distance

5.1K 456 146
                                    

27.04.2015

O günden sonra, aradan iki ay geçmişti ve seninle karşılaşmamıştım.

Aslında iki ay içinde pek çok şey olmuştu, sanırım bunların nedeni biraz da sendin.

Çünkü o günden sonra derslere çalışırken, aklımı kurcalıyordun ve bu, insanı deli eden türdendi.

Babam geldiğinde, okula göndermemiş ve özel bir öğretmen tutup sınava onunla hazırlanmamın daha iyi olacağını söylemişti.

Fakat öğretmeni bile zor dinliyordum, bu yüzden annemden sıkı bir azar yemiştim.

Sınavım da ben ve benim gibi olanlar için özel olacaktı ve bu yüzden daha iyi hazırlanmam gerektiğini söyleyip duruyordu.

Ve ben ilk defa anneme karşı gelmiş, bağırmıştım.

Ve akşam babam neyim olduğunu sorduğunda, daha fazla dayanamamış ve ağlayarak Artık görmek istiyorum. demiştim.

Salonu kaplayan sessizlik, sabredilemez düzeydeydi.

Ben de görebilirdim, değil mi?

Her zaman televizyondan, göz nakli yaptıklarını ve insanların görebildiğini duyuyordum.

Ve ben artık sadece, görmek istiyordum.

Seni görmek istiyordum.

Annemi, babamı ve kardeşimi görmek istiyordum.

Öğretmenlerimi, hatta YooRa, YoonJu ve MiCha'yı bile görmek istiyordum.

Kenarı yosun kokan, en çok seninle gitmeyi sevdiğim Han nehrini, bana anlattığın rengârenk balıkları görmek istiyordum.

Rengârengin anlamını bilmek istiyordum,

Mesela sevdiğin renk olan kırmızıyı ve diğer renkleri merak ediyordum.

Mavi, diye adlandırılan, herkesin çok sevdiği gökyüzünü,

Geceyi aydınlatan Ay'ı, Yıldızları görmek,

Adını aldığım Gece'de, onları izlemek istiyordum.

Çok bir şey değildi, değil mi?

Sadece, herkes gibi görmek istiyordum işte.

Günler böyle geçmişti ve ben sınava nasıl hazırlandığımı bile bilmiyordum.

Benim için özel yapılan sınava girdikten sonra, ertesi gün babam okula götürmüştü.

Ayrılık vaktinin yaklaştığı gerçeği aklıma geldikçe, içim burkuluyordu.

Her ne kadar son iki aydır görüşmesek de, seni özlediğimi kendimden saklayamıyordum.

Nasıl özlemezdim ki?

Onbir yıldır her anım seninle doluyken, özlememek elde değildi ve ben, okula iki ay ara vermişim gibi değil de sanki ilk defa gidiyormuşum gibi heyecanlıydım.

Babamın ricasıyla, nöbetçi öğrencinin yardımıyla sınıfa girdiğimde uğultular birden kesilmişti, muhtemelen iki ay sonra gelmeme şaşırmışlardı.

Hakkımdaki fısıltıları umursamadan yerime oturduğumda, MiCha'nın memnuniyetsiz söylentisini duyuyordum, neden geldiğimde ilgili birşeyler mırıldanıyordu.

EYE WANT YOU [ Jeon JungKook ] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin