37. Bölüm

7.2K 472 62
                                    

Öncelikle buradan @eglencesever3434 'e kitabın kapağını hazırladığı için teşekkür ederim. Ellerine sağlık çok güzel olmuş.<3

"Kanka bak sakin ol sadece bir şakaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kanka bak sakin ol sadece bir şakaydı." Aman ne şaka!

"Lan mal ben orada elimdeki bandı çıkarayım diye kendimi kesecektim." Tamam öyle bir şey olmadı. İnsanın kendini acındırması lazım.

Ateş gülmeye başlayınca ona yaklaşmaya başladım, tabi Ateş'te kaçmaya başladı. Poff bir de bunu yakalamak var. Ateş'i kovalamaya başlayınca ayak serçe parmağımı koltuğa çarptım. Ambulaaaaaaans getiriiiiiiiiiin ölüyooooooooooooom.

Ateş gülmeye başlayınca ona baktım, "Sen hele gül gül, ne demişler son gülen iyi güler." Ateş beni takmayıp gülmeye devam edince beddua okumaya başladım (acaba gooddua var mı😆)

"Ateş serçe parmağını masalara vurasın inşallah, uyuz olasın da kaşıyacak tırnağın olmaz, inşallah düğününde ishal olursun, inşallah öptüğün kız lezbiyen çıkar, inşallah diline botoks yaparlar da konuşmazsın, inş-" sözümü Deniz kesti. Bu çocuk yanında makas ya da bıçak mı taşıyor. (Ergenlik başa vurdu-yazar-)

"Tamam anladık beddua etmeyi seviyorsun ama azıcıkta gooddua et kanka." Deniz'e bakıp gülümsedim.

"Bence bu ikisini bir odaya tıkıp sadece ekmek ve su ile beslemeliyiz." Bunu söyleyen Nehir'di ve suratında tiksinircesine bir hal vardı. Ay götüm sanki ben sana çok  meraklıyım. 

Ayağa kalkıp üstümü düzelttim ve koltuklardan birine oturdum, diğerleri de oturunca  baktım, hepsi tedirgin gözüküyordu. Tamam bende korkuyordum ama bu kadar değil bir söz vardı bir yerde görmüştüm " Her canlı ölümü tadacaktır." Yani korkmama gerek yok elinde sonunda öleceğim. Ayağa kalkıp camlardan birini açtım.

"Ben çok sıkıldım bir şeyler yapalım." Herkes bana bakıp, Nehir dışında. Eğer ben D C oyunu seçersem Ateş'le bunları sevgili yapabilirdim ve Nehir ile barışırdım. Tamam alkışa gerek yok.

"D C oynayacağız itiraz istemiyorum." Nehir bir şey diyecek gibi oldu ama sonra vazgeçti.

Yere oturup diğerlerini bekledim, Kerem de mutfaktan bira şişesi getirince oyuna başladık. İlk çeviren Kerem idi, şişenin soru kısmı bana cevap kısmı Nehir'e çıkmıştı.  Zaaaa XD

"D mi C mi Nehir'ciğim." Nehir bana tereddütle baktı.

"C demek istiyorum ama korkuyorum onun için D." Sinsice gülümseyip Ateş'e baktım, Ateş'de ne demek istediğimi anlayıp kaş göz işaretleriyle olmaz demeye başladı. Tabki ki ben dinledim mi? Hayır.

"Nehir burada olanlardan kimle çıkarsın? istersen kulağıma söyleyebilirsin." Nehir dört erkeğe baktı. Söyleyecek söyleyecek söyleyecek.

"Aslında bunun cevabını biliyorsun ama ibneliğine yaptığın belli." Gülümseyip ne dieyeceğini dinlemeye başladım. "Aslında buradaki kişiye o gözle bakmasam sevgili olmak isterdim. O kişi.."

Bölüm sonu.... 

deeermişim:D

"O kişi Kıvanç olurdu." Ne oha siktir. Ateş'e bakınca gözlerindeki hüznü gördüm, ah lanet olsun ya ben salak mıyım bu soruyu soruyorum. Evet galiba salağım. Kıvanç'a bakınca hayretle Nehir'e baktığını gördüm, ben olsam bende şaşırırdım.

Nehir bakışlarımızdan sıkılmış olacak ki şişeyi alıp çevirdi. Şişenin soru kısmı Deniz'e cevap kısmı bana gelmişti, ah ne harika (!). Deniz ellerini birbirine sürtüp sinsice sırıttı.

"Bu soru benim çok komiğime gitti onun için soracağım. Şimdi siz Kerem ile sevgilisiniz ya, heh işte diyelim Kerem'i hiç tanımadın, benimle çıkar mıydın?" Ne! Vay amq herkesin hayallerini süslüyorum. Maşallah bana.

Benim müthişliğimi bırakalım soruya dönelim. Şimdi Kerem olmasaydı ben Deniz'e bakar mıydım? Aslında bakardım, ama Kerem'i üzmemek için nasıl söyleyebilirim.

"Şimdi Kerem olmasaydı ve ben sana o gözle baksaydım belki ama ben sana asla o gözle bakmam." Deniz elini kalp şekline sokup bana gösterdi. Ben niye bu aralar bunlara çok sırnaşıyorum. Tövbe tövbe...

Oyunu  biraz daha oynadıktan sonra sıkılıp film izlemeye karar verdik. Halka filminde karar kılıp izlemeye başladık o sıradada uyuya kalmışım.

Uyandığımda yerden kalkıp, harika koltukta yatarken camış Kerem beni itmiş ve düştüm. Ne kadar fantastik. Tuvalete gidip işedim ellerimi yıkayıp mutfağa geçtim. Burası neden bu kadar kirli lan! Ahır gibi kokuyor burası!

Masadaki yiyeceklerin hepsini çöpe attım ve masayı sildim, yerde ketçap ve hardal vardı. Yazık lan bu mutfağa . Yerleri banyoda bulduğum bir paspasla silip camları açtım. Oda bir kaç dakika hava alınca camları kapatım etrafa son bir kez baktım ve salona geri döndüm. Yatan hıyarların hepsini kaldırıp, Kıvanç ve Kerem'i markete yolladım. Nehir'i ekmek alması için fırına yolladıktan sonra Ateş ve Deniz'e kahvaltı hazırlamayı kakaladım ve ben geri yatmaya döndüm. Ah gene mükemmel bir ben.

Birinin beni dürttüklemesiyle gözlerimi açıp hayvan gibi gerindim, beni kaldıran Deniz'di. Çok umursamayıp mutfağa girdim. Herkes oturmuş tıkınıyordu, ek olarak Kaan ve Mustafa gelmişti. Ikisine merhaba diyip Kaan'ın yanağını öptüm, özledim lan ben bu hıyarı.

Masaya oturup, tabiki masaya değil sandalyeye oturdum. Çatalımla define avcılığı yaparcasına ne gördüysem çatalı batırıp ağzıma tıktım.

"Selen o yumurtayı ye." Bunu diyen Deniz'di. Ama ben yumurta sevmezdim, tamam sarısı güzel ama beyazı iğrençti. Soyulmamış yumurtayı masanın kenarına vurdum soyacakken elime yumurtanın beyazı geldi. Lan bu pişmemiş.

Deniz ve Ateş gülerek bana bakıyorlardı,

"Lan sizin yaptığınız kalleşlik lan! Utanın. Ben sizi bir yakalayıyamım ağzınıza bu ymurtayı kabuklarıyla sokucam ulan!"

+55 vote sonra yeni bölüm.

Tatil niye bitiryor amq uzatın şu tatili. ISYAAAAAAAAAAAN!!!! 🔫🔫

Erkek Lisesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin