UMUDUNU KAYBETME

Şimdi sana seni sevdiğimi söylersem bunu aleyhimde kullanır mısın?

Uyandığımda hava kararmıştı.Yataktan doğrulmaya çalıştığımda her tarafımın sızladığını farkettim.Elimde tek güzel şeyin Pars 'ın tişörtü olduğunu gördüm.

Ayağı kalktım ve aynada kendimi gördüm.Sol gözüm , kollarım morarmıştı.Bacaklarım ezikler içindeydi.Olayın etkisiyle durumun bu kadar kötü olduğunun farkında değildim.Kendimi tanıyamıyordum , ben birinden dayak yiyecek bir kız değildim.Zaten şiddete karşıydım , kime , ne için yapılırsa yapılsın.

Odamın kapısını kilitleyip , kendimi banyoya attım.Sadece su ' yu açıp onun altında dakikalarca oturdum. Bundan bir kaç saat önce , Pars ' ın yanındayken her şey ne kadar bambaşkaydı.Şimdi neler yaşıyordum.Ben şimdi bu evden çekip gitsem Arda çevremdekilere zarar verecekti.En önemliside benim babama kavuşmamı engelleyecekti , biliyordum.Gitmesem kendime zarar veriyordum işte böyle...

Kurulanıp banyodan çıktım.Köşeye sıkışmış gibiydim adeta.Kafam allak bullak , duygularım en üst sınırındaydı.Sadece onu arayıp sesini duymak istiyordum.İyi gelecekti biliyorum.Elime telefonu alıp Pars ' ın numarasını çevirdim.

" Pars , rahatsız etmiyorum umarım."

"Hayır Beste ne rahatsızlığı , nasılsın? "

" İyi sayılırım ben sadece aramak istedim.Bir de sana bir şey söyleyeceğim ama bana kızmandan korkuyorum."

" Ya sana kaç defa kızdım.Kendimi kötü hissettirme bana .Anlat söz kızmayacağım ".dedi hafifte olsa gülerek.

" Bu gün Arda yurtdışından döndü ve ikimizin son iki gün boyunca sürekli beraber vakit geçirdiğimizi öğrenmiş.Bana hesap sorunca bende senin Su ile aranın bozuk olduğunu , aranızı düzeltmek için buluştuğumuzu söyledim.Oda bunun üzerine sizi barıştırmak için kendisinin bir gece hazırlayacağını söyledi.Bu gece diye düşünüyordu ama işler yolunda gitmedi.Yani yarın sizi böyle bir şey için ararsa haberin olsun."

" Ne kadarda kıskançmış Arda öğrenmiş oldum Beste.Tamam bir şey demiyorum.Ararsa katılırım davetine , sorun yok Beste.Sonuçta evliliğinize zarar gelmesin benim yüzümden.Sen kendini üzme rolümü en iyi şekilde gerçekleştiricem bu sefer ." Bu sefer biraz daha ılımlı karşılaşmıştı bu yalanı.Zaten kızgın karşılasaydı kaldıracak durumda değildim.

" Teşekkürler " deyip vedalaştım Pars 'la.Tahmin ettiğim gibi sesi yetmişti beni toparlamaya.Odamın kapısı çalınır diye çok korkuyordum.Arda' dan yediğim dayak buna sebep olmuştu.Kendimi pencerenin önüne atıp gökyüzünü seyrediyordum ki kapım çaldı.

" Beste aç şu kapıyı , yine kilitlemişsin." Sesini duymak beni ilk defa bu kadar çok korkutuyordu.Ne yapacağımı şaşırmıştım.Zorda olsa kapının yanına gittim ve anahtarı çevirdim.Kapının açılmasıyla içeri dalması bir oldu.

" Şu kapıyı kilitliyorsun ya beni deli ediyor.Aşağı in yemek yiyeceğiz Beste.Bak sakın itiraz etme bana , bu günlük kotanı doldurdun sen." Gözlerinden ateş fışkırıyordu , bu sefer söylediklerini ikiletmeden "tamam" deyip, peşinden bir kedi misali yemek masasına gittim.Karnım açtı ama bize servis yapan yardımcılar bana öyle bakıyorlardı ki birden iştahım kesilmişti.Belli ki onlarda benim bu halime çok üzülmüşlerdi.Sofradan bir kaç parça şey yiyip hızlı bir kalkış yaptım.Sonrasında Arda beni durdurup " Salona geçte yarın akşama yapacağımız planın ayrıntılarını konuşalım." dedi.

"Tamam ben geçiyorum , sen de yemeğini yediğinde gelirsin Arda." Evet kabul ediyordum , Arda'dan korkmaya başlamıştım ama yediğim dayak yüzünden değil sadece Arda'nın beni sevdiğini söylerken bana yapabilecekleri bunlarken , Pars' a neler yapabileceğini azda olsa tahmin etmemdi.Yani Pars için endişeleniyordum.İçimden bunları düşünürken salona Arda gelip karşımdaki koltuğa oturdu.