propose

5.8K 458 229
                                    

07.05.2015


O güzel günün ruh hali henüz üzerimden gitmemişken, uyandığımda kendimi gülümserken bulmuştum.

Kollarındaki sıcaklığı hissettikçe terliyordum.

Daha önce kimseye sarılırken böyle hissetmemiştim.

Daha önce sana da birçok kez sarılmıştım ama bu farklıydı.

Kalbim ağzımda atıyordu ve bunu duyduğuna emindim.

O kadar gürültülü atmıştı ki, kalbim ağrıyor sanıp sana söylemiştim.

Sen de "Jaehwa noonam sarılmak doğal ağrı kesicidir." der hep, diyerek daha sıkı sarılmıştın.

Gerçekten Jungkook, öyle sıkı sarmıştın ki, nasıl unutabilirdim?

Kollarında saatlerce kalabilirdim.

Ama parktaki güvenlik gelip ayırmasaydı..

Ayıp bir şey yapmıyorduk, sadece kalbimizin atışını kalbimizde hissediyorduk fakat güvenlik amcaya göre dışarıda yaptığımız şey, öpüşmekle aynı kategoriye falan giriyor olmalıydı..

İstemeyerek de olsa, ayrıldığımızda titremiştim.

Dedim ya, kolların çok sıcaktı.

Ve sen kollarını çekince üşümüştüm.

Sesimi çıkarmadan beni kaldırmana izin vermiş ve ayağa kalktığım sırada endişeli sesini duymuştum.

"Aman Tanrım! Jaehwa noonamın kitabı nehre düştü!"

Duyduğum cümleyle ben de endişelenmiştim.

O, kitaplarına çok önem verirdi ve değil nehre düşmesi, bir sayfası yıpransa çok fazla kızardı.

Sana ne yapacağını düşünemiyordum bile..

Zorladığın halde, ıslansa bile alma çabaların başarısız olmuştu ve eve giderken çocuk gibi sızlanmaya başlamıştın.

Büyük bir azar işiteceğini biliyordun ve kendi noonanın gazabından korkuyordun.

Biraz önceki ciddiliğinden hiç bir eser kalmamış ve tamamen bir çocuğa dönüşmüşken, çok komik geliyordun fakat gülmemek için kendimi tutmuştum.

Açıkçası bu sefer ben de korkuyordum, çünkü başına ne geleceğini ikimiz de tahmin edemiyorduk.

Çok fazla konuşmadan beni eve bıraktığında, arkandan sadece çok fazla darbe almaman için dua etmekle yetinmiştim, bu gerçekten komikti.

Yatmadan önce seni aradığımda, hala söylemediğini ve Jaehwa noonanın da henüz fark etmediğini söylemiştin, sana daha fazla geç olmadan ona söylemen gerektiğini söylemiştim.

Ve ne yaptığını bilmeden, yorgunluktan kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

Sabah ise, telefonum çalana kadar kitap olayı aklıma gelmemişti.

Hızla yastığımın altındaki telefona uzanıp açtığımda, endişeli sesin kulağımı doldurmuştu.

"Hye Bam noonam kafayı yedi! Ne yapacağımı bilmiyorum. Tanrım, kendimi odaya kilitledim onun yüzünden. "

Dediklerine gülmemek için direnirken, cevap vermiştim.

"Jungkook, önce sakin ol. Sabah sabah mı söyledin ona?"

EYE WANT YOU [ Jeon JungKook ] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin