Gece geç saatte yatmasına rağmen erken bir vakitte huzursuz bir şekilde uyanmıştı Ali Murat. Neden mi? Sabah sabah yan odadan gelen kadın bağırışları yüzünden. Yüzünü tekrar gömdü yastığa bigünde huzurlu bir uyku çekebilmeyi huzurlu bir şekilde uyanmayı diledi Rabbin'den Ali Murat. Kalktı yatağından telefonun saatine baktı daha saat 8 di. O daha hapishaneden yeni çıkmıştı niye ona kimse acımıyordu biraz daha uyusun ne gerek vardı kadın bağırışlarına. Kadın bağırışları mı? Kendine geldi hemen Ali Murat. Daha uykusundan tamamen ayılamadığı için anlamamıştı ne olduğunu yataktan kalkıp dolaba doğru yürüdü siyah bir gömlek ve siyah bir pantolon aldı eline aceleyle üzerine geçirdi hemen. Kapıya yöneldi baktı etrafa yan taraftaki odadan geliyor hâlâ sesler daldı odaya sevdasına birşey olduğunu düşünüp. Kapıyı açar açmaz bir kadın gördü sevdası kadını hırpalıyordu sonra ALi Murat'ı görünce bıraktı sevdası kadını. Kadın kaçar gibi odadan çıktı. Ali Murat yaklaştı sevdaya olayı anlamak ister gibi baktı. Sevda, ALi Murat'a koştu sarıldı. Ali Murat sormadan sevda başladı anlatmaya "gerçeksin geldin ALi'm bana. Çok korktum ALi'm yine rüya gördüm sandım uyandığımda seni göremeyince" yüzü düştü sevda'nın. Ali Murat tebessüm etti "Sevda'm bundan sonra ayrılık yok demiştim unuttun mu? Bir süre ayrı odalarda kalacaz biliyorsun durumu. Hem sen anlat bakalım o kadını niye hırpaladın o kadar bişey mi yaptı sana yoksa?" sevda ALisinin endişeli suratına bakınca mutlu oldu ALisi onu düşünüyordu hâlâ "şeyy. Imm ben seni uyanınca göremedim ya şimdi" "ee göremeyince? " sevda dayanamadı devam etti" beni yine bırakıp gittin sandım. 10 yıl sonra geldiğini ama beni beğenmeyip artık tamamen gittiğini düşündüm sonrada kadına niye gittiğini sordum bağırdım çağırdım oda senden bahsettiğimi anlamadı doğal olarak biraz korkuttum galiba kadını " üzgün gözlerle bakıyordu halâ ALisine. Ali Murat anlamıştı devamlı zeytin gözlüsünün aklı onu yine bırakacağını düşünüyordu düşünmeye de devam edecekti tabi burda durup hiçbişey yapmazsa. Yatağa oturttu zeytin gözlüsünü kendisi de ayaklarının önüne diz çöktü konuşmaya anlatmaya başladı yavaş yavaş "zeytin gözlüm şimdi ben seni bundan sonra bırakmam ilk bunu bir anla artık." anladınmı der gibi baktı sevdiğine sevda kabul etmese de başını salladı. Ali devam etti "şimdi ben senden neden 10 yıldır ayrıyım onada gelecez ama önce üzerini değiştir bu öyle basit bir konu değil hemen anlatılacak birşey de değil kaldıramazsın belki bunu" ALi Murat diyemedi adam öldürdüğümü kaldıramazsın sözünü . Sevda gözlerine bakıyordu hala sevdiğinin. Neyden bahsediyordu ALisi neyi kaldıramıyacaktı. "ALi'm anlat bana ne oldu 10 yıldır neden yoktun herşeyi bilmek istiyorum mesela bu konak kimin ben hatırlamıyorum bana herşeyi anlat dayanamıyorum canım yanıyo seni birkez daha kaybetmekte istemiyorum. Korkuyorum be adam" ağlamaya başladı sevdası. Ali dayanamadı yatağa oturdu göğsüne çekti Sevdasını sarıldı sımsıkı ayrılmayacağız der gibi. "Sevda'm. Zeytin gözlüm ağlama. Sen yeterki ağlama anlatacam. Bak bana" sevda başını kaldırdı "ağlamak yok" gözünden akan yaşlarla başını salladı. Ali sildi birbir zeytin gözlüsünün inci tanelerini."en başından anlatıyorum. Bundan 10 yıl önce seninle buluşmak için sözleştiğimiz tarihte oldu olanlar. " derin derin nefes aldı verdi sevdası gözünü dikmiş bakıyodu hâlâ " gelemedim Sevda'm buluşmamıza. Neden gelmedin hep bu soruyu düşünüyosun yıllardır değil mi? " başını salladı sevda." gelemedim çünkü.. Çünkü babamı öldüren adamı öldürdüm sevdam. O gün iki can toprak oldu Mardin de. Biri babamın diğeri o adamın. Babamı öldürdü suçsuz babamı. Ben konaktan sana gelmek için merdivenleri inmeye başladım o sıra oldu ne olduysa. Bağırış sesleri eşya kırılma sesleri geliyodu babamın çalışma odasından. İçeri girdim sesleri duyar duymaz. Sonra o adam babama 'kardeşimin kararını nasıl verirsin hasan. Nasıl onu öldürürsünüz lan' dedi babam kendinden emin bir sesle 'kardeşin küçük bir kıza tecavüz etti cengiz bunun hükmü ölümdür ve hüküm yerine geldi' dedi adam delirdi beline attı elini silahını çekti babama doğrulttu sonra da 'bende senin hükmünü verdim. Hüküm ölümdür' dedi ve kalbine ateş etti babamın." yine nefesi daralmıştı aynı anları tekrar tekrar yaşıyomuş gibi bir süre bekledi kendini hazır hissettiğinde kaldığı yerden devam etmeye başladı "babam diyerek konuştum yanına ama tam kalbine isabet etmişti ve bilinci kapanmıştı ölmüştü babam. Sonra etrafına baktım adam kaçmış o sıra babamın silahını aldım alnıma kanını sürdüm ant içtim 'andım olsun bu kana andım olsun bu cansız yerde yatan babama o şerefsizi gebertmeden bana rahat yüzü yok' intikamı yerde kalmayacaktı alınacaktı o bedel yaşatmayacaktım o adamı bu dünyada. Adamları topladım cengiz itinin Mardin merkezde kaçmak için bir adamdan yardım alacağını öğrendim. Bulunduğu yere geldim adam ile konuşuyordu beni görmüyordu arkası dönüktü konuştuğu adam da dahil bütün Mardin sus pus kesilmiş beni izliyordu benim elimde silah alnımda ant içtiğim babamın kanı vardı sonra anladı cengiz iti arkasında birşeyler olduğunu adamın arkasına baktığını döndü ağır ağır benden tarafa. Hiç böyle birşey beklemediği belliydi gözleri büyüdü önce sonra ayağa kalktı eli silahına gitti ama ben ondan önce davrandım aldım silahını yere fırlattım sonra dayadım anlına namluyu yüksek sesle konuşmaya başladım 'bütün Mardin şahit olsun ki artık Ali Murat Kara yok. Bütün Mardin şahit olsunki babasının kanını yerde koymadı KARA MURAT.' tetiği çektim sonra adam düştü yere sonra polisi jamdarması derken kendimi hakimin karşısında buldum. Yaşım kimlikte 2 yaş küçük bilirsin onlarda daha reşit olmadığıma karar verip sonra ağır tahrik falan dedi hâkim. 10 yıl 2 ay ceza aldım. 2 ay önce saldılar beni Mardin'e aslında hapishane de hiçbir suça resmi olarak karışmadığım için. Tabi müdür Rıfat olmasa şuan bir 5 yıl daha o kodeste olacaktım."gülerek yaad etti eski günleri Ali Murat. Sevda sanki hipnotize olmuş gibi kalmıştı ALisinin kucağında o sözlerinde babasını öldüren adamı öldürmüştü ALisi. 10 yıl hapishanede kalmıştı. O burda neler neler düşünmüştü halbuki şükretti Allah'ına bir kere daha bağışlamıştı ALisini ona. "ALi'm şimdi geldin ya geçti benim sana kızgınlığım kırgınlığım herşeyim. Sen ol yanımda sadece ben hiçbişey istemem başka" ALi güldü sevdiğine "senden başka gidecek hangi gönül kapım var ki Sevda'm . Varsa da ben senin kapındayım senin gönlünde yaşamaya müebbet olmaya razıyım yeterki sen iste be sevda'm" sevda mutluydu artık mutlu olmasına ama aklında son birşey kalmıştı Aliye anlaması lazımdı. "ALi'm ben yusufla şimdi evliyim ya ne olacak bize" ALi Murat'ın aklına da şimdi gelmişti bu soru zaten önceden karar vermişti ne yapacağına "sen bunları düşünme sevdam. Ben herşeyi halledecem. Sen benimsin herzaman benimdin. Az kaldı tamamamen benim gelinim olmana sadece bunları düşün" sevda başını salladı zaten onun ALi'den başka düşündüğü bişey mi vardı ki ALisi ona bunları düşün diyordu. Kalktılar aşağı indiler önce bir güzel kahvaltılarını ettiler sonra ALisi ona işi olduğunu ona takım elbise ayarlamasını istedi sevda'nın aklına sanki onlar yeni evli bir çift olarak uyanmışda şimdi de kocasını işe gönderecek bir kadın gibi hissettiği düşmüştü 'inşaAllah' dedi güldü bu hallerine . Sonra ALİ Murat aldı sevdasının seçtiği takımı giydi üzerine sonrada sevdasının alnından öperek çıktı konaktan. Evett istikamet KARA konağı Yusuf'un hesabını kesme vaktiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA SEVDAM
General FictionBen Mardin'in korktuğu BEN. Herkesin adını anmaya bile korktuğu ADAM. Babasını öldürdüğü adamı herkesin gözü önünde çekip alnından vuran ADAM. Küçük yaşında büyük Adam olan, Sevdasını içinde yaşayan kimseye söyleyemeyen Ali'yim. Herkes için KARA M...