmişti.

"Geç oldu hadi kalkalım Su bu günlük bu kadar macera yeter."Doya doya sarıldık,o arabasına bindi bende kendi arabama.Yine yeniden hapishaneme dönüyordum.Yol boyunca beni takip etmişlerdi.Arabadan indim,bahçe kapısını açtım.Arda bahçedeydi.Onunla konuşacak halim yoktu.Tabiki o bunu takmazdı bile.

UMUDUNU KAYBETME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin