Gözlerimi açıp etrafa baktım. Kamp çadırındaydım ama yanımda Kıvanç vardı.
Onu uyandırmadan çadırdan çıktım ve derin bir nefes aldım. Dün olanlaran sonra mantıklı düşünmem lazımdı. Kampın ateşini çakmakla yakıp yanına oturdum ve saç tellerimi tek tek kopararak ateşte yanmasını izledim, bu bana garip bir şekilde huzur vermişti.
Saat altı buçuk olunca Ateşin pusulasını alıp kuzey tarafına doğru ilerlemeye başladım. Bir kaç kişi de arkamdan geliyordu.
Biraz yürüdükten sonra ileride eski bir kuyu gördüm. Yavaşça oraya ilerledim kuyunun kapağı kapalıydı. Kuyunun etrafı yosunlanmıştı, üzerinde yazılar vardı taşların bazılarıda kırılmıştı.
"Kapağı açalım." Hepsi tedirgince bana bakıp kuyuya ilerlediler ve kapağı itmeye başladılar kapak açılınca çığlık atıp ağlamaya başladım.
Deniz'den
Selen beş kişiyle kuyuya doğru gittiklerinde biri çığlık atarak vuraya geliyordu. Buraya gelen kişinin yüzünde kan izleri vardı ve kıyafetleri
Yırtılmıştı kız koşarak yanımıza gelince bunun Nehir olduğunu anladım ve koşarak ona sarıldım ağlamaya başladı.
"Sakin ol Nehir!" Nehir titreyerek konuştu.
"Selen nerede?"
"Kuyuya gitti." Nehir yere yığıldı
"Onu kurtarın tuzağa doğru gidiyor onu durdurun lütfen." Nehir'in dediklerini duyup koşmaya başladım arkamdan kampın yarısı geldi kuyuya yaklaştığımı umarak adımlarımı hızlandırdım o sırada Selen'in çığlığı duyuldu.
Selen'den
Gördüklerim karşısında şoka girdim ne hareket edebiliyordum nede yardım istiyordum.
Kuyuda küçük bir kızın cesedi vardı. Kafatası kemiğine bir şey geçirilmiş kuyunun ucunda sallanıyordu.
"Hediyemi beğenmişsindir?" Arakamı dönüp sesin sahibine baktım. A... ama bu...
"Arda?" Arda başını salladı.
"Nadıl buldun meleğim süprizimi?" Geri geri yürümeye başladım.
"Sen hastasın!" Arda başını salladı.
"Yanılıyorsun meleğim her şey senin için. Nehir sadece bir kullanımlıktı ama se-"
"Ne sen Nehir'e tecavüz mü ettin?" Arda başını olumlu anlamda salladı
"Öylede denebilir." Sinirlenmeye başlamıştım Nehir'e tecavüz etmişşti! Delirmem an meslesiydi.
"Evet hâla cevabımı alamadım." Gözümden yaşlar akmaya başladı.
"O kız kimdi?" Arda omuz silkti
"Yollda grçerken ilgimi çekti bende tadına baktım." Midem bulanmıştı. Arda bana yaklaşmaya başladı. Etrafıma bakınca diğerleri kaçmıştı.
"Selen?" Bağıran Deniz'di.
"Deniz buradayım yardım et!" Yanağımdaki acıyla kafam sağa yatırdım. Bana tokat atmıştı!
Hışımla Arda'ı itip şeyine tekme attım iki büklüm olup yere düştü. Karnına tekme atmaya başlayınca Deniz yanıma gelip bana sarıldı.
Arda'nın üstüne çıkıp yumruk atmaya başladı. Kuyuya bakıp kızın asılı olduğu ipi yukarı çektim. Kızın küçük bedenine bakıp ağlamaya başladım.
Deniz yanıma gelince ona sarılıp ağlamaya başladım. Yere çöküp ağlamaya devam ettim.
Kamp yerine varınca çadırıma girdim Kıvanç hâla aynı pozisyonda uyuyordu, yanağından öpüp ona sarıldım ve uyumaya başladım.
Yerimden doğrulup çadırdan çıktım bu gün olanlar yaşanmamış gibi davranacaktım. Ateşin yakıldığı yere gidip oturdum, elime aldığım çubuk ile toprağa şekiller çizmeye başladım.
Biri gelip yanıma oturunca oraya baktım. Oturan Ateş'ti, bana sarıldı
"Selen üzülme bak Nehir sapasağlam yanımızda." Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır Ateş Nehir sapa sağlam değil." Ateş sorar gözlerle bana baktı
"Niye ki?" Başımı öne eğip derin bir nefes aldım.
"Çünkü o piç Nehir'e tecavüz etmiş!" Ateş şaşkınlıkla bana baktı.
"Sen ciddi misin?" Kafamı salladım. Ateş hızla ayağa kalkıp koşmaya başladı ben de kendine bir şey yapmasın diye arkasından gittim.
Ateş yavaşlayıp ağaca tırmanmaya başladı. Ağaca bakınca o ağaç ev olduğunu anladım bende arkasından tırmandım.
Ateş ağaç evin kapısını açıp içeri girdi.
"Siktiğimin köpeği kaçmış!" Ateş bir yerlere tekme atmaya başlayınca onu sakinleştirmeye çalıştım. En sonunda yorulup yere çöktü ve ağlamaya başladı.
"Ateş bak... kimse Nehir'in tecavüze uğradığını bilmeyecek tamammı. Özellikle Kıvanç." Ateş kafasını sallayıp düşünmeye başladı. En sonunda ayağa kalkıp kamp alanına gittik. Kıvanç beni görünce içi rahatlamış gibi derin nefes verdi.
Kerem yanıma gelip beni öptü. Ben fe onu ne yapam öpmiyimmi sevgilim kıskanın lan!
"Nehir nerede?" Herkes etrafına bakmaya başlayınca şimdi boku yediğimizi anladım. Ah embesil Nehir nerdesin amına koduğum!
Nehir'i uzun uğraşlar sonucu bulmuştuk. Beyinsiz kamp alanının yalınındaki nehire yıkanmaya gitmiş.
"Mal biz burada üç buçuk atalım sen yıkanmaya git!"
"Tamam kızma ya!" Nehir'in saçını çekip kıçına tekme attım.
"Ne kızmaması lan seni öldürürm beni duydun mu lan.!?"
"Lan tamam duydum bırak saçımı!" Nehir'in saçını bırakıp Ateş'e döndüm
"Ateş ne zaman yola çıkıcaz?"
"Son bir iki çadır kaldı onları da toparlayıp gideceğiz." Başımı olumlu anlamda salladım.
Sonunda Nehir'i bulmuştuk ama bir dakika Tunç'u unuttuk!
"Lan beni dinleyin Tunç'u unuttuk!" Nehir söze atladı
"Bırakın o piçi !" Herkes sorar gözlerle Nehir'e baktık, Nehir sözünü tamamladı. "O orospu çocuğu beni kaçırmaya yardım etti!" İşte bu sondu daha fazla dayanamıyacaktım yorgunluktan gözlerim kararmaya başladı ve yere yığıldım son duyduklarım Nehir'in yardım istemesiydi.
