KARA SEVDAM

4.BÖLÜM

@nurayy944 ithafen

Sonunda gelmişti düğün günü. Sevda'nın baba evinden çıkıp Yusuf'a eş olacağı, kadınlık yapacağı, zevcan annesine gelin olarak görevlerini yapacağı, Yusuf'un çocuklarına annelik yapacağı eve gidiş günüydü. Sevda'nın bugün ölüm günüydü.
Sabahtan beri gelen kuaförlere ne makyajına ne gelinliğine hepsi aceleyle ruh gibi olan hiçbişeye söz etmeyen sevdaya yapıldı giydirildi. Ses etmedi sevda zaten ölüm günü bellemişti kendine bugünü. Kuaför son rütüşleri attı saçına makyajına sonra toplandı çıktı odadan. Aşağıdan korna sesleri davul sesleri geliyodu gelmişlerdi sevda'yı almaya. Eceline doğru gidiyodu sevda. Abisi serkan girdi odaya sevda'nın kuşağı bağlanacaktı daha tabi abisi bağlayacak kocasına gösterecekti el değilmemiş olduğunu. Ama kocası bilmezdi bilmeyecektide yüreğine çoktan haram bilinen adam değmişti birkere.
Serkan geldi kardeşinin küçüğünün önüne ne diyecekti ki bundan sonra küçük kardeşine. Kuşağı geçirdi beline ilkinde önüne eğdi başını sevda. İkinci kuşak bağlamasında gözleri doldu sevdanın. Son düğümde abisinin eline düştü gözyaşı. Abisi anladı sevda istemiyodu bu evliliği. O an anladı anlamasına da babası verdiği sözden dönmezdi. Yapacak elinden gelecek yoktu bişey. Öptü alnından kardeşinin. Tuttu elinden çıkardı odadan. Aşağıda avlunun girişindeydi Yusuf sevda'yı kardeşini almaya gelmişti. İçi gide gide götürdü Yusuf'a kardeşini.
Yusuf yüzünde alaylı gülüşüyle bakıyodu Serkan'a asıl intikam ondan alınacak canını yakacak kardeşini hiç edecekti. 'Bekle serkan efendi yarın sabah benim günüm' dedi içinden. Sevda'yı aldı Serkan'ın elinden kolunu koluna geçirdi arabaya götürdü bindirdi gelinini.
Herkes kara ailesinin konağına gidiyordu.
Daha başlangıçtı bu.
Fragman yeni başladı.
Asıl film şimdi başlıyordu..

Sabah vakti ALi Murat o sıra Müdür Rıfat'ın odasında tahliye belgesini eline alıyodu. Müdür Rıfat seviniyordu artık bu gencin kurtulacağını. Zaten okulunu da bitirmişti ailesinin durumunuda az çok bilirdi. Varlıklıydı ailesi de zaten. Haftasonları cezaevine gelen yiyecekler giyeceklerden anlamıştı müdür Rıfat.
Sarıldı ALi Murat'a son sarılışıydı biliyodu. ALi Murat'ta izin verdi 10 yıldır ona babalık yapan adamın son sarılışına.
ALİ Murat koğuşa gitti Gardiyan cemil ile. Baktı Gardiyan cemil'e yandan onuda özleyecekti biliyodu.
Koğuştakilerle tek tek vedalaştı. Ahmet'e geldi sıra. En çok onu özleyecekti burdan biliyodu. Sarıldı erkekçe Ahmet'e. Kulağına yaklaştı "burdan çıkışta kapıda gördüğün arabaya bin sakın binmemezlik yapma aslanım" Ahmet başını salladı gözleri doldu gerçek abisi gibi sayıp bellediği adam için. Son kez baktı ALi Murat koğuştakilere döndü önünü yürüdü çıkışa doğru.
Çıkışta Silivri cezaevi yazan kapıya baktı sonsuz. Derin derin soludu havayı. Sonra aklına Sevdası geldi. İlk istikamet havaalanı idi. Taksi çevirdi yoldan "nereye abi"
"havaalanına koçum görülecek hesaplar var " taksici bişey anlamadı adamın dediğinden sürdü havaalanına doğru.

Akşam olmuştu artık takılar takılmış oyunlar oynanmış düğünün bitmesine az bir zaman kalmıştı. Zevcan hanımın gözü kapıda ALi Murat'ı ne zaman gelecek diye vakit kollar olmuştu. Kara oğlu gelecekti evine artık. Bitmişti hapishane hayatı. O sıra düğünün bitmemesi için bişey yapması lazımdı ama ne. Aklına geldi dünürü Kerim Ağa 'ya söylese uzardı düğün zaten adam Ağa idi. Serkan'ı çağırdı kaş göz ile. Serkan'da o sıra gözü dalmış gitmişti bu konağa önceden geldiği bir iki defa oyun oynadığı yere sonra zevcan annenin ona kaş göz işareti ile yanına çağırdığını gördü.
"efendim zevcan anne "
Zevcan hanım baktı Kerim Ağa'ya anca böyle haber gönderir " serkan. Oğul " diyemedi gerisini oğlu kimseye deme demişti. Serkan kadında bişey olduğunu anladı " zevcan anne söyle ne olduysa çekinme " zevcan anne baktı bikaç konuk dağılmaya başlıyo " oğul ALİ MURAT geliyor, düğün ben gelene kadar bitmeyecek dedi " serkan öylece yaşlı kadına baka kaldı. ALİ MURAT KARA küçüklüğünü geçirdiği gözü kara dediğini yapan adam. Zevcan annenin dürtmesiyle kendine geldi serkan. "Tamam zevcan anne ben halledecem sen merak etme bu düğün ALİ MURAT KARA gelene kadar bitmeyecek! " dedi.

ALİ MURAT Mardin'in kokusunu anasının sevdasının yaşadığı Mardin'in kokusunu çekti burnuna. Mardin havaalanına indiği anda yusuf'tan habersiz adamlarından Mustafa'yı aramıştı. Mustafa abisini karşısında görünce çok şaşırmıştı. "hoş geldin Abi" dedi başını eğerek. "hoşbulduk aslanım" adamlarından en çok Mustafa'yı severdi. ALi Murat'a en sadık o'ydu ona. Arabaya bindiler Ali Murat yolda hasret kaldığı gözü Mardin'ini seyrederek aklı sevdasına dalarak konağa gittiler.

Sevda odaya çıkartılmış Yusuf'un gelmesini beklemesini söylemişti kadınlar ona. Sevda cam kenarına oturdu ne diye bekleyecekti sevdiği gelmedikten sonra. Düşündü ALisini ya onunla evli olsaydı ya onu tekrar görseydi dünya gözüyle. Bilmiyorduki nerde ne yaptığını kimin nesi olduğunu. Esnemeye başladı kadınların sözü geldi aklına uyuma demişlerdi omuz silkti uykuya daldı..
Aşağıda düğün hala devam etmekte idi. Yusuf bu gece baya içmiş sarhoş olmasına az kalmıştı. Konağın arkasına doğru yürümeye başladı o sıra elinde içki şişesiyle. Bugün yine gördü yasemin'ini. Serkan'a bakarken, gülerken, sarılırken, öperken. İçi yandı, kavruldu, kül oldu yüreği sanki. Nasıl bir acıydı ki o bilmezdi bu acıyı bu kadar derinden. Hem yakardı hem havalara uçtururdu bir bakışıyla. Ama o yakmayı seçmişti.

Konağın kapısı açıldı ağır ağır. ALİ MURAT elinde silahı ile havaya sıktı bir iki kere bütün gözler ona döndü. Herkesin gözü kapıdaki adamda idi. Zevcan hanımın gözü kaydı kapıya. Baktı uzun uzun kadına kal geldi o an. Oğlu, kara oğlu, kurban olduğu gelmişti sonunda. İnanamadı başta yine herzamanki rüyaları sandı. Sonra etrafına baktı herkes dönmüş kapıya bakıyo. Kimseden çıt çıkmıyo. Kerim Ağa ayağa kalkıp ağır ağır yürüdü kapıya doğru. Adamlarına işaret edip indirtti silahları. Zevcan hanım anladı kara oğlunun gerçekten geldiğini rüya değildi gelmişti oğlu. Koştu oğluna el verdiğince sarıldı koca heybetli adama. O sıra fısıldaşmalar başladı işte. 'Kara Murat', 'ALi Murat Kara ','Mardin'in korktuğu ADAM '.
ALİ Murat eğildi anasının boyuna daha rahat kokusunu alabilmek için. Sarıldı anası öptü kokladı doya doya ağlaya ağlaya kara oğlunu. Sonunda ayrıldı anasından. Kerim Ağa geldi karşısına "hoşgeldin oğul evine. Kardeşinin düğününe" dedi "hoşbulduk Kerim Ağa hoşbulduk"dedi sinirle. Sevdası geldi aklına.
Anasına döndü "yusuf nerde ana" anası etrafına baktı göremedi oğlunu "o-odasına ç-çıktı galiba oğlum" dedi korka korka oğlundan yaşlı kadın. ALİ Murat sabır çekti içinden. Siniri dinmedi yinede." Mustafaa.! Konağın her yerini arayın bulun Yusuf'u lan. Ya bulursun yada sen düşün gerisini. " herkese o ölümcül bakışını attı. Yürüdü merdivenlere sanki ayağının altında kor ateşler vardı üzerinde yürüyodu nasıl geldi odanın önüne bilemedi. Korkarak kolu tuttu. İndiremedi bi türlü aşağı. Bikaç saniye derin derin nefesler aldı. Korktu. Göreceklerinden korktu. Kim korkmazdı ki. Ya yusuf içerde sevdaylaysa ya onlar.. Başını salladı olmaz sevdası yapmazdı izin vermezdi. Açtı kapıyı usul usul. Sonra ALİ MURAT şaşırdı kaldı.

Öncelikle bu bölümü canım arkadaşım olan @nurayy944 e armağan ediyorum canım benim, biriciğim sen olmasaydın asla cesaret alıp yazamazdım bu kitabı sonsuz teşekkür ediyorum sana canım iyiki varsın kuzummm. :* :)
İstediğiniz gibi uzun olmuştur inşaAllah canlarım ..

Niye şaşırdı sizce ALİ MURAT??
Sizce kitap nasıl gidiyor ileriki bölümlerde ne olmasını beklersiniz şu şekilde yada bu şekilde olsun derseniz belki ona göre aklımdakileri yönlendiririm. Yorumları bekliyorummm.. İnanıyorum ki banada yardımcı olursunuz. :))

Oy vermeyi unutmayın lütfen..