2. Bölüm- ÇIKIŞ YOLU

3.5K 289 483
                                    




2.Bölüm- ÇIKIŞ YOLU


''Bu bir rüyaysa, düşerken neden canım yandı? Eğer bu bir kabussa, gözlerim neden açılmamak için benimle savaştı?''



Rüya görmekten hoşlanmazdım.

Bana göre rüyalar zihnimizin kalıntılarından oluşurdu, en derine gömüp üstüne yedi kat toprak attığımız arzularımız, isteklerimiz bazen öyle bir an olurdu ki onca kat toprağın altından bile filizlenip gün yüzüne çıkardı.

Yedi saniyelik düşün ardından gelen gerçeklerin acımasız sillesi her defasında dik omuzlarımı çökertir, başımı eğdirirdi bana. İnsan zihni çok farklıydı neticede, beynine söz geçirebiliyordun ancak beyin kendini saldığı an duygular ön plana çıkıp senin savunma mekanizmanı kırabiliyor ve yarattığın duvarları çökertebiliyordu.

Rüya görmekten hoşlanmazdım ancak bu akşam tüm bunların yedi saniyelik bir düş olmasına ihtiyacım vardı.

İki saat.

Dilemin kaybolduğunu anlayalı, boğazıma oturan taşın ağırlığını hissedeli tam iki saat olmuştu. Hepimiz salonda oturmuş, bir çıkış yolu arıyorduk. İzgi annemin yanında oturmuş ve bileklerini kolonyayla ovalıyor, akan gözyaşlarını parmak uçlarıyla siliyordu.

Herkes sessizdi, bu öyle bir sessizlikti ki nefes sesleri bile duyulmuyordu, sanki biri odanın içindeki tüm havayı çekmiş ve bizi ortada öylece bırakmıştı, boşluk çok fazlaydı.

Kimse konuşmak için bir atak yapmıyordu. Hoş, konuşmak istesek bile neyi konuşacaktık ki?

Şöminede cayır cayır yanan odunların çıtırtısı, bir ritmin ilk notası gibi belirli aralıklarla devam ettiğinde bakışlarım kızıl alevlerin üzerindeydi. Polisi aramış ve durumu anlatmıştık ancak yirmi dört saat geçmeden işlem yapamayacaklarını bildirip telefonu kapatmışlardı. Dişlerimi gıcırdattım, yirmi dört saatin sonunda ben kardeşimin cansız bedenini bulsam bunun vebalini kim omuzlayacaktı?

''Yavrum,'' iç çekişleri havaya karışıp bir bir yok olurken bu havanın altında ezildiğimi hissettim. ''Nasıl girdiler eve... Kapı, kapı koruyordu bizi...'' bir an bakışları bana döndü, kaşları öfkeyle çatıldı. ''Giderken kapıyı kapattın mı Hazen?''

Bunun konuyla ne ilgisi olduğunu anlayamadığımdan çokta üzerinde durmayarak, ''Hayır,'' dedim boş bir sesle. ''Çok önemli­­­–''

Annem bir hışımla İzgi'nin ellerinden kurtulup üstüme geldiğinde şokla açılan gözlerim karşısında kendimi koltukta geriye atma ihtiyacı hissettim, elleri kazağımın ucundan tutup sertçe beni sarsmaya başladığında ben dâhil odadaki herkes dehşete düşmüş bakışlarla onu izliyorduk. ''Aptal, aptal, aptal... O kapıyı kapatmalıydın. Hiçbir haltı beceremiyorsun bari bunu düzgün yapsana! Senin yüzünden oldu bunlar senin, bir kere de söz dinle, yap dediğim şeyleri yap!''

Sözlerinin ağırlığı altında kırılan direncim külçe gibi yere yığıldığında burnumun ucundaki sızlamayı göz ardı edip iki bileğinden de tutup onu kendimden uzaklaştırdım. ''Kendine gel,'' dedim oldukça bariton bir sesle. ''Acın var, evet, kızın o senin biliyorum ama benim de kardeşim, saçma sapan şeylerle böyle bir suçu benim üstüme atamazsın.'' Annem parkede geriye düşmüş bedenini top gibi çekeleyerek yeniden ağlamaya başladı. ''Eğer biz şu an bu haldeysek, bu benim suçum değil, bu odadaki kimsenin suçu değil.'' Biraz daha devam etsem titreyeceğini bildiğim sesimi kesip, sulanan gözlerimi kimseye değdirmeden salondan çıktım.

7 NEFESTE 1 DÜNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin