24.05.2014
Mutluluk dediğimiz şey, çok ilginç bir duyguydu.
Zorla geliyor, birden gidiyordu.
Büyüyorduk işte, beş yaşındaki gibi en ufak şeyden mutlu olamıyorduk.
Olmak istesek de, ardından gelen en ufak bir hüzün dalgası yerle bir etmeye yetiyordu.
Edebiyat öğretmenimiz demişti ya; 'mutluluk bir kibrit çöpüdür' diye, yandığı kadar sürüyordu işte..
Küçükken, büyüdükçe sorunların azalacağını düşünürdüm fakat tam tersi olduğunu daha yeni fark ediyordum.
En basitinden; etrafındaki insan sayısı artıyordu ve sorunlar fazlalaşıyordu..
Üçüncü yılımız bitmek üzereydi ve sevgili sınıf arkadaşlarım, yokluğunu fırsat bilip benimle uğraşmayı üzerlerine görev edinmişlerdi.
Sen sanat klübüne yazılmıştın ve eskisi gibi yanımda olamıyordun.
Sana kızmıyordum. Sonuçta, senin hayatın benim üzerime kurulu değildi.
Sadece, eskisi gibi olmayan muhabbetimize üzülüyordum.
Göremediğim için ve çıkış saatine kadar sınıftan çıkmadığım için aramıza soğukluk girdiğini düşünüyordum,
Bir gün son saat yerimden kıpırdamadığımda, YoonJu'nun gelip neden beklediğimi sorduğunda, seni beklediğimi söylediğim söze karşılık; Boşuna bekliyorsun. Jungkook kız arkadaşıyla kulüpte çalışma yapıyor. Diye verdiği cevaba kadar.
Değişik bir ruh haliyle yazmışsam demek ki,,,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYE WANT YOU [ Jeon JungKook ] ✔
Fanfiction"Gözlerin olacağım Hye Bam," dediğinde, bilemezdim bu şekilde olacağını. [[ 26.07.2016 -> 22.04.2019 ]] to @alliekookie by @swaggerdandy | Tüm Hakları Geceyi Aydınlatan Yıldızda Saklıdır.