Medyada ki oyunvumuz Maria Valverde(Buçe)
Keyifli okumalar diliyorum :)
Bu da kimdi böyle? Kalbimin ritmi biranda değişmişti. Her kim ise aklımı başımdan alıyordu. Karşımda iri vücuduyla simsiyah gözleriyle bana bakıyordu. Çok tuhaf bir çekiciliği vardı saçları kısaydı ama dalgalı hatta kıvırcıktı. Kumral teni yakıp geçmişti içimi. Saçları kahverengiydi ama garip bir şekilde gözleri simsiyahtı. Daha önce kimsenin simsiyah gözleri olmadığını okumuştum.. ama bu herşeye aykırı bir adamdı, geniş omuzları vardı. Kimdi bu acaba? Ne işi vardı burada? Belki kardeşini almaya gelen bir abiydi. Belki de sevgilisini almaya gelmişti. Ne sevgilisini mi? Daha adını bilmediğim biri için zihnim çoktan türlü senaryolar üretmişti bile. Ne zamandır bakışıyorduk? Zaman durmuştu sanki. Benden büyük olduğu her halinden belliydi.
-Abi!
Ses tanıdık geliyordu bir anda ikimizde sesin geldiği yöne baktık. Yok artık! Gelen en yakın arkadaşlarımdı. Erkut'un abisi olamaz heralde diye iç geçirdim. Niye olmasın ki? İç sesim de zihnimde bir garipti. Bunlar normal şeylerdi niye saçmalıyordum ki. Çok geçmeden Erkut yaklaştı bir kaç adım kala bakışlarını bana çevirdi yine tüm içtenliğiyle ve her zaman ki heycanıyla 'abimle tanışmışsınız' dedi. Erkut her konuştuğunda sanki savaşın ortasında yaşam mücadelesi veriyormuşcasına anlatırdı en baait olayları bile! Bu hali en çok beni güldürürdü anlattığından çok anlatım tarzına gülerdik. Neyse konumuz bu değil dedim içsesime! Bir an şaşkınlığı zoraki üzerimden atarak donuk bir hava kattım çünkü ölmek Erkut'un diline düşmekten daha iyiydi!
'Abin mi?' Dedim umursamaz bir tavırla.
'Evet abisiyim. Adım Ermen' derken elini uzattı. Siyah gözlü adam
Sesi ne kadar da etkileyiciydi öyle..
Havada kalan elini sıktım gözlerimin içine bakarken 'memnun oldum, bende Buçe'
'Buçe' dedi bir anda memnun bir ifadeyle 'adını çok duymuştum Erkut ve Sinem'den' Buçe'den sonrasını duymamıştım bile adımı ne kadar güzel söylemişti şiir gibiydi. Ne dediğini tam anlayamadığımdan konuyu uzatmamak için sadece tebessüm etmekle yetindim. Erkut bakışlarını bana çevirdi 'biz yemeğe gidiyoruz dersimiz bitti sende gel istersen? ' Ah işte bu! Hayatımın aşkını kesinlikle bulmuştum ve şimdide yemeğe gidecektim. Ama şimdi hemen kabul edersem büyü bozulacaktı üstelik çok hevesli görünecektim. 'Teşekkür ederim ama derse bugünde gitmezsem kalacağım' dedim inanmalarını umarak. Erkut'un ısrar edeceğini bildiğim için 'size iyi eğlenceler geç kalıyorum' diyerek el salladım ve olabildiğince hızla uzaklaştım. Birinin bana baktığını hissettiğimde yürüyemiyordum içimden ayaklarımın birbirine dolaşmaması için dua ediyordum. Takılıp düşersem rezil olacaktım. Neyseki eski binada bulunan fakülteye sağsalim gidebilmiştim. Dersin başlamasına beş dakika kala sınıfa girdim. Aklım adının Ermen olduğunu öğrendiğim siyah gözlü adamda takılıp kaldı odaklanamıyordum sanki o an orada değildim...
![](https://img.wattpad.com/cover/91193360-288-k285928.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUAMMA | #Wattys2017
Non-FictionGenç adam bir kaç adım attığında kulübe büyük bir gürültüyle patladı. Ahşap tahtalar etrafa saçılıyor alevler hızla büyüyordu. Kızarmış gözleri dumanın etkisiyle buğulanırken, sağ gözünden bir yaş düşmüştü. Her zaman ağır duran, sert bakışlarıyla or...