Canım kardeşlerim, okuyucularım artık yavaş vote verin vallaha ya!
Kıvanç kızın yanından kalkıp diğerlerine baktı ve kafasıyla gelin işareti yaptı. Tam Nehir ile peşlerinden gidecekken bize baktı " Siz ikiniz kızın yanında kalın, size bir şey olmasını istemiyorum." Sesi itiraz istemiyorum dercesine kızgındı. İyi ki bir atraksiyon istiyorum, onu da burnumdan getir. İyi be kalacağım. İçimden atar yapınca olmuyor. Üzdü. "Tamam, kalıyorum."
Kıvanç gülümseyip kızın geldiği yere doğru koşmaya başladı, diğerleri de peşinden. İnşallah başlarına bir iş gelmez. Onlara bakmayı kesip bize koşarak gelen kıza bakmaya başladım.
Pek güzel sayılmazdı, çirkinde değildi ikisinin ortası bir şeydi. Üstündeki tişört biraz yırtılmıştı. Ondan başka bir şeyi yoktu gayet iyiydi. Kızın yanına çöküp yüzüne baktım. Gözlerinden korktuğu belliydi. "İçecek bir şey ister misin?" Ne bekliyorsunuz, suyumuz yok. Kız başını sallayınca yanımdaki soğuk kolayı ona uzattım. Birkaç yudum içip kola kutusunu yere koydu. "Daha iyi misin?" Kız başını salladı, "Neler oldu anlatmak ister misin?"
Kız derin bir nefes aldı " Ağabeyimin okuldan kavga ettiği çocuklardı, yanımıza gelince sinirlendi. Çocuklar takmayıp sataşmaya başladılar. İşte öyle kavga başladı."
"Kaç kişiler ki?"
"Sanırsam beş kişilerdi."
"Sen iyi kurtulmuşsun." Kız bana kötü bir bakış atıp tekrar yere baktı. Ne dedim ki şimdi ben. Ne desem suç, tamam konuşmayacağım ben bu kızla Nehir konuşsun bana ne. Nehir'e kaş göz işareti yapıp kızın yanından kalktım. Ben kalkınca Nehir'de kalktığım yere oturdu ve kızın sırtını sıvazlamaya başladı. Lan bana bir şey olunca tınlamayan kişi tanımadığı kızın sırtını sıvazlıyor. Where is the adalet biç?
Onlara bakmayı kesip Kıvanç ve diğerlerinin gittiği yöne baktım. Ses falan gelmiyordu ve bu beni işkillendiriyordu kıza dönüp "Sana güveneceğimiz nereden malum?" Kız sinirle "Bana güvenip güvenmemen umurumda değil, istersen git ve bak!" Niye bağırıyorsun ki güzel kardeşim, ben de bağırayım mı sana hı?
"İlk olarak sen ne kadar ağabeyini önemsiyorsan ben de senin ağabeyini kurtarmaya giden o beş kişi için endişeleniyorum ve bana sakın bir daha sesini yükseltme!" Kız ayağa kalkıp önüme geldi, demek kavga istiyorsun bebeğim! Kamon!
"Sesimi yükseltirsem ne yaparsın.!?" Kız dibime kadar girdiği için onu hafiften itekledim.
"Ne mi yaparım? Seni öldüresiye döverim ama diğerleri senin o biricik ağabeyini kurtarmaya gittikleri kavga edersem yanlış olur."
"Senin bu tipinle kavga etmene nasıl inanırım? Güldürme beni." Niye bunu yapıyorsun be gülüm, kavga etmek istemiyorum. Evet istemiyorum şaşılacak ne var bunda.
"Beni hafife alma tatlım." Kıza gülümseyip şu halime baktım, ne götüm kalkmış lan benim, vay be.
"Birazcık sakin olur musunuz! Sırf beş kişi oraya senin ağabeyine yardım etmeye gittiler ve nankörlük ediyorsun, şu an bize teşekkür etmen lazım, istesek onların yardım etmemesini söyleyebirdik! Selen sende sakin olur musun, kız iyi değil ne dediğini bilmiyor!" He he kesin, iyi olmasaydı bana kafa tutmazdı. Yılan kız! "Üf tamam, ben onlara bakmaya gidiyorum."
"Hayır gitmiyorsun!" Nehir göz devirdim "Nehir'im beni vaz geçiremiyeceğini biliyorsun." dedim gülümseyerek, Nehir biraz bana kötü gözlerler bakmaya devam etti ama pes etmiyeceğimi anlayınca "Lütfen dikkatli ol." Başımı sallayıp koşarak diğerlerinin gittiği yere gittim.
Bir kaç dakika koşunca ileride bizimkileri gördüm bana doğru geliyorlardı ve birini taşıyorlardı. Lütfen bizimkilere bir şey olmasın lütfen. Koşmaya devam edip yanlarına yaklaştım. Taşıdıkları kişiyi tanımıyordum, galiba şu yılan kızın ağabeyiydi.