6.BÖLÜM\2

6.2K 209 8
                                    


Daldığı düşüncelerden şimdiki zamana geri döndü ALi Murat.Elindeki duvağı ait olduğu yere koltuğun üzerine bıraktı. Yine sinir harbine boğuldu. Odaya sonkez bir bakış attı Ali Murat bir daha bu odaya gireceğini hiç sanmıyordu. Odanın kapısına doğru yürüdü çıkma vaktiydi artık Sevdasını bulup Yusuf'a bu yaptığı pisliğin hesabını sormalıydı. Aşağı indi soracağı hesapları düşünerek hızlı hızlı. Bir yandan da " Anaaaaa!" diyerek anasını çağrıyordu. Zevcan hanım yüreği hop oturup hop kalkarak eli yüreğinde yine ne oldu der gibi kara oğlunun yanına koşturuyordu.
"Anaaaa! Sevda nerdee." zevcan hanım olduğu yerde kaldı. Sevda odasında değilmiydi. Kadınlar akşam olunca artık vakit geldi diyerek odasına çıkarmışlardı yeni gelini. Zevcan hanım yüreği artık daha fazlasını kaldıramam der gibi eli kalbinde kara oğluna baktı. Ali Murat kara gözleri öfkeli kimsenin ne halde olduğunu görmüyordu öfkesi gözünü kör etmişti. Dayanamadı "ana sevda nerde. Söyleyin lan nerde bu kız" sordu yine o sıra ayşe anlatsa bi dert anlatmasa bi dert ne yapacağını bilemedi eğer daha fazla Ali Murat Ağası zevcan hanımının üstüne giderse kadın kalp krizi geçirecekti korkusundan. Ali Murat yine konuştu bu sefer düğündeki herkese göz gezdirdi 'sevda'nın nerde olduğunu bilirde söylemezseniz gebertirim hepinizi' der gibi bakış attı kalabalığa. Bazısı bu bakışla geri adım atarken bazıları gözlerini çekti korkudan. Sonra sinirle yine döndü bu sefer tüm ahaliye doğru konuştu "Eğer sevda'nın yerini bilirde susuyo iseniz yakarım sizi diri diri o çok sevdiğiniz Mardin'in göbeğinde.!" baktı kimseden cevap yok tekrar dedi daha da sesini bütün Mardin 'e duyurmak ister gibi "Yakarım ulan Mardin'i de sizi de! " tek tek gözünü gezdirdi en son yine anasına takılı kaldı kara gözleri. Yine soracaktı ki ayşe atladı söze " A-ağam" sinirli bir bakış attı ayşe'ye. Ayşe söylese düşündü yine Ağası kara gözleriyle seri katil gibi bakıyodu. Eğer anlarsa bildiğini söylemezse onuda Mardin'in göbeğinde yakardı ne dediğini yapmamıştı ki bugüne kadar Ağası. Söyleyecekti el mecbur yoksa Mardin'i de konağıda ayşe'yi de acımadan yakardı bu gözü kara adam. Besleme çekti içinden başladı korka korka anlatma çabalarına. "ALi Murat Ağam" baktı yine sinirlice Ali Murat vardı bu kızda bişey biliyodu belli ki bu kadar korktuğuna göre. "söyle ayşe ne biliyorsan. Söyle ki bana dediğim şeyleri yaptırtma." ayşe titredi yapacaktı Ağası. Ne zaman yapmadıki dediğini. Bir garip sahipsiz anasının babasının acımadığı kıza mı acıyacaktı Ağası. "a-ağam b-en" diyerek başladı anlattı bir bir olanları Yusuf'u konağın arkasında ne halde bulduğunu sonra kahve götürdüğünü herşeyi anlattı. Ali Murat başını salladı "tamam ayşe" dedi kıza . En son ayşe "birşey daha var ağam." ALi Murat başını 'ne' der gibi salladı. "ağam sevda gelin. Onu da gördüm." ALi'nin siniri yine harlanmaya başladı gözleri daha da kızarmaya başladı. Bir saattir burda durmuş kızı dinliyor yusuf ile ilgili anlattığı şeyleri. Bu kız salakmıydı. Biraz önce sormadı mı sevda'yı gören bilen olup olmadığını. Sabır çekti defalarca ama siniri geçmiyordu geçmek yerine kat kat daha fazla artıyordu. Elinde kalacaktı küçük kız koca adamın. Dayanamadı artık "söylesene lan! Sevda nerde!" ayşe birkaç geri adım attı anlatmaya başladı sıtmaya tutulmuş gibi titreyerek "A-ğam b-en zevcan hanımımın yanına gelince sevda gelin merdivenleri inip mutfak tarafına doğru gitti. Ben heralde birşey istediğini düşünüp arkasından mutfağa girdim. Baktım arka kapıdan ahır tarafına gidiyor. Şeyy ımm yusuf ağam da orda idi. Biraz bekledim gidişini sonra ahıra doğru girdi. " nefes almak için bekledi bir süre şimdi asıl mevzuyu nasıl anlatacaktı nasıl diyecekti 'senin atını aldı bindi gitti' diye. Derse kıyamet kopacaktı demezse de Mardin'i yakacaktı tabi ayşe'yle birlikte. Devam etti yapacak bişey yoktu. Uzun nefesi tekrar aldı bir çırpıda herşeyi anlattı. "a-hırdan s-senin atın c-cevher ile çıktı gitti. Yusuf Ağam da arkasından arabasına atlayıp gitti. Ağam önemli birşey daha var" ALi Murat kaldı öylece cevher adında takılıp cevher demişti değil mi bu kız cevher onun asi uslanmaz kimseyi dinlemeyen Ali Murat'ı görünce huysuzluğu bırakan atı. Bir gün anasının arayıp cevher'in 'Oğlum öldürdü cevher adam öldürdü.! sensizliğe dayanamadı oğlum' nasıl şaşırmıştı o gün. Hırçındı, asiydi, kendisinden başkasına boyun eğmezdi tamam. Ama adam öldürecek kadarda değildi onun atı bişey olmuştu yoksa ne diye öldürsün. Anasına bir cümle söyleyip kapatmıştı telefonu 'benim adımı söyleyin ona' zevcan hanım o zamanlar anlayamamıştı tabi sonradan cevher birkaç adamı daha yaraladığında ALisinin sözünü hatırlayıp cevhere yaklaşarak kara oğlunun ismini söyler olmuş at biranda huysuzluğu bırakır olmuştu.
ALİ Murat kara gözleriyle döndü anasına "sevda" korkmaya başladı kendine gelmeliydi başını salladı "Benim atım olduğunu biliyormuydu" devam etti "yada cevher'in huysuz olduğunu" zevcan hanım düşündü aklına sadece "geçenlerde sevda'yla alışverişte kahya arayıp cevher'in yine huysuzlandığını söyledi bende ismini söyleyin dedim kapattım telefonu oğul" ALi Murat'ın yüzü gittikçe kızarmaya başladı "siz ne halt ediyordunuz o kadar adam" adamlarına dönerek sonra aklına anasının telefondaki sözleri geldi 'oğlum cevher'i tepede buldular sakinleşmiş kendi halinde otlarken' ALi Murat döndü arkasını mustafa'ya "arabayı getir mustafa! " mustafa koşarak çıktı konaktan arabayı getirdi kapının önüne Ali Murat bindi arabaya gitmeden öncede son sözünü söylemeyi unutmadı " ben geldiğimde ayağımın altına tek bir sinek dahi görmek istemiyorum konağı boşaltın lan !" bastı gaza bastıkça bir önceki ibrenin kat be kat fazla üstüne çıkarak son hızla gidiyordu mahşer yerine bakalım yusuf ile sevda onu görünce ne yapacaktı. Bastıkça gaza Sevdasını görme arzusu körüklendi daha da bastı Yusuf'un hesabını düşündü yine bastı cevheri düşündü ya sevdasına zarar verdiyse öldürürdü eğer ona bir zarar verdiyse gözünü kırpmadan öldürürdü. Üstüne gazabını bir şarjör dolusu mermiyle kusardı biliyodu yapardı "Andım olsun yaparım. Mardin'i de cevheri de yaşatmam" dedi o düşüncelerle. Sevda için dünya'yı yakardı daha o dokunamadığı sevdasının bir yerinin çizilmesini kaldıramazken atının ayakları altında tekmeleriyle ölmesine dayanamazdı. Gözü ibrenin işaretine takıldı sonuna gelmişti ibrenin zaten iki dakikalık yolu kalmıştı bile yolda birşey görmediğine göre hâlâ yaşıyordu sevdası. Geldi sonunda hem yaşatıp hem öldüren tepelerine. İlerde gördü Yusuf'un arabasını da. Yanına park etti indi aracından. Baktı etrafına sonra cevher'i gördü cevher de baktı tanıdı kişnedi sonra yanına geldi sahibinin kafasını eline sürttü sanki 'beni sev bırakma Ali Murat'dermiş gibi güldü Ali Murat cevher'i unutmamıştı o kadar yıl aradan geçmesine rağmen. Cevherden ayrıldı yürümeye başladı yüksek tepenin başına herşeyin başladığı bugün herşeyin biteceği tepeye. İlk Yusuf'u gördü kocaman olmuştu küçük kardeşi boylu poslu yakışıklı olmuştu az ilerisine baktı sonra sevdası beyaz gelinliğinin içinde tepenin ucuna kadar yaklaşmıştı gözü döndü bu ikisinin ne yapmaya çalıştığını anlamak istiyordu ama anlayamıyordu çareyi biraz daha yaklaşmakta buldu sonra Yusuf'unun sendelediğini gördü yavaşça arkasını dönmeye çalışıyordu yusuf o sıra. Dönmeden önce adını duydu sevdasından sonra ikisi de dönmeye başladı ilk Yusuf'un gözleri yaşlı yıkılmış halini şaşkın acı bakışlarını farketti sonra sevdasının ALi'm diyen hasret kaldığı sesini işitti kulakları..


Nasıl olmuş beğendiniz mi canlarım :) evetttt artık karşılaşma anı dimi geldik en heyecanlı yerine beklemede kalın kuzucuklar yarınki bölümde neler olacak bakalım vuhuuu... bu iş eğlenceli olmaya başladı giderek takipte kalın canlar..

Oy vermeyi unutmayın lütfen..

KARA SEVDAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin