KARA SEVDAM

17.BÖLÜM

İçindeki hırs kaybetmişlik yenilmişlik hissi onu deli ediyordu . Haşim'in yaptığı işkenceler yüzünden göğsündeki izler ve yüzünde olan o 'H' harfine deli oluyordu . Her aynaya baktığında tekrar diriliyordu ona olan öfkesi ve havine olan arzusu alacaktı havini de ondan  .
Şimdi birde ALi Murat piçi çıkmıştı ortaya onu hapishanede öldürtmek yerine babasına yaptığı gibi Mardin'de hesabını kesecekti ama farklı şekillerde  .
Vaktinden önce dönmüştü dönüşünü bile gizlemişti korkak . Ne kadar çabalarsa çabalasın yemininden dönmeyecekti babasız büyüdüğü zamanlarda neler çektiğini yalnız kendisi biliyordu.

Planlarını işleme koymasına az kalmıştı . Dedesini de kendi saflarına çekmişlerdi. Ondan da hayır yoktu zaten ne zaman olmuştuki.

Babası öldürüldüğünde bile Hüseyin efendi üzülmemişti.  Nedenini birçok kez kendisine sormasına rağmen cevap alamamıştı. Her zaman ALi Murat'ın haklılığını savunmuştu bu da berzan'ın daha çok kinlenmesine daha çok intikam hırsına bürünmesine  sebep olmuştu Hüseyin  efendi anlayamasa da .

Bugün ki konuşmaları bile delirmesine yol açmıştı onun öz torunuydu biliyordu ama nasıl bu sözleri edebilmişti torununa

Sabah gece geç yatmasına karşın erken uyanmıştı berzan devamlı aklında olan hain planlarla yatıp kalkıp nerde ne yapması gerektiğini  düşünüyordu.

Kahvaltı için masaya geçtiği sıra kapının çalınmasını duymuştu . Kimin geldiğini kapıdaki adamlar geri çekildiğinde görebilmişti ancak .
Kapıda dedesinin ağır ağır yürüyen halini görmüştü .
Ayağa kalkıp yaşlı adamın yanına varmıştı berzan . Dedesinin elini öpüp

"Hosgelmişsin dedem . Gel kahvaltı edelim birlikte"  diyerek sofrayı göstermişti .

Yaşlı adam torununun yalnızlığa acımıştı başını sallayarak oturmuştu davet edilen masaya hiç istemesede . Babasını hiç sevmezdi torununa da zaten sevgisini çok gösteremiyordu o adamın kanı diye .

Berzan mutlu olmuştu dedesinin ona kahvaltısında eşlik edeceğini anladığında ve mutlu halini de mutfağa seslenerek dile getirmişti .

" Gülsümmm.. Dedem geldi sıcak çay , tabak getirin çabuk.."

Hüseyin dede aklındaki düşünceler yüzünden dalmıştı nasıl anlatacağını ne demesi gerektiğini bilmiyordu bu oğlana . Hele bir kahvaltısını yapsın diyerek sonrasına erteliyordu konuşacaklarını. O sıra gülsüm dediği kadın getirmişti sıcak çayını da . Bir yudum alıp seslendi torununa

"Kahvaltına devam et oğlum ben erkenden ettim geldim . "

Berzan başını sallayarak arada dedesini izleyerek kahvaltısını etmeyi başarmıştı . Dedesinin düşünceli hali ona garip gelmişti . Ne zaman birşey konuşacak olsa ve bu sinirlenecegi birşey olsa hep böyle olurdu dedesi . Sevgiye açtı berzan yıllarca itilip kakılmıştı dedesinin onu sevmesini her çocuk gibi merak etmesini isterdi ama dedesi tam tersine onu sevmek yerine herzaman uyarmak için gelmişti bu eve. Buraya da kendisi için gelmemişti belliki.  O da ne kadar sevinmişti dedem beni unutmadı diye ne aptalım dedi kendine .