KARA SEVDAM

20.BÖLÜM

Mardin.. büyülü şehir ..

Sevdaların zor yaşandığı herkesi etkisi altına alan o büyük şehir .

Sevdaların dağ gibi büyüdüğü kimisinin sevdiğini aldığı kimisinin ise sevgisiyle bile bile ölüme yürüdüğü şehir..

Mardinn..

****

Yine bir sevda yolculuğundaydı Mardin.

İki sevgiliyi buluşturma vaktindeydi Mardin artık Yaren'i Mustafa'nın helali yapmak için büyüklerin sözüne kalmıştı herşey .

Arabayı nasıl kullandığını, nasıl yareni'nin yaşadığı büyüdüğü evin önüne nasıl ağasının arabasını park ettiğini bilememişti bile anlamamıştı Mustafa . Yüreği bugün için telaşla atarken nasıl olacaktı ki başka .

ALi Murat sürücü koltuğunda hâlâ put kesilmiş gibi oturmakta olan 'abinim senin' dediği adamın heyecanını görmüştü. Aslında onda en çok kendini görmüştü.

Sevda farklıydı sevda çok farklıydı onlar için..

Onlar bu hayatta herşeye herkese rağmen sevdaları için yaşamıştı yaşamaya da devam ediyorlardı.
Yaşayacaklardı hem de sevdalarıyla güzel günler yaşayacaktı ALi Murat bunun olması için elinden geleni yapacaktı. İlk adım için de bu küçük oğlanın yüreği koca adamın sevdiğine kavuşturacaktı. O abisiydi mustafa'nın aynı kandan gelmese de kağıt üzerinde bir resmiyeti olmasa da abisiydi bu çocuğun ve abilik görevini yapacaktı yıllardır bugünü bekleyen adam için .

"Hadi aslanım .." diyerek kendine getirmişti mustafayı .

Mustafa da uykudan uyanmış gibi bir halde çok farklı bakıyordu etrafına.
Sonunda kendine geldiğinde arabadan çıkmayı akıl etmiş hanım ağasının kapısını açmıştı.

Sevda elindeki çikolata ve çiçeği tutarak arabadan inmiş , üzerindeki o kırmızı kendine yakışan elbisesi ile akşamın karanlığında beyaz teniyle parlamıştı.
ALi Murat'ın gözündeyse sadece o beyaz tenin ışıldayan gözlerin etkisi kalmıştı .

Sevda , Mustafa'nın heyecanlı olduğunu en az ALi Murat kadar anlamıştı. Biraz heyecanı yatışsın diye de bir abla edasıyla ona yaklaşmıştı.

"Mustafa sakin ol . Herşey güzel geçecek al şu çiçeği."

Mustafa hanım ağasının onu yatıştırmak için ettiği sözlerle birlikte biraz olsun hafifletmişti heyecanını.
Elindeki çiçekle beraber ağasının sesiyle ayakları yareni'nin evinin kapısına doğru yol almıştı.

Sevda mustafa'nın önden yurumesiyle beraber ALi Murat'ın koluna girmiş topuklu ayakkabısının el verdiğince toprak yolda ilerlemeye başlamışlardı.

"Sevda'm yanımdan ayrılmayacaksın tamam mı?"

ALi Murat'ın sözleriyle sevda'nin başı sevdiğine dönmüştü.

"Tamam ALi'm . Ayrılmam merak etme sen ." diyerek onaylamıştı kara gözlü adamını.

ALi Murat ile sevda evin kapısına geldiklerinde onlardan önce gelen mustafa'nın onlara baktığını anlamıştı.

Ağası baş hareketiyle kapıyı çal bakışı atmıştı . Mustafa da beklemeden besmele çekerek üç kere tıklatmıştı kapıyı.

Üçüncü vuruşundan ardından açılan kapı , kapıda beklemekte olan üç insanı bozguna uğratmıştı.

Kapıyı açan Mustafa'nın sevdiği Yaren yüreğine yerleşen kadının gözleri yaşlıydı.

Sevda iki adamın arasında en hassas olanıydı ve kızın bu durumundan en çok etkileni de muhakkak Mustafadan sonra o'ydu.

Mustafa dili bağlanmış gibi ne olduğunu sormaya korkuyordu ama bi yandan da sevdiğine neden ağladığını deli gibi sormak onu neyin aglattıgını bilmek istiyordu.

'Yaren'im ne oldu' demeye kalmadan mustafa sorusunun cevabını yaren'in arkasından gelen Berzan ile almıştı.

"Oo ALi Murat sende mi geldin . Hoş gelmişsin kaynanan seviyormuş diyeceğim ama ortada kaynana yok ." diyerek kendince yaptığı esprisine gülüp daha sonra herkesin ona neden buradasın bakışının cevabını vermişti

"Neyse . Bizde Yaren kızı istedik Devran'a.. Ve aldık .!" aldık kelimesine vurgu yaparak göz teması kurmuştu ALi Murat ile . Aslında bu savaş başladı demekti berzan için ve bunu anlamayacak kadar salakta değildi ALi Murat anlamıştı tabi.

"Yakında düğün var sizleri de bekleriz özellikle seni Mustafa "

*****