2.BÖLÜM

12.4K 343 19
                                    

O ki bakmaya doyamayan sevdiğini gözünden sakınan 10 yıldır içinde tuttuğu küçük bir filizken şimdi koskoca koca gövdeli çınar ağacı gibi olan sevdası. Şimdi kardeşi alacaktı Sevdasını gözünün içine bakacak, tutamadığı ellerini tutacak, kardeş karısı olacak, kardeşinin kadını olacak.
Ne yapacak birşey ne diyecek söz bıraktılar onda.' Kardeşin evleniyor dediler. ' o kadar.
Kardeşini düşündü. Küçük yaşında babası, abisi bırakıp evin yükünü küçük yaşta çeken evin tek erkeği kalan kardeşi. Anasına abisinin yokluğunda bakan canı yanan anası için güçlü duran kardeşi.
Kardeşi nasıl oldu da abisine sormadan evliliğe kalkıştı bunu düşündü sonra. 3 ay önce oldu ne oldu ise. Kerim Ağa'nın oğlu Serkan'ın düğününde oldu kardeşine bişeyler saklamazdı abisinden bişey. Düşündü Kara oğlan ne oldu da bu çocuğa hemen evlenmek istedi. Sevdayı görse sevse ilk ona söylerdi bilirdi abisi. Anasının mektubunu düşündü sonra kardeşin evleniyor dedi sevdalandı kız istedi demedi anası derdi öyle olsa söylerdi karasına saklamazdı hiç bişey.
Anasını aramak geldi aklına herşeyin aslını sormak öğrenmek.
Sabah'ı sabah etti o gün ALi MURAT.
Sabah olduğunda kapıya vurdu. "Gardiyan! Cemil! Nerdesin aç şu kapıyı lan" herkes yatağından kalktı sese Ahmet gözünü ovuşturarak baktı abisine.' Ne oldu da sabah sabah kargalar bokunu bile yiyemeden abisi kalkıp koğuşu ayağa kaldırıyo' neyse dedi geri yattı yattığı yerden baktı abisine korktu abisinin gazabından. O sıra geldi Gardiyan cemil. Açtı kapıyı. "Buyur kara ne istiyorsun sabah sabah" ALi fesuphanallah çekti bir sonra sakinleşti. Gardiyan'a baktı delici gözleriyle adam biran geri çekildi. "Müdür ile konuşacam aç kapıyı cemil" cemil sabah müdürden aldığı emir geldi aklına müdürde sabah 'ALi murat'ı yanıma getir demişti ' demekki önemli bişey vardı neyse dedi başını salladı açtı kapıyı.Ali Murat ceketini aldı omuzlarına attı Ahmet'e bi bakış attı "çay koy yarım saate gelirim aslanım" dedi. Ahmet başını salladı. Gardiyan Cemil önde ALi Murat arkasında müdür Rıfat'ın odasını dogru yol aldılar.

Müdür Rıfat o sıra ALi Murat'ı yanına çağırmış bekliyordu. Ali Murat'ın bu haberi duyunca ne kadar sevineceği düşündü. 10 yılı geçti gencecik oğlanın cezaevinde. Ama geçerken kendisinden ödün vermedi de. Müdür Rıfat Ali'nin cezaevine getirildiğinde ondan tek bişey istemişti. Ali'nin de aklına yatmıştı zaten 10 yıl dile kolay geçmezdi yoksa. Daha toydu o zamanlar bi kavgaya karışmış ama karşısındaki koca adamlara karşı o küçük haliyle bile kendini ezdirmemişti. Rıfat o zaman bu çocuğun okumasını güçlü olmasını da istemişti. Yaşının üstünde düşünürdü kara oğlan. Zaten zekası ağırbaşlılıyla da bütün koğuş'a da sözünü geçirir olmuştu. Koğuşataki gençlere de kendi gibi lise'yi üniversite'yi de okuyup okutmuştu. Zor ikna etmişti ALi'yi o sıra. Düşündü oyunla bile zor olmuştu kabul ettirmek ama aklına yatmasa okumazdı ALi. O gün de ne demişti "Tamam Müdür alacam o diplomaları ama koğuş hariç kimse bilmeyecek, sende çeneni kapatıp kimseye bişey demeyeceksin başkada bişey istemeyeceksin! " o gözlerdeki kararlılığı hiç unutmadı Müdür Rıfat.
Daldığı yerlerden kapının vurulmasıyla ayrıldı. Gardiyan cemil ALi Murat'ı getirmişti.
ALİ Murat içeri girdi Müdür eliyle oturmasını söyledi. "Müdür lafı dolandırmayı sevmem bilirsin " müdür başını salladı. "Bilirim Kara oğlan" dedi. "Benim anamla konuşmam lazım, telefon gerekli" müdür o an anladı lafa girdi. "bende seninle konuşacaktım bir konuyu ALi" müdür derin bir nefes aldı devam etti "ALi Murat iki güne tahliye oluyosun, hakim karar vermiş 10 yıl boyunca herhangi bir suça karışmadığın ve iyi niyetli davranışların sebebi ile 2 ayını doldurmanı beklemeden tahliye olacaksın" tepkisini ölçmek için baktı Rıfkı ALi Murat'a. Gözleri boş boş bakıyodu koca cüsseli kara oğlanın daha önce böyle görmemişti hiç. Sonra ALi kendine döndü başını salladı. Aklına anası geldi. "telefon lazım müdür" müdür kafasını salladı "sadece yarım saat kara oğlan" dedi. "tamam müdür" ayaklandı müdür dışarı çıktı ALi yalnız kaldı elinde telefon ile.

Aldım telefonu elime bastım ezbere bildiğim tuşlara.
çaldı. çaldı. açıldı.
"Alo " dedi anası kurban olduğu sesine hasret kaldığı anası.
" Anam"
"ALi'm. Oğlum. Anan kurban sana"
"Anam nasılsınız, Yusuf nasıl "
" iyiyim kara oğlum senin sesini duyunca gönlüm şenlendi kurban olduğum " zevcan anne gözünün yaşını sildi sonra kâh gülerek kâh içlenerek anlattı Yusuf'u. En sonunda da " yusuf iyidir ama biraz gariptir bu sıralar oğul"
"Nasıl gariptir ana bu çocuk sever mi, kızı sevmez mi? bana niye kendi demedi 'abi sevdim beni evlendir' demedi ana söyle var bişey"
ALi anladı bişey var kardeşinde. Sevdasına sevdalı değil kardeşi olmasa söyler ilk ona açardı telefon. 2 gün sonra geleceğini anasına söylemeye karar verdi o an. "ana düğün ne zaman"
"2 gün sonra oğul hayırdır "
" ana o düğün ben oraya gelene kadar bitmeyecek! 2 gün sonra oradayım. Kimseye haber etme Yusuf'a bişey deme ana. Yusuf efendi abisinden habersiz evlenmek neymiş görsün bakalım.! "

Bekle beni yusuf abin geliyor.

Bekle beni sevdam KARA SEVDAN geliyor.

Bekle Mardin bekle ALi MURAT KARA GELİYOR..!

KARA SEVDAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin