Ben clarrisa ben bir seytan avcısıyım genellikle vampirleri yakalıyoruz bunu sana 19 yaşına kadar söylememin nedeni eğitimsizdin beni bir ressam olarak bilmeni normal kişiler gibi yaşamanı istediğim için demedim aslında belkide bu mektuba ihtiyaç duymadan sana bunu açıklayabilmenin başka bir yolunu bulurum belki bulabilirim kzım.........
aman tanrım inanamıyorum jonathan,jonathan haklıydı o doğru söylüyordu her konuda haklıydı ona inanmalıydım en başından beri şimdi bunları bırakıp annemin yanına gitmeliydi.. yatak odasına .
-anne kalk çabuk!!
-ne oluyor sana yine?
-kes sesini! sen nasıl bir varlıksın?
-ne saçmalıyosun sen ???
notu alarak yatağın üzerine fırllatım.
-al da gör lanet olası!!
-bunu,bunu sen nereden buldun?
-babam dediğin kişinin portresinden.
-bunu sana kim söyledi. dinle beni
-kes sesini bu yaşıma kadar neden demedin.
-açıkmalamama izin ver lütfen.
-belkide babam da bu kişi değildi he senin herşeyin yalan marrie banson!!
-benimle böyle konuşmayı kes!
-ne yani seytan avcısı beni demi öldürürsün şu dediğin aptal vampirler gibi
-saçmalama lütfen beni dinle..
-seni dinleyecek gücüm yok yalancıı her zaman beni kandırdın!!
-clarissa dur gitme!!!!
annem arkamdan son ses bağırıyordu çok yüksekti herkes duyabilirdi arkama bakmadan evden son hızla çıktım tek yapmam gereken şey sebastian ı bulmaktı onu bulursam iyi olacaktı en azından yalancı annem marrie banson dan beni koruyacaktı koruyabilirdi ve bu arada çocuk sapık değil beni annemden korumaya çalışan bir iyilik meleği gelmişti gözüme .. telefonum çalıyordu annem arar zanetmiştim ama asla aramazdı bu yüzden telefonu açtım. kim olduğuna bakmadan .
-kimsin?
-ben jonathan neredesin sen ?
-bak gerçekten sebastian ile buluşmam lazım jonathan.
-sebastian'mı yani yeni kankan sebastian'mı?
-saçmalama sadece yardımına ihtiyacım var.
-benden alamayacağın yardımı o mu verecek?
-bak seninle kavga edemem jonathan sende gel istersen?
-en başından beri duymak istediğim şeyde buydu nerdesin new york 14.caddeye gel orada olucam
-bekle hemen geliyorum kahveciye gir üşüme .
-hadi gel çabuk .
-tamam dikkatli ol.
-sende.
aman tanrıım hava çok soğuktu acayip bir esinti vardı aslında jonathan gelmese sebastian ile daha rahat konuşabilirdim ama jonathan ın olması bana güven ve huzur veriyordu küçüklük arkadaşımdı sonuçta annem her zaman jonathan!ın bana aşık olduğunu idda eder ben onun bu konusunu açınca oda bunu benim yüzüme vururdu yalancı pislik nefret ediyorum ondan beni korumak içinmiş neyden kendimden ve gerçeklerdenmi? ah çok saçma kahveci ye giremezdim şu anda yapmak istediğim tek şey sebastianı görmekti sebastian'dan nefret eden jonathan bi gelmedi ki sonuçta dur karşıdan jonathan geliyordu bana sırıtarak e en sonunda yanıma geldi.
-sana kahveciye gir demiştim donmuşşun burada.
-of hadi ama üşümedim.
-al şunu..
omzuma üstünden çıkarıp cekerini verd, baya ince giyinmiştim.
-saol ama sen
-beni boşver hadi gidelim şu lanet herifin yanına.
-öyle deme lütfen
-ne yani onumu sevdin?
-hayır saçmalama sadece işime yarar şeyleri dedi bana
-iyi peki nereye gidiyoruz..
-takip et beni sebastian burada buluşalım demişti.
geldiğimiz yer eski püskü yıkık bir ev kenarıydı deniz kenarında eskiden ne kadar güzel bir ev olsada şimdiki hali berbat tı sebastian oradaydı bizi görünce duraksadı.
-selam clary ve sıradan arkadaşı.
-kes sesini ahmak
-sebastian haklıydın.
-sen ve clary benimle gelin ve dediğimi yaptıgın için saol.
onu takip ettik ve ......
