33. Bölüm

8.6K 444 56
                                    

Media= Mert

70k olmuşuz bunun için tüm okuyuculara teşekkür ederim. Hepinizi seviyrem. :D

"Şimdi anlat bakalım Arda nerede?" Tunç Barış'a (abiyi yazmaya üşendim) bakıp gülümsedi.

"Onun yerini söyleyecek kadar alçak biri değilim." Barış Tunç'un yakasını tutup sarsmaya başladı.

"Söylemezsen seni öldürürüm!" Tunç psikopatça gülümsedi.

"Sıkıysa yap karşındayım." Tunç'un sesi sinir bozucu bir şekilde sakindi ve bu beni uyuz ediyordu.

"Zeynep kimin planıydı." Dediğim şeye hayret ettim, ağzımdan istemsizce kaçmıştı. Tunç'un gözlerinde hafif bir pişmanlık belirtisi görsem de üstünde durmadım. Barış Tunç'u bırakıp bana baktı,

"Ne Zeynep'i ?" dediğim şeyle pişman oldum, bu sözümle herşey daha çıkmaza girecekti ve her şey benim suçumdu.

Barış bana yaklaşıp tam önümde durdu, gözlerini bana sabitleyip bakmaya başladı. "Ne Zeynep'i burada neler dönüyor.!?"  Yandan Kıvanç'a yardım isterce bakınca Kıvanç yaslandığı duvardan ayrılıp yanımıza geldi  ve Barış'ı her şeyi anlatmak için dışarı çıkardı. Bende odada Tunç'la kalmıştı. Aklımdaki soruları sormazsam bu olayı çözemezdik. Tunç'a yaklaşıp gözlerine baktım,

"Zeynep kimin planıydı?" Tunç bana bakıp gülümsedi,

"Sana ne!" Tunç'un yakasını tuttum.

"Beni kızdırma Tunç." Tunç'un  yüzündeki sırıtış solunca gururla gülümsedim. "Ailene zarar gelsin istemezsin. Dimi?" Tamam blöf yapıyordum çocuğun ailesine dokunamam ama tehdit her şeyi halleder.

"Yalan söylüyorsun!" 

"Kanıtlayamazsın." Tunç kafasını öne eğip ağlamaya başladı. Ah hadi ama ne kadar kolay oldu.

"Tamam söleyeceğim, ama Duygu'ya zarar vermiyeceksin." Zaferle gülümsedim telefonumdan şu ses kaydeden yere ne deniyordu ona basıp masaya koydum.

"Başlayalım o zaman. Söyle bakalım Zeynep kimin fikriydi?"

"Arda'nın." Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Olayda başka kimin parmağı var peki?" Tunç kafasını olumsuz anlamda salladı,

"Bunu söyleyemem." 

"Söylemezsen Duygu'ya bay bay de." Bu arada Duygu'yu tanımıyorum.

"Tamam. Mert'te var." Ne? Mert mi? Bizim sarı kafa. Hadi canım, yok daha neler.

"Yalan söyleme!" 

"Sence Duygu'nun hayatı için yalan söyler miyim!" Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.

"Peki Arda şu an nerede?" Tunç tedirgin bir şekilde nefes alıp olucakları kafasında tartmaya çalıştığı belliydi.

"Arda... Körfezdeki eski evlerden birinde kalıyor 47 numara olan mavi renkli binada, yarın oraya gidecek ve bende gideceğim gitmezsem bir şeyler sezebilir." Kafamı sallayıp düşünmeye başladım. Bu salak sayesinde Arda'nın bir sonraki hamlesini öğrenebilirdim.

"Son soru Arda'nın ikinci hamlesi ne?" 

"Akşam Deniz'in evine gelip camları kıracak, ön ve arka bahçeyi ateşe verecek, karşı binadanda videonuzu çekecek." Oha bu nasıl bir fantezi arkadaşım.

"Şimdilik sorularım bu kadar, beni aydınlattığın için teşekkürler Tunç, Duygu'yu kurtardın ama diğerlerini de düşünmen lazım." Tunç hayretle gözlerini açıp bana saldıracaktı ki kapıya varıp hızla dışarı çıktım ve kapıyı kilitledim.

Tunç'un hala yakarışları geliyordu. Birkaç polisi çağırıp şu içerideki malı almalarını söyledim. Dışarı çıkınca ileride banklara oturmuş Kıvanç ve Barış'ı gördüm hala konuşuyorlardı. Onların yapamadıkları işleri halledince bende bir ego oluyor anlatamam. 

Gururla yanlarına bir ceylan gibi sekerek geldim ve telefonu onlara uzattım. İlk ne olduğunu anlamasalar da telefonu alıp ses  kayıtlarına baktılar. 

Ses kaydını dinledikten sonra Barış ekibini operasyona hazırlamak için gitti, bende Kıvanç'la tek başıma kaldım.

"Bunların doğru olduğundan nasıl eminsin?" Kıvaç'a bakıp sırıttım,
"Biraz tehdikte her şey çözülür." Kıvanç gülümseyip kolunu omzuma attı.

"Tam bir şeytansın." Omuz silktim,

"Ayrıca mükemmel, harika ötesi, fevkalade, türünün son örneği biriyim, biliyorummsöylene gerek yok." Kıvanç sırıttı.

"Ayrıca egoistsin." Yalandan bir şaşkınlıkla Kıvanç'a baktım

"Ben mi? Ne zaman gördün mükemmel kendimi övdüğümü?" Kıvanç ile biraz daha konuştuktan sonra bir taksi çevirip eve gittik. Yanlız taksi hâlâ dönüyor. Sjsjsjs gene beyin yakan espiriler.😂

Eve girip üstümü değiştirmeye karar verdim.

(Şimdi diyonuz burası niye sıcak hava niye soğumuyor, burası benim hayal dünyam gardaş😏)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Şimdi diyonuz burası niye sıcak hava niye soğumuyor, burası benim hayal dünyam gardaş😏)

Üstümü giydikten sonra dışarı çıkıp gezmeye başladım. Ileride banklarda oturmuş Mert'i görünce içimi sinir kabladı, tamam sakinim. Mert'in yanında bir kız vardı kıvırcık saçlıydı. Onların konuşmaları bitene kadar dikkat çekmeyen bir banka oturup onları izlemeye başladım. Mert kızla biraz konuştuktan sonra kız gitti ve Mert telefonuyla oynamaya başladı. Telefonum aniden mesaj gelince açıp baktım.

Kimden= Bilinmiyor
Çok sevdiysen gel yanımdan izle uzaktan olmuyor, sapığım gibi, :D

Kafamı telefondan kaldırıp Mert'e baktı  o da bana bakıyordu, bakışlarımız birleşince Mert tuhaf bjr şeykilde sırıttı ve yanı a gelmemi işaret etti. Tabi ben mal değilim Mert'i umursamayıp oturduğum banktan kalktım ve Mert'ten uzaklaşmaya başladım.

Mert'te banktan kalkıp yanıma gelince beraber yürümeye başladık. Sarı kafa, tamam bende sarışınım ama göt değilim. Bu bir ayrıcalık.😇

"Ne var Mert?" Mert sorumu umursamayıp yanımda yürümeye devam etti. Bende evin yanındaki larka girince o da peşimden girdi. He ben salağım beni takip ettiğini anlamıyacağım.

Bankların orada geçenki çeteyi gördüm, şu  teyzeyle kavga ettiğim de beni ayıranlar onlar ışte hâlâ adladını bilmiyom. Adımlarımı hızlandırıp yanlarına varınca hepsi beni süsüp şakadan ıslık çalmaya başladı. Onlara gülümseyip yanlarına oturdum.

"Abla hayırdır, okula gelmiyorsun hiç?" Omuz silktim

"Okulu umursamıyorum."

"Bir de şu çocuk kim sana bakıyor?" Elimi boşe er dercesina salladım.

"Salağın biri."

Eve gelince kapıyı açıp içeri girdim. Salonda kimse yoktu. Nehir'in odasına girip ne yaptığına baktım, bilgisayarla oynuyordu. Kapıyı kapatıp Kıvanç'ın odasının kapısını tıklattım, ses gelmeyince yavaşça kapıyı açıp odaya baktım, odada kimse yoktu, çok umursamayıp kapıyı kapttım ve odama gittim.

Erkek Lisesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin