born singer

3.6K 272 92
                                    

Bir ay sonra merhabalar~ Zorla bitirmeye çalıştığım bir bölüm oldu, aynı zamanda da wattpadde bayağı bir ne bir şey yazabildim ne de bir hikaye okuyup yorum yapabildim, wattpad sürekli hata verip duruyordu ve bu yüzden de gecikti ve kontrol de edemedim klavyeden dolayı harf hataları yapmış olabilirim, bunun için de şimdiden özür dilerim, bölümün içinde pek bir şey yok sanırım ama beklediğiniz ve okuduğunuz için teşekkür ederim 💜 (yorumların hepsine cevap veremediğinden dolayı yorum yapın demeye utanıyor..) Bu arada geçen bölümlerde sizden şarkı önerisi istemiştim ama kimseden ses çıkmadı üzüldüm kimse bana şarkı önerisi yapmıyor isimlerini aklımda tutmuyorum diye mi anlamadım ama neyse sorun değil 😌🌸  Eh, neyse ben gideyim artık, sonraki bölümler daha heyecanlı olacak umarım, tekrar teşekkür ederim.. 😌😅🙏🎭

27.07.2017

Annem yüzünden miydi, benim yüzümden miydi benimle yedi yaşındaki gibi ilgilenmeyişin, bilemiyordum fakat sürekli ilgi isteyen insanlar gibi yüzsüzlük yapamazdım ben.

Eğer biri bana 'git,' diyorsa giderdim. Büyüdükçe, küçüklüğümdeki gibi ağlamamayı da öğrenmiştim. Zaten insanın sızısı çoğaldıkça, yaralarıyla yaşamayı da öğreniyormuş gerçekten. Benim göz yaşlarım içime akmaya başlamıştı, göremeyen gözlerimin anısına içimde biten siyah papatyaları suluyordu.

O küçük, düşünceli, gücü yetmese bile daima yanımda olduğunu hissettiren, geceme gündüz, karanlığıma aydınlık, bana göz olan Jungkook'u çok özlüyordum..

Annem seninle konuşmamı istemiyordu artık çünkü her ne kadar itiraz etsem de, senin beni üzdüğünü iddia edip duruyordu.

Bir bakıma haklıydı fakat ben de ısrarla tersini söylüyordum çünkü ne olursa olsun, seni tamamen kaybetmeyi göze alamıyordum.

O günden sonra bir yıl boyunca neredeyse hiç gelmemiştin yanıma, sana çok kızgındım ama her gün telefonla arayıp benimle konuşman sana karşı kızgınlığımı söndürüyordu.

Benim alevim bu kadardı işte. Ne kadar kızsam da ateşi sana püskürtemiyor, kendi içimi yakmayı göze alıyordum.

Yine de kendini bir şekilde affettirişin, içimdeki yanık acısını da unutturuyordu. İşte senin benim üzerimdeki etkin de böyleydi..

İki gün önce beni arayıp bugün buluşmamız gerektiğini söylemiştin.

Annemin buna izin vermeyeceğini söylediğimde ise, bir kere yalan söylemenin kötü bir şey olduğundan bahsetmiştin.

Ben asla anneme yalan söyleyemezdim fakat senin için hayatımda ilk defa anneme yalan söylemiştim ve Minah'nın beni, verdiğin adrese götürmesine izin vermişti o da.

Minah yolda bana, verdiğin adresin bir stüdyo gibi bir yer olduğundan bahsetmişti ve neden böyle bir yerde buluşmak istediğini çok merak ediyordum.

Ve, seninle görüşeceğim için fazlasıyla heyecanlanmıştım yine.

Keşke seninle biraz mümkün olabilseydik. Bu kadar imkansızlık canımı çok acıtıyor...

Eh, en azından seninle hâlâ görüşebildiğim için bundan memnun olmalıydım, değil mi?

Öyle yapmaya çalışıyordum ben de işte.

EYE WANT YOU [ Jeon JungKook ] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin