Mavi

6.3K 114 23
                                    

"Her zamanki günlerden biri. Yani her zamanki gibi kendimden ve yaşamaktan nefret ediyorum. Ama yine aynı amaç için kalkıyorum yataktan; okula gitmek. Kardeşimin ayağından tutup çekiştirmesiyle uyanıyorum. Her sabahki gibi. Aynı zamanda annem ve babam uyuya kalmış. Zorlana kalkıp elimi yüzümü yıkıyorum. Kahvaltı etmeden evden çıkmayan ben, kahvaltı istemiyorum bu sabah. Giyinmeye çalışıyorum. Açıkçası ne giydiğim umrumda değil. Dolapta ne varsa onları geçiriyorum üstüme. "

Kardeşimi bırakmak için yola çıktım. Mertcan çok yaramaz bir çocuktur. 2 saniye elini bıraksan hemen koşturur. Bundandır ki her onu okula bırakmaya gidişimde içimi endişe kaplıyor. Elimden kaçacak ve ona bir şey olacak diye çok korkuyorum. Mertcan, hayatımda sevdiğim tek kişi. Annem ve babam hiçbir zaman aile olamadılar. Mertcan'ın annesi de babası da benim. Onu kaybetmek beni de öldürür. Onu öğretmenine teslim ettim ve okuluma yürümeye başladım. Bir anda kalbim sıkıştı. Kalbimi tuttum ama ben öyle acılara alışığım. Onun için fazla önemsemedim ve yoluma devam ettim. Okula girdim ve bir banka oturdum. Yanıma bir kız oturdu. Hemen kalktım. İnsanlarla iletişim kurmaktan korkuyorum. Sınıfa çıktım. iletişim kurabildiğim tek kişi İrem'di. O da sıra arkadaşımdı.

" Günaydın " deyip oturdum yanına. Bir sorun varmış gibi görünüyordu.

" Bir sorunun var gibi İrem. Anlatmak istersen yanında olacağım. Tam burda. "

" Sağol Mavi. Sen de olmasan ne yapardım bilmiyorum. "

Mavi. İsmimden nefret ediyorum. Ne saçmaydı. Bir renk ismi bir kıza konulur mu ki? Çok saçma. Zaten hayatım saçma benim.

" Anlatacak mısın? "

" Birini seviyorum işte Mavi. Ama beni umursamayacağına eminim. "

"Kim olduğunu bilmek istemiyorum şahsen. Erkekler saçma İrem. Vazgeçmelisin bence. "

Sınıfa yeni bir çocuk girdi. Bütün kızların gözü onun üzerindeydi, ben hariç. Erkekler niye bu kadar salak? Kesinlikle popüler birisi ve 1ay içinde 5 kişiyle çıkacak. Çünkü o kadar yakışıklı. Aslında ondan uzak durmaya çalışıyorum. Aşık olmaktan nefret ediyorum çünkü. İlk kez aşık oldugum zamanlar çıkmıştık sevdiğim kişiyle. Taa ki beni okulun en güzel kişiyle aldatana kadar. Onu bir daha hiç görmedim. Görmek de istemiyorum. 2. kez aşık olmaktan korkuyorum. Bağlanmaktan. Erkeklerden de bu yüzden nefret ediyorum. Kendilerine bağladıkları için. Yeni gelen çocuk da ilk günden sınıftakileri kendine bağlamıştı. Adını herkesin duyacağı şekilde söylemişti. YUNUS.

Bir anda gülmeye başladım. Yunus benim gülmeme anlam veremeyip yanıma geldi. Heyecandan ölmek üzereyim.

" Ne var? "

" Niye gülüğünü merak ettim. "

"İsmine "

" Anladım. Peki, senin ismini öğrenebilir miyim? " Der demez sınıf kahkahalara boğuldu. Yunus ise saf saf suratıma bakıyordu. Koştura koştura dışarı çıktım ve bir banka oturdum. Ağlamamak için öyle zor duruyordum ki. Yunus arkamdan geldi.

" Ben ciddiyim. Sen sınıfa takılma. Adını merak ediyorum. "

" Mavi. " dedim ve başımı öne eğdim.

" Hadi ama ciddi olamazsın. Bu çok güzel bir isim. Bu ismin çocuğumun ismi olmasını istiyorum. Küçüklüğümden beri. Bence mavi saflığı temsil eder. Deniz mavidir. İçinde binlerce canlı yaşar. Gökyüzü mavidir. Hiçbir zaman boğmaz bizi. O kadar güzel bir renk ki mavi sana layık görmüşler. Sen özelsin. " deyip gitti yanımdan.

Sınıfa gidince arkamdan beni kandırdığını söyleyecekti. Emindim. Sınıfa çıkınca ilk işim İrem'e sormak oldu. Ama hiçbir şey söylemeden yerine oturmuş. Tahminlerim doğru çıkmadı. Ama benden hoşlanmadığına eminim en azından. O gün İrem'le fazla ilgilenmediğim için bozuldu galiba. Okul çıkışında İrem'le konuşmayı planlıyordum. Ama yanıma Yunus gelince İrem yanımızda durmadı.

" Niye geliyorsun ki? Seninle konuşmamız bitti zannediyordum. "

" Bende söylediklerimden etkilendin sanmıştım. "

"Gördüğün gibi etkilenmemişim ve hala ismimden nefret ediyorum. " deyip uzaklaştım yanından.

Mertcan'ı almaya gittiğimde yüzünde morluklar vardı.

" Mertcan. !Ablacım, noldu sana bitanem? "

" Sinan yaptı abla. Ben onun oyuncağını aldım şaka olsun diye. Valla abla şaka yaptım. Ama o bana vurdu. Annem çok kötü yapacak abla beni. Eve gitmeyelim abla lütfen. !" O sırada araya öğretmeni girdi :

" Sinan'ın ailesiyle konuşacağım Mavi Hanım. Siz hiç merak etmeyin. Cezalı zaten."

Mertcan'ın elinden tutup oradan uzaklaşırken Mertcan bana yalvarıyordu. Apartmanın önünde durdum. Mertcan ağlıyordu. Eğildim ona doğru.

" Kardeşim canım benim. Ben seni koruyacağım. Ağlama lütfen. Annem sana bir şey yapamayacak. "

Yukarı çıktık. Mertcan'ı gören annem deliye döndü. Mertcan'a bağırmaya başladı. Araya atılma ihtiyacı hissettim.

" Anne onunla böyle konuşamazsın. O daha çocuk. Bilerek yapmadı ki. "

" Sen çekil aradan. Annesi olan benim. "

" Sen hiç annelik yapmadın. Şimdi de ona annelik yapamazsın. "

" Öyle mi küçük hanım? Kapı orda! Beğenmiyorsan gidersin. "

" Gideceğim ama Mertcan'ı sana bırakacak değilim. "

Odama koşup çantamı hazırladım. Sonra da Mertcan'ın yanına gittim.

" Burada kalmak istiyorsan kalabilirsin bitanem. "

" Hayır. Beni yanına al! Lütfen! "

Onun da valizini hazırlayıp evden çıktık. Gideceğim tek yer İrem'in eviydi. Tek başınaydı o . Ailesi İstanbul'da yaşıyordu. Zili çaldım. Kapıyı açtığında bizi içeri aldı. Zaten böyle olacağını tahmin ediyordu. Odalarımızı hazırlayıp yattık. Zaten hepimiz üzgündü. Şimdi üzerimde bir yük daha vardı. Mertcan. Ne kadar kendimden nefret etsem de ölmek istemiyorum artık. Mertcan'ı o lanet olası kadının yanına bırakmak istemiyordum.

MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin