13.02.2015
Son yıla da beraber başlamıştık.
Yaz boyunca senden kaçtığım için doğum günümde, herkes gittikten sonra beni sahile götürüp tüm yıl ilgisiz davrandığın için özür dileyip bir söz vermiştin.
Beni bırakmayacaktın, benimle daha fazla vakit geçirecektin.
İnanmıştım.
Sadece, inanmak istemiştim ve inanmıştım.
Sana güvenmek zorundaydım.
Yaz boyu kendi kendime söylenip sana ne kadar kızsam da senden vazgeçemiyordum, ne zamandan beri böyle olduğunu da bilmiyordum.
Bildiğim tek şey, yanımda olduğunda hissettiğim huzur ve mutluluktu.
Son yılımızdı ve üniversite sınavlarına girecektik, her zamankinden daha fazla çalışmalıydık.
Doğum günümde dilediğim tek şey, bu yılın güzel, sakin ve sorunsuz bir şekilde geçmesiydi.
Ama nedense, büyüdükçe dileklerimin kabul olmadığını ve gün geçtikçe sorunların arttığını fark ediyordum.
Okullar açılalı henüz iki ay olmuştu ki, yan sınıftaki MiRae okulun çatı katından kendini atmıştı.
Dedikodular almış başını giderken, okulun zedelenen itibarı ve girdiğimiz şok yüzünden derslerimiz aksıyordu.
Herkes farklı birşey söylüyordu, herkese inanmak güçtü.
Doğruyu öğrenmek için sana sorduğumda, kim olduğu bilinmeyen birilerinin baskısına dayanamadığını ve bu yüzden intihar ettiğini söylemiştin, ardından güzel bir kız olduğunu da eklemiştin.
Güzellik bir işe yaramıyordu demek ki, her manada...
Ben güzel miydim bilmiyordum fakat, bu olaydan sonra korkmuştum.
Mümkün olduğunca yerimden kalkmıyor, lavaboya gitmiyor, sen yanımdan ayrıldığında endişeleniyordum.
Sanırım bu endişemi sana pek belli etmiyordum.
İlk dönemi o olaydan sonra sorunsuz bir şekilde bitirip ikinci döneme başladığımızın ikinci ayında, korktuğum şey başıma geldiğinde bir kez daha anlamıştım, insanlar gerçekten korkunç varlıklardı.
Yine okul çıkışı sınıfta seni beklediğim bir gün, sanat kulübünden olduğunu söyleyen, sesi yabancı gelmeyen fakat adını bilmediğim bir kız, senin çatı katında beni beklediğini söylemişti.
Başta inanmamıştım fakat dakikalar geçip de gelmediğin zaman ikna olup beni çatıya çıkarmasına izin vermiştim.
Keskin soğuk ve karlar yüzüme çarptığında, çatıya geldiğimizi anlamıştım.
Ona seni sorduğumda, önce ona inandığım için teşekkür edip ardından bir güzel dalga geçmişti ki, gözlerimin dolduğuna emindim.
Daha sonra, aşağılayıcı bir şekilde konuşmasına devam etmişti, ağlamamak için zor duruyordum.
Devamlı Jungkook'un yanından ayrılmadığın yetmiyormuş gibi bir de görmeyen gözlerinle okul ikincisi oldun, üstelik güzelsin de.. Derhal ders notlarını düşürüyorsun ve Jungkook'tan uzak duruyorsun, anladın mı?! Diyerek, resmen saçma bir şekilde tehdit etmişti ve ondan korkmadığımı göstermek için sesimin titrememesine özen göstererek, neden böyle davrandığını sormuştum, cevap olarak da, Çünkü ben Jungkook'un kız arkadaşıyım ve senin yüzünden benimle vakit geçiremiyor. Bak, Jungkook artık sana hiçbir şeyini söylemiyor bile. diye bastırarak söylediği cümlelerini duymak, canımı hiç bilmediğim bir yerden yakmıştı.
Ve o kız, beni kendince ceza olsun diye çatının ortasında bırakıp giderken tekrar konuşmuştu. Eğer kıpırdarsan, duvarları olmayan bu çatıdan düşersin bebeğim.
İğrenç kahkahası ve sesi uzaktan son kez kulaklarıma geldiğinde, çaresiz hissetmiştim. Ve eğer dediklerimi yapmazsan, sen de MiRae gibi bu çatıda intihar edersin de, Jungkook çok üzülür sonra.. Değil mi aciz şey?!
Kkkjdhxhxjs so sorry 😢 Bam zeki kız, kafa göz dalar ama o kıza.. 😂 ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYE WANT YOU [ Jeon JungKook ] ✔
Fanfiction"Gözlerin olacağım Hye Bam," dediğinde, bilemezdim bu şekilde olacağını. [[ 26.07.2016 -> 22.04.2019 ]] to @alliekookie by @swaggerdandy | Tüm Hakları Geceyi Aydınlatan Yıldızda Saklıdır.