Bir tarafım söylemek istediklerimle doluyken diğer yanım onları yok etmekle .

249 105 8
                                    

Ayağa kalktım zorda olsa ama fazla dayanamayıp olduğum yere yığıldım.

-Şişşş hala iyi değilsin ,niye kendini zorluyorsun.Hem bırakmam seni birazcık dinlen öyle gidersin.Korkma sana benden bir zarar gelmez.

-"Senden ne korkucam ya saçmalıyorsun bence.Hem nasıl bir tesadüf bu iki gün üstüste başıma bir şeyler geliyor ve sen karşıma çıkıyorsun sürekli,haksız mıyım?

"İşin tuhaf tarafı aslında bu durumdan rahatsız olmuyorum.Ama ona bu durumu çaktırmamak için böyle sorular soruyorum.

"Haksız değilsin elbette ama kader bizi bir araya getiriyorsa benim suçum ne olabilir?Gerçekten seni takip etmiyordum,etsem bunu açık açık söylemeye yetecek kadar yüreğim var yani"deyip yine o delici bakışını attı.Zaten ayağa kalkacak durumum yoktu .Bende ona inanmayı seçip bir müddet daha burada kalmaya karar verdim.

"Çok zayıf düşmüşsün hiç bir şey yemiyor musun sen Beste?"

Nereden çıkardın bunu sadece bu aralar pek bir şey yiyemiyorum.

"Hımm iştahdan kesildiğine göre ya birini kaybettin ya da aşık oldun.Birinci seçenek kötü ama ikinci seçenek kime aşık olduğuna göre değişebilir.
"Nasıl böyle benim içimi görür gibi kendin emin konuşabiliyordu.Öylece kalakaldım.Sonra cebimdeki telefonum titredi.Arda arıyordu.Muhtemelen evde beni göremeyince deliye dönmüştü.Her zamanki gibi aramayı reddedip,telefonu kapattım.

"Beste cevap vermedin,neyse önemli değil.Ben kendime pizza söyleyeceğim çok acıktım.Sende sever misin ,sevmezsen başka bir şey söyleyim.

"Severim dedim.Sonra benden on dakika müsaade isteyip odadan ayrıldı.Çok garip çok huzurluydum burada.Hiç ayrılmak istemiyordum.Hiç korkmuyordum Pars'tan aksine deli gibi güveniyordum.Kafamı yastığa koyup Pars'ın gelmesini beklemeye koyuldum.Odaya girdi elinde pizza kutusuyla.

"Ben geldimm.Pizzalarımız geldi.Bunları şöyle bir masaya koyuyum.Mutfaktan bardak ,tepsi filan getiriyim.
"Ne kadar hayat doluydu  böyle,içime alıp sokasım vardı Pars'ı.Çevremde böyle insanlar olmasını isterdim hep.

"Ben yine yeniden geldimm.İçecekleride getirdim. Şöyle balkonda yesek olur mu?"dedi Pars.

-Olur Pars,yalnız bana banyoyu gösterir misin bir elimi yüzümü yıkasam.-
Pars"tabi benim kabalığım ya çok pardon nasıl aklıma gelmedi.Şöyle ayağa kaldıralım bir seni ilk önce de.
"
Sağ ol ben kalkabilirim dedim."Sırtımdan tuttu birden beni kendine doğru çekti.O an göz göze geldik.Sanırım kalbimin atışlarını duyuyordu Pars.İçimden bu kadar güzel bakma be vicdansızın oğlu dedim.Bakma da kalbimin ritmi düzelsin.

"Bu kadar güzel olmak zorunda mısın Beste?Başımı döndürüyorsun.Daha önce gözlerinin  içine bakmak için delirdiğim bir kadın olmamıştı.Sen bunu ne ara becerdin.Şu an zaman dursun istiyorum.Bana ne yaptın sen böyle?

"Neler diyordu böyle?Söyledikleri içime bir kurşun gibi girmişti.Adeta dilim tutulmuş,boğazım düğümlenmişti.Ne söylemem ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Artık kendime gelmek zorundaydım ve bunun üzerine Pars'a"Benim artık eve dönmem lazım beni merak etmişlerdir.Kalkmama izin verir misin?"Çıka çıka bu sözler çıkmıştı ağzımdan.Söylemek istediklerim içime hapsolmuştu.Pars sırtımdan elini çekti bende ayağa kalktım.

"Beste bari pizzanı ye de öyle git.Evdekiler biraz daha bekleyebilirler."diye düşünüyorum.Nasıl bir çocuktu bu ben onun söylediklerini duymamazlıktan gelip eve gitmek isteyim.O daha benim karnımın doymasını düşünsün.

-Yok sağ ol Pars her şey için.Senden son bir şey isteyeceğim.Beni arabamın kaldığı yere kadar götürür müsün?"

Götürürüm tabiki sen aşağı in biraz bekleticem seni dedi Pars"Merdivenlerden aşağı inerken etrafa göz gezdirdim.Evi sade döşenmiş çoğunlukla beyaz renkten oluşuyordu.Tek kelimeyle huzur vericiydi.Dışarı kapısını açıp Pars'ın gelmesini bekledim.Sonra Pars geldi.Arabasının kapısını açıp beni ön koltuğa oturttu.Bir müddet sessizce ilerledik.Sonra arabayı durdurdu.

"Geldik işte araban burada"dedi.Arabadan indim aracıma yöneldim.Sonra arkamı döndüm ve Pars'a tekrardan teşekkür ettim.

Oda usulca yanıma yaklaşıp "seni bir daha ne zaman görebilirim Beste?Ben sanırım sana aşık oldum."Kalbim durmuş olabilirdi.Aşık mı oldum demişti az önce?Bunu ona yapamazdım.Doğruyu bilmek onunda hakkıydı.Ne onu ne de kendimi daha fazla kandırmamalıydım.

"Pars sanırım bir daha görüşmemeliyiz.Çünkü bu uygun olmaz.Böyle duygular hissedeceğini bilsem yardımlarını kabul etmezdim."Bunları söyleyince Pars'ın suratını biraz düştü ve lafa girdi.

"Neden Beste neden uygun olmaz.Ben daha önce kimseye aşık olmadım.Eğer seni tavlamak için bunları söylediğime inanıyorsan o inancını kırar geçerim.Bu yaşadığım şey çok başka.Sadece bana fırsat ver sana kendimi kanıtlayım.Görüşmememiz için geçerli bir neden söyle beni ikna et çünkü benim için geçerli olmazsa bu neden peşini zor bırakırım."Nedenim çok belliydi ve onu ikna etmeyede yeterdi.

Yutkundum ve Pars'a"ben evliyim Pars çok üzgünüm."dedim.

Bir ara dondu kaldı sandım.Yüzü kızardı,dişlerini sıktı.Sonra "bir dakika Beste sen bunu ben senin peşini bırakıyım diye söylüyorsun.İnanmıyorum sana hem parmağında yüzük filanda yok.Lütfen bana doğruyu söyle buna ihtiyacım var."Bana noluyordu,karşımda duran bu adam için neden bu kadar üzülüyordum.İki gündür karşı karşıya geldiğim bir insana bu kadar çabuk bağlanabilir miydim?Bu sorular kafamı bulandırıyordu.Pars'a bir şey olsun istemiyordum sanırım.

Bundan ötürü Pars'a: evliyim  seni kandırmak gibide bir niyetim yok.Hem de kısa bir zaman önce evlendim Karşıma çıkmasan iyi olur ama benim için yaptığın her şey için çok minnettarım."Hosçakal." deyip arabama bindim.Arabayı sürüyordum ama kendimi kaybetmiştim.Anlam veremiyordum kendime.Vücudunun %70 'i su olan bir canlının nasıl bu kadar içi yanabilirdi?"Benim ki yanıyordu işte."

Arabadan indim eve gelmiştim.Bahçe de Lale ile karşılaştım.Arda'nın eve sinirli bir şekilde geldiğini,Beste eve girer girmez benim yanıma yolla diye söylediğini bana iletti.Beyimiz anlaşılan çok sinirlenmişti bana ve yanına bekliyordu.Benim onun yanına çıkmaya değil kendi odama çıkmaya bile takatim yoktu.Beynimdeki düşüncelerle beraber merdivenleri sessizce çıkıp odama girdim.Üzerimdekileri çıkarıp kendimi banyoya attım.Akan suyla beraber sıkıntılarımında gitmesini istiyordum.Ama şu sıralar hangi istediğim şey gerçekleşiyordu ki?Hiçbiri...Üzerime bornozumu geçirip aynanın karşısına geçtim.Gözlerim ,dudaklarım.dilim,beynim ve en önemlisi de kalbim!!bana aynı şeyi söylüyorlardı.Ama susturuyordum onları ya da susturmak zorundaydım.Eğer dile gelirlerse hiç susmazlar biliyordum...

UMUDUNU KAYBETME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin