YILDIZ-11

60 5 1
                                    

Yepyeni ve uzuun bir bölümle karşınızdayım sevgili "MUAMMA" ailesi okurları 🤗

Keyifli okumalar diliyorum 😇

Yazar anlatımı
Yanlış karar vermek istemiyordu. Canını emanet ettiği adamın gözlerin içine baktı, en ufak bi ihanet belirtisi göremezken sorular beynini kemiriyordu
'cem, annen, ölmedi kaçtı'
hepsi birer ok gibi sırtındaki kamburdaydı. Silahını geri çekip beline koydu. Önce doğruları öğrenmeliydi.

🌃🌇

Günlerdir uyuyamayan genç adam bu sabah daha erken gelmişti ofisine.
Birileri ihalenin gerçekleşmesini günlerdir erteliyordu ya da erteletiyor diye düşünüyordu. Son zaman da yaşananlar beynini çok yoruyordu herşey karmakarışık olmuştu. Nihayet ihale günü gelmişti. Ofisinde biraz oyalandıktan sonra belirlenen saatte Mazlum Karan'ın mekanına gitmek için yola çıktı. Arabasını bu sefer kendi değil şoförü Kasım  kullanıyordu. Aracın ön koltuğunda Caner, arka koltukta ise kendisi oturuyordu. Caner uzun zamandır tanıdığı bu adamı ilk defa dalgın görüyordu.

Ön tarafı siyah camdan oluşan tek katlı bahçe içindeki ofise geldiklerinde genç adam beyaz arabasından inip seri adımlarla ofisin kapısından içeri girdi. Dikdörtgen masanın etrafında oturan grup üyeleri Ermen içeri girdiğinde hep birlikte ayağa kalktılar. Bu Ermen'e özgü birşey değildi grup üyelerinden kim gelirse gelsin saygı mahiyetinde ayağa kalkıyorlardı. Düşmanlarının yapmacık duruşuna tiksintiyle bakan Ermen selam verme gereği duymadan siyah deri sandalyeyi çekip oturdu. Masanın en başında Mazlum Karan, karşısında ise Ermen oturuyordu. Diğer tarafta oturan sekiz üye ise birbirlerine sinsice bakıyordu. Büyük gün gelmişti. Gün bitkisel hayata giren Necmi beyin kaybettiği kumarhanesini geri alma günüydü. Gün kazanma günüydü. Ermen kazanacağından emin bakışlar atıyordu. Genç olmasına rağmen başarısıyla, keskin zekasıyla bu masada bulunuşu diğer üyelerin canını sıkıyordu. Mazlum Karan konuşmaya başladığında herkes sinsi planlarını, bakışlarını profesyonellikle gizleyerek masanın başındaki adama merakla baktılar. Beyaz tenli yaşlı adam boğazını temizledikten sonra sessizliğini bozdu.

'Sayın Atalay, Sayın Güven, Sayın Kahramanoğlu, Sayın...'

Masadaki kendi dışında dokuz üyeninde isimlerini saydıktan sonra devam etti.

'Teklifleriniz elime ulaştı, şunu bilmenizi istiyorum ki bu masa düşmanlık masası değil dostluk masası. Bahsettiğim dostluk duygusunun kişisel olmadığını hepimiz biliyoruz. Birbirimizi sevmek zorunda değiliz ancak, iş yaptığımız sürece arada husumet olmamalı. Şimdi ihale sonucuna gelelim'

Meraklı gözlerle Mazlum Karan'a bakıyorlardı. Ermen ise kazanacağından emin tavırlar sergiliyor yüzlerine bile bakmaya gerek duymuyordu. Cebinden sigara paketini çıkardı uzun ince bir dal çıkarıp kıvrımlı dudaklarına yerleştirdi, çakmağını ateşlerken konuyu uzattıkça uzatan yaşlı adama içten içe küfür ediyordu. Mazlum Karan adeta son nefesleriymişcesine duraksayarak konuşuyor arada bir tahriş olmuş boğazından hırıltılı öksürükler düşürüyordu. Ermen başını kaldırıp konuşmaya devam eden yaşlı adama baktığında, yaşlı adam bakışlarından ne diyeceğini anlamış sözünü kısa kesip önündeki siyah dosyayı açtı.
Sigarasından rahat nefesler çekiyor masadaki üyelere bakıyordu.
'Evet, kazanan kişi en yüksek rakam ile'
Masadaki herkes nefesini tuttu. Ermen sigarasını küllüğe söndürürken söylediği isme tepki bile vermedi.
'Ermen Atalay'
Üyeler tüm sinirlerini takınarak hızlıca ayağa kalktı. Önce Mazlum Karan'a daha sonra Ermen'e sahte tebrikler de bulunup el sıkışıyorlardı. Kazandığı zaferle ofisten sevincini içine basarak heybetli adımlarıyla kapısı açılan arabasına yöneldi. Merakla bekleyen Caner'e ifadesiz yüzünü bozarak kimsenin görmeyeceği bir gülüş attı. Yüzü gülen üç adam arabaya binip ofise geçtiler. Bir an önce eve dönmek isteyen Ermen bir mesajla Dila Hanım'a sonucu bildirmiş en gerçekçi tebriğini ondan almıştı.
Evin yolu boyunca sesler kulaklarında yankılanıyordu.
'Cem, annen, kaçtı, ölmedi!'
Beynini çıkarıp atmak istiyordu. Hiçbirşey düşünmeden sadece sevdiğiyle biraz vakit geçirmek istiyordu.
Annesine ne olmuştu, günlükte yazılanlar hem ölümü hem bir kaçışı andırıyordu. Ölmediyse o mezar neyin nesiydi? Neredeydi? Neden, kimden kaçmıştı, neler olmuştu? Bilmek istiyordu genç adam. Ailesine ne oldu bilmek istiyordu. Annesi intihar etmiş, babasını ise düşmanları öldürmüştü, en azından Ermen bu kadarını biliyordu. Ya kandırılmıştı ailem dediği kişiler tarafından ya da kafasını karıştırmak istiyorlardı.

MUAMMA | #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin