13.10.2018
Jungkook, sona geldiğimi hissediyorum. Ne olur uyan artık...
Göremeyecek olsam da gözlerini, açmanı istiyorum artık.
Birlikte şarkı söyleyemesek bile artık, sesini duymak istiyorum.
Beni hatırlamayacak olman yüreğime çizikler atsa da, yeniden hayata başlamanı istiyorum.
Jungkook, ben uyanmanı ve yollarımız ayrılsa da yeniden yaşamanı istiyorum.
Çok şey istemiyorum, değil mi?..Oturduğu çalışma masasının üzerindeki defterini usulca kapattığında, yanağından süzülen yaşı hissedince ayaklanmıştı. Artık yazacak bir şeyi kalmış mıydı bilemiyordu. Yaşadıkları her şeyi kendince anlatmıştı fakat bunları Jungkook okur muydu, onu da bilemiyordu. Bir yılı aşmıştı sesini duymayalı, kendisini ona yabancı gibi hissetmekten alıkoyamıyordu. Masanın kenarına koyduğu bastonunu el yordamıyla kavrayıp kendini yatağına doğru götürmesine izin verdiğinde, yatağının yanındaki komodinin üzerindeki kalın ve büyük defteri kavrarken yatağına oturmuştu. Jungkook'un ablası defteri onda bırakmıştı, o günden sonra bir daha hiç açmamıştı fakat belki başka sayfalara da bir şeyler yazmış olabileceğini düşününce bakmak istemişti.
Kucağına koyduğu ağır defterin kapağını açtığında, kalbinin ağzında attığını fark etmişti. Yavaşça sayfalarını çevirirken Parmaklarını sayfalarda gezdiriyor ve kendi alfabesiyle bir şeyler yazmış olup olmadığını kontrol ediyordu. Dokunduğu sayfaların pürüzsüz olması bir yandan sevindirirken, bir yandan da kendisi hakkında bir şeyler okuyabilmeyi istediğinden içini burkuyordu. Bir şey düşünmemeye çalışarak sayfaları kontrol etmeye devam ederken, odasının açılan kapısından giren kardeşinin sesini duynasıyla başını kaldırıp sesin geldiği yöne çevirmişti istemsizce.
"Bam, hiçbir şey yemedin. Sana kimbap getirdim annem yaptı."
"Yemeyeceğim Minah, sağol." Zayıfladığının farkındaydı fakat Jungkook öylece yatarken canı istemiyordu. Kız kardeşini sessizce cevapladığında, yatağında hissettiği çöküntüyle birlikte tekrar sesini duymuştu.
"Ne yapıyorsun?"
"Jungkook'un defterine başka bir şeyler yazmış olma ihtimaline bakıyorum.." Umutsuz bir ses tonuyla cevap verdiğinde Minah'nın cevabı gecikmemişti.
"Bu sayfalar yazılmış zaten. Normal yazıyla dolu. Senin için bakmamı ister misin?" Kardeşinin cevabı sanki bir mucize gibi gelmişti ve göreceğini bildiği için başını sallayarak onaylamıştı onu. Defteri Minah eline aldıktan birkaç saniye sonra yine konuşmuştu.
"Bak mesela arka sayfalarda da braille alfabesini kullanmış. Bir tarafı Korece, küçük bir tarafı da Braille yazısıyla dolu neredeyse." Minah'nın söyledikleri endişesini ve heyecanını artırırken aklındakileri diline dökmüştü bile.
"Korece yazılan sayfaları bana okur musun?"
"Okurum. En baştan başlıyorum o zaman?" Kardeşinin gördüğünü bildiğinden, yine başını sallayarak onay vermekle yetindiğinde, Minah deftere yazılanları okumaya başlamıştı.
"30 Nisan 2015
Bugün Han nehrinde onunla uzun uzun vakit geçirdim. Elimden gelse onunla her an vaktimi geçirirdim çünkü ondan çok hoşlanıyorum fakat bunu henüz ona söyleyemem. Ona acıdığımı düşünmesinden korkuyorum ve daha çocuğum, elimden bir şey gelmiyor... Üniversiteye giderken itiraf edeceğim, umarım o zamana kadar benden uzaklaşmaz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYE WANT YOU [ Jeon JungKook ] ✔
Fanfiction"Gözlerin olacağım Hye Bam," dediğinde, bilemezdim bu şekilde olacağını. [[ 26.07.2016 -> 22.04.2019 ]] to @alliekookie by @swaggerdandy | Tüm Hakları Geceyi Aydınlatan Yıldızda Saklıdır.