EYE WANT YOU [ Jeon JungKook ] ✔

i'm in love

23.08.2017

O stüdyoda olan görüşmemizin ardından, haftada bir kez arayıp hâlâ sözleri yazmayı bitiremediğini fakat bitirince haber vereceğini söylüyordun.

Bir şarkı sözü yazmak bu kadar güç müydü, bilememiştim ama sabırla beklemekten başka çarem yoktu.

Hayatımda hiç şarkı söylememiş olmam, amatör olmama neden olacaktı belki fakat seninle bir şeyler yapacak olmak, seninle bir anımızın olacak olması beni fazlasıyla heyecanlandırıyordu.

Açıkçası, şarkı nasıl söylenir, onu bile bilemiyordum ama sen bana öğretecektin.

Zaten, sesimi düzenleyebileceğinizi de söylemiştin, bu yüzden sadece eğlenecektim.

Üç haftanın sonunda arayıp sözlerin hazır olduğunu, üst sınıflardan bir abinin de bestesini yapacağını söylemiştin, bu işe bayağı gönül vermiş gibiydin.

Ne yazdığını merak ediyordum çünkü senden ciddi anlamda sözlü hiçbir şey duymamıştım.

Telefonda, ertesi gün aynı yerde buluşmak üzere sözleşip veda etmiştik.

Sana kalbimdeki gümbürtüyü anlatabilmem için, bunu hissetmen gerekirdi.

O gün orada duyduklarıma inanmak istesem de, sen bana bir şey söylemediğin sürece inanıp umutlanmalı mıydım bilmiyordum.

Bu yüzden sen konuşana kadar susmaya karar vermiştim, doğrusu buydu sanırım.

Ertesi gün yine Minah götürmüştü beni oraya ve bu sefer girişte beni beklemiştin.

Minah beni sana bırakıp okula gittiğinde, sen de beni yukarı çıkarıyordun.

İkimiz de yukarı çıkana kadar susmuştuk, ki aslında heyecandan ölecekmiş gibi hissediyordum.

İçimden, heyecanımı anlamaman için dua ederken stüdyoya girmiştik bile.

İçeri girdiğimizi belli eden mırıldanmanı duyduğumda ne yapmam gerektiğini kestiremezken, birbirine karışan erkek sesleriyle irkilmiştim.

Birisi bize "hoşgeldiniz" derken, sen de karşılık vermiştin.

Kendisini Kim Namjoon olarak tanıtan kişi, senin anlattığın üst sınıflardan sevdiğin bir abiydi ve seninle iyi anlaşıyor gibi duruyordu.

Stüdyoya geçip oturmuş ve bir müddet tanışma, sohbet faslı yaptıktan sonra Namjoon oppa bana şarkıyı nasıl söylemem gerektiği hakkında açıklama yapmıştı.

Yani daha doğrusu, rahat bşr şekilde söylemem gerektiğini anlatmış, daha önce hiç şarkı söylemediğim için sesimde oluşan bozuklukları daha sonra düzelteceklerini ve ortaya güzel bir şey çıkacağını anlatmıştı.

Sen ise sözleri benim için braille alfabesiyle yazarak elime tutuşturmuş ve söylemem gereken yerleri prova niyetine birlikte tekrar etmiştik.

Melodisini başka bir abinin yaptığını söyleyerek, bana melodiyle uygun söylememi öğretmiştin.

Ve akşama kadar şarkıyı zor bitirmiştik, yine de eğlendiğimi inkar edemezdim.